GÜNDEM
Balkanlar
27 Şubat 2020 01:26
Yunanistan’da, Selanik İstinaf Mahkemesi, bir
cenaze töreni ile ilgili "resmi makamı gasbetmek ve dini töreni
engellemek" suçlamasıyla yargılanan İskeçe seçilmiş müftüsü Ahmet Mete’yi tecilli olmak üzere 4 ay hapis cezasına mahkum etti.
Ahmet Mete'ye, 3 yıl içerisinde suç işlemesi durumunda hapis
cezası uygulanacak.
Müftü Ahmet Mete, duruşma sonrasında sosyal
medya hesabından paylaştığı mesajında, mahkemenin kararını bir üst mahkemeye
taşıyacağını belirtti. Selanik’e gelerek kendisini destekleyenlere ise teşekkür
etti.
Daha önce yargılandıkları alt mahkemede 7'şer ay hapis
cezalarına çarptırılan Mete ve Gökçepınar imamı Azizoğlu, karara itiraz ederek
Selanik İstinaf Mahkemesi nezdinde temyiz başvurusunda bulunmuştu.
Mete
2016’da, Yunan ordusunda askerlik görevini yaparken kaza sonucu hayatını
kaybeden bir soydaş askerin cenaze töreninde, atanmış müftünün de bulunduğu
ortamda cenaze namazını kıldırmıştı.
Savcılık,
Ahmet Mete'yi, devletin atadığı resmi müftünün bulunduğu bir törende cenaze
namazını kıldırdığı için "resmi makamı gasbetmek" ve "dini
töreni engellemekle" suçlamıştı.
Yunanistan'da, Batı Trakya Müslüman Türk azınlığın dini
liderleri, müftüler ve azınlığa ait vakıfların idare heyetleri devlet
tarafından yapılan atama yoluyla belirleniyor. Türk azınlık ise bu uygulamalara
karşı çıkarak kendilerinin seçtiği müftülerin görev yapmasını istiyor.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Yunanistan'da,
İskeçe seçilmiş müftüsü Ahmet Mete'nin, 4 ay hapis cezasına çarptırılmasına
tepki gösterdi.
Çavuşoğlu, Twitter'dan yaptığı paylaşımda, "AB üyesi bir
ülkede, seçilmiş bir müftü cenaze namazını kıldırdığı için hapis cezası alıyor!
Dünyanın hangi ülkesinde bir rahip, bir haham veya başka bir din adamı bu dini
vecibeden mahrum bırakılmıştır? Böyle bir uygulama dünyanın en kötü
rejimlerinde bile görülmemiştir..." ifadelerini kullandı.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Yunanistan'da İskeçe seçilmiş müftüsü Ahmet Mete'nin, 4 ay
hapis cezasına çarptırılmasını kınadı.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "İskeçe'nin seçilmiş müftüsü Ahmet Mete'ye 'namaz kıldırdı' diye verilen hapis cezası, Batı Trakya'daki Türklerin yaşadıkları hukuksuzlukları gösteren somut bir örnektir. Yunan yargısını kınıyor, ülkedeki din ve vicdan özgürlüğü ihlallerine bir an önce son verilmesini bekliyoruz." İfadelerini kullandı.
Batı Trakya'da 9 Eylül 2006 tarihinde vefat eden İskeçe seçilmiş Müftüsü Mehmet Emin Aga'nın yerine İskeçeli ilahiyatçı Ahmet Mete seçilmişti.
Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve Gümülcine seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, düzenlediği basın toplantısında, İskeçe'de dün yapılan müftü seçiminde halkın desteğinin büyük bölümünü alan Ahmet Mete'nin “İskeçe'nin seçilmiş müftüsü” unvanına hak kazandığını açıklamıştı.
Ahmet Mete de konuşmasında, “İskeçe Türk
halkının dün yaptığı seçimle kendisine büyük bir görev verdiğini ve bu görevi
yerine getirmek için mücadele edeceğini” söylemişti.
2017’de cenaze namazı kıldırdığı için Yunan mahkemesi tarafından 7 ay hapis cezasına çarptırılan İskeçe Seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete, şimdide Yunan Maliyesi’nin hedefinde. Aldığı arabanın kredisini Maliye’ye bildirmediği gerekçesiyle Müftü Mete’ye, 41.000 euro para cezası geldi.
