Türkiye

ABD’den Yunan’a Kol Kanat

5 Ekim 2019’da imzalanan ‘Karşılıklı Savunma İşbirliği Anlaşması’ ile yeni bir döneme giren ABD-Yunanistan ilişkileri Türkiye’yi tehdit eder boyuta geldi.

Abone Ol

Son olarak edinilen bilgilere göre Yunanistan ile 5 yıllık savunma anlaşması imzalayan ABD, ayın ortalarında Batı Trakya'daki Dedeağaç (Evros) Limanı'na bin askeri araç ile 120 yeni saldırı helikopteri indirecek.

ABD ile Yunanistan arasındaki askeri işbirliği gerek bölgesel gerekse küresel çapta dikkat çeken bir seviyeye ulaştı. Söz konusu ilişki, Türkiye'yi tehdit eder boyuta gelirken ABD, burnumuzun dibindeki nüfuzunu artırmış oldu. Yunanistan'ın adeta ABD sömürgesi altına girdiği süreç, 5 Ekim 2019 tarihinde imzalanan 'Karşılıklı Savunma İşbirliği Anlaşması' ile başladı. Bu anlaşmayla birlikte Yunanistan, ABD'ye ülkedeki tüm askeri üslerin kullanım izni vermiş oldu. Yunanistan ile ABD arasındaki 'Karşılıklı Savunma İşbirliği Anlaşması' Dedeağaç Limanı'nın ABD askeri unsurları tarafından sınırsız yararlanılmasını da temin etti.

TARİHİN EN BÜYÜK YIĞINAĞI YAPILIYOR

'Karşılıklı Savunma İşbirliği Anlaşması' ile Yunanistan adeta ABD'nin bir sömürgesi durumuna geldi. İki ülkenin askeri alandaki yakınlaşması dikkatleri bölgeye çevirirken son olarak Yunanistan ile 5 yıllık savunma anlaşması imzalayan ABD'nin bu ayın ortalarında Batı Trakya'daki Dedeağaç (Evros) Limanı'na bin askeri araç ile 120 yeni saldırı helikopteri indireceği ortaya çıktı.

Yunanistan medyasında yer alan bilgilere göre, ABD ordusunun yeni askeri araç ve 3 bine yakın personeli, ABD'nin Yunanistan'ın Atina Büyükelçisi Jeffrey Pyatt ve Yunanistan Genelkurmay Başkanı General Konstantinos Floros tarafından karşılanacak. Söz konusu yığınağın hazırlanması öncesi Dedeağaç Limanı'nda incelemelerde bulunan ve ABD üssünü ziyaret eden ABD Büyükelçisi Pyatt yaptığı açıklamada, Yunanistan ile ABD arasındaki anlaşmanın ardından tarihin en büyük askeri teçhizatının Dedeağaç Limanı ve üs bölgesine yapılacağını kaydetti.

'TÜRKİYE'NİN HAMLELERİ KISITLANMAK İSTENİYOR'

ABD ile Yunanistan arasında artan askeri işbirliği konusuna dair uzmanlar gazetemize açıklamalarda bulundu. Emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu, ABD ile Yunanistan'ın yakınlaşmasında iki temel amaç olduğunu söyledi. Bu bağlamda Türkiye'nin Yunanistan'a yönelik olası bir taarruzuna karşı caydırıcılık oluşturulmak istendiğini dile getiren Kuloğlu, ikinci amacın da Çin'i çevreleme ve Rusya'yı sıkıştırma olduğunu belirtti. Kuloğlu, konuya ilişkin olarak, ABD bölgede kalıcı olduğunun mesajını vermek istiyor. Türkiye'nin Yunanistan'a herhangi bir şekilde vereceği askeri cevap noktasında Yunanistan'ın elini rahatlatıyorlar. Yunanistan böylece kendini güvenceye alıp Türkiye'nin hamlelerini kısıtlamayı hedefliyor' ifadelerini kullandı.

'BÖLGEYE ŞEKİL VERİLMEYE ÇALIŞILIYOR'

Emekli Tümgeneral Ali İhsan Gürcihan da ABD-Yunanistan ilişkilerine dair gazetemize değerlendirmelerde bulundu. Bölgeye şekil verilmeye çalışıldığını söyleyen ve dış politikada gelgitlerle bir yere varılamayacağını aktaran Gürcihan, Türkiye'nin duruşundan taviz vermeden haklarını savunmaya devam etmesi gerektiğini kaydetti.

'LOZAN'I TEHDİT EDİYORLAR'

Ankasam Avrasya Enstitüsü Uzmanı Gözde Kılıç Yaşın da Yunanistan'da yaşanan gelişmelere dair gazetemize önemli açıklamalar yaptı. Dedeağaç'taki askeri hareketliliğin Lozan Antlaşması hükümlerini tehdit ettiğini dile getiren Yaşın, 'Tüm bunlar bir tarafa Dedeağaç'taki askeri hareketliliğin Lozan Antlaşması'nı tehdit ettiği de unutulmamalı. Çünkü Lozan Barış Antlaşması, sınırların 30 km etrafına askeri üssü yasaklar. Şimdi bu ABD eliyle deniz ve hava üssü açılması marifetiyle Türkiye sınırına kuş uçuşu 33 km'de yapılıyor' dedi.

'SEÇENEKLER GÖZDEN GEÇİRİLMELİ'

ABD'nin Yunanistan ile olan ilişkilerini ciddi boyutta artırması karşısında dikkat edilmesi gereken iki husus olduğunu aktaran Yaşın, 'Trump, Doğu Akdeniz'deki yeni müttefikleri olarak Yunanistan'ı ilan etti ve savunma, teçhizat, silahlandırma konusunda bütçeyi de hemen geçirdi. Ama tabi ki teçhizat, silahlar, yeni uçaklar disiplinli, dayanıklı bir ordu olmayınca çok da yeterli olmuyor ve bölgeye kendi askerleriyle geldi. Dikkat edilmesi gereken ikinci husus ise bir uluslararası barış antlaşması hükümlerinin o antlaşmanın tarafı olmayan bir ülke tarafından çiğnenmesi durumu. Burada yapılması gereken barış için barış antlaşmasının da korunmasıdır. Bir kez çiğnenmesi, bir daha çiğnenmesine yol açar. Önümüzdeki tehdit yine Lozan Antlaşması ve ilintili olduğu Paris Barış Antlaşması'nın öngördüğü Ege adalarının silahsızlandırılmış statüsüdür. Türkiye zaten Yunanistan'ın Ege adalarındaki askeri varlığına itirazlarını dile getirip, Yunanistan'ı geri adım atmaya zorluyordu ama yarın burada ABD'ye tahsis edilmiş ABD üsleri görmek mümkün. Elbette diplomasi öncelikli ancak tüm seçeneklerin de gözden geçirilmesi kaçınılmaz' dedi.