Avrupa

AB'den Türkiye Kararı: Doğu Akdeniz'le İlgili Yaptırımlar Genişletiliyor!

Avrupa Birliği Liderler Zirvesi'nde, Doğu Akdeniz'deki faaliyetlerinden dolayı Türkiye'ye uygulanan yaptırımlar genişletilip, sondaj çalışmalarından sorumlu kişi ve firmaların listeye eklenmesi kararlaştırıldı. Türkiye karara sert tepki gösterdi.

Abone Ol

Avrupa Birliği Liderler Zirvesi'nde, Doğu Akdeniz'deki faaliyetlerinden dolayı Türkiye'ye uygulanan yaptırımlar genişletilip, sondaj çalışmalarından sorumlu kişi ve firmaların listeye