Yunanistan'da Batı Trakya Türklerine yönelik baskı ve sindirme politikası sürüyor. 2017 yılında cenaze namazı kıldırdığı için hakkında "makamı gasbetme" suçlamasıyla açılan davada İskeçe seçilmiş müftüsü Ahmet Mete'nin 7 ay hapis cezasına çarptırılması tepkilere yol açmıştı. Seçilmiş Müftü Mete, şimdi de Yunan Maliyesi'nin hukuksuz para cezasıyla gündeme geldi.
Yunanistan'da 1967 yılında yapılan askeri darbe neticesinde uygulanan sıkı yönetimde Batı Trakya Türk Azınlığına yönelik başlatılan sistematik asimilasyon faaliyetlerine 1985 yılından itibaren Müftülükler de eklendi. Yunanistan Türk azınlığın özellikle eğitim ve dini hakları konusunda haksız uygulamalarını o tarihten bu yana devlet politikası olarak sürdürüyor. İktidarda kimin ya da hangi partinin olduğu farketmeksizin Türk azınlığa dönük baskı sürdürülüyor. Uluslararası anlaşmalarla kendi müftüsünü seçme hakkı bulunan Batı Trakya Türklerine devlet tarafından müftü atanarak, seçilmiş müftülere de makam gaspı suçlaması yöneltilip bugünküne benzer mahkumiyet kararları veriliyor.
240 imam yasası ve dini eğitim konusunda çıkarılan yasalar, azınlığa ait dini vakıfların idare heyetinin Yunan devleti tarafından atanması da din özgürlüğünü baltalayan ve Türk azınlığın dinini yaşamasını engelleyen uygulamalardır. Seçilmiş müftülerine yargı üzerinden baskı uygulanarak aslında Batı Trakya Türküne gözdağı veriliyor. Yunanistan uluslararası anlaşmalarla bağlı olmasaydı bile günümüz dünyası, bir toplumun dinini yaşamada devlet terörüne uğramasını, bu denli zorluğa maruz bırakılmasını kabul etmez; etmemeli. Üstelik bu baskılar Avrupa Birliği üyesi bir ülkede Avrupa Birliği vatandaşlarına uygulanınca durum akıl almaz bir vaziyet alıyor. Avrupa Birliği hukuku, ahlakı, medeniyeti kendi vatandaşına yapılan haksız uygulama karşısında yetersiz kalıyor. Türkler söz konusu olunca Avrupa Birliği himayesi, koruması, hukuku yetersiz kalıyor.
Yunanistan’da, Selanik İstinaf Mahkemesi, bir
cenaze töreni ile ilgili "resmi makamı gasbetmek ve dini töreni
engellemek" suçlamasıyla yargılanan İskeçe seçilmiş müftüsü Ahmet Mete’yi tecilli olmak üzere 4 ay hapis cezasına mahkum etti.
Ahmet Mete'ye, 3 yıl içerisinde suç işlemesi durumunda hapis
cezası uygulanacak.
Müftü Ahmet Mete, duruşma sonrasında sosyal
medya hesabından paylaştığı mesajında, mahkemenin kararını bir üst mahkemeye
taşıyacağını belirtti. Selanik’e gelerek kendisini destekleyenlere ise teşekkür
etti.
Daha önce yargılandıkları alt mahkemede 7'şer ay hapis
cezalarına çarptırılan Mete ve Gökçepınar imamı Azizoğlu, karara itiraz ederek
Selanik İstinaf Mahkemesi nezdinde temyiz başvurusunda bulunmuştu.
Mete
2016’da, Yunan ordusunda askerlik görevini yaparken kaza sonucu hayatını
kaybeden bir soydaş askerin cenaze töreninde, atanmış müftünün de bulunduğu
ortamda cenaze namazını kıldırmıştı.
Savcılık,
Ahmet Mete'yi, devletin atadığı resmi müftünün bulunduğu bir törende cenaze
namazını kıldırdığı için "resmi makamı gasbetmek" ve "dini
töreni engellemekle" suçlamıştı.
Yunanistan'da, Batı Trakya Müslüman Türk azınlığın dini
liderleri, müftüler ve azınlığa ait vakıfların idare heyetleri devlet
tarafından yapılan atama yoluyla belirleniyor. Türk azınlık ise bu uygulamalara
karşı çıkarak kendilerinin seçtiği müftülerin görev yapmasını istiyor.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Yunanistan'da,
İskeçe seçilmiş müftüsü Ahmet Mete'nin, 4 ay hapis cezasına çarptırılmasına
tepki gösterdi.
Çavuşoğlu, Twitter'dan yaptığı paylaşımda, "AB üyesi bir
ülkede, seçilmiş bir müftü cenaze namazını kıldırdığı için hapis cezası alıyor!
Dünyanın hangi ülkesinde bir rahip, bir haham veya başka bir din adamı bu dini
vecibeden mahrum bırakılmıştır? Böyle bir uygulama dünyanın en kötü
rejimlerinde bile görülmemiştir..." ifadelerini kullandı.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Yunanistan'da İskeçe seçilmiş müftüsü Ahmet Mete'nin, 4 ay
hapis cezasına çarptırılmasını kınadı.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "İskeçe'nin seçilmiş müftüsü Ahmet Mete'ye 'namaz kıldırdı' diye verilen hapis cezası, Batı Trakya'daki Türklerin yaşadıkları hukuksuzlukları gösteren somut bir örnektir. Yunan yargısını kınıyor, ülkedeki din ve vicdan özgürlüğü ihlallerine bir an önce son verilmesini bekliyoruz." İfadelerini kullandı.
Batı Trakya'da 9 Eylül 2006 tarihinde vefat eden İskeçe seçilmiş Müftüsü Mehmet Emin Aga'nın yerine İskeçeli ilahiyatçı Ahmet Mete seçilmişti.
Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve Gümülcine seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, düzenlediği basın toplantısında, İskeçe'de dün yapılan müftü seçiminde halkın desteğinin büyük bölümünü alan Ahmet Mete'nin “İskeçe'nin seçilmiş müftüsü” unvanına hak kazandığını açıklamıştı.
Ahmet Mete de konuşmasında, “İskeçe Türk
halkının dün yaptığı seçimle kendisine büyük bir görev verdiğini ve bu görevi
yerine getirmek için mücadele edeceğini” söylemişti.
2017’de cenaze namazı kıldırdığı için Yunan mahkemesi tarafından 7 ay hapis cezasına çarptırılan İskeçe Seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete, şimdide Yunan Maliyesi’nin hedefinde. Aldığı arabanın kredisini Maliye’ye bildirmediği gerekçesiyle Müftü Mete’ye, 41.000 euro para cezası geldi.
Yunanistan'da Batı Trakya Türklerine yönelik baskı ve sindirme politikası sürüyor. 2017 yılında cenaze namazı kıldırdığı için hakkında "makamı gasbetme" suçlamasıyla açılan davada İskeçe seçilmiş müftüsü Ahmet Mete'nin 7 ay hapis cezasına çarptırılması tepkilere yol açmıştı. Seçilmiş Müftü Mete, şimdi de Yunan Maliyesi'nin hukuksuz para cezasıyla gündeme geldi.
Yunanistan'da 1967 yılında yapılan askeri darbe neticesinde uygulanan sıkı yönetimde Batı Trakya Türk Azınlığına yönelik başlatılan sistematik asimilasyon faaliyetlerine 1985 yılından itibaren Müftülükler de eklendi. Yunanistan Türk azınlığın özellikle eğitim ve dini hakları konusunda haksız uygulamalarını o tarihten bu yana devlet politikası olarak sürdürüyor. İktidarda kimin ya da hangi partinin olduğu farketmeksizin Türk azınlığa dönük baskı sürdürülüyor. Uluslararası anlaşmalarla kendi müftüsünü seçme hakkı bulunan Batı Trakya Türklerine devlet tarafından müftü atanarak, seçilmiş müftülere de makam gaspı suçlaması yöneltilip bugünküne benzer mahkumiyet kararları veriliyor.
240 imam yasası ve dini eğitim konusunda çıkarılan yasalar, azınlığa ait dini vakıfların idare heyetinin Yunan devleti tarafından atanması da din özgürlüğünü baltalayan ve Türk azınlığın dinini yaşamasını engelleyen uygulamalardır. Seçilmiş müftülerine yargı üzerinden baskı uygulanarak aslında Batı Trakya Türküne gözdağı veriliyor. Yunanistan uluslararası anlaşmalarla bağlı olmasaydı bile günümüz dünyası, bir toplumun dinini yaşamada devlet terörüne uğramasını, bu denli zorluğa maruz bırakılmasını kabul etmez; etmemeli. Üstelik bu baskılar Avrupa Birliği üyesi bir ülkede Avrupa Birliği vatandaşlarına uygulanınca durum akıl almaz bir vaziyet alıyor. Avrupa Birliği hukuku, ahlakı, medeniyeti kendi vatandaşına yapılan haksız uygulama karşısında yetersiz kalıyor. Türkler söz konusu olunca Avrupa Birliği himayesi, koruması, hukuku yetersiz kalıyor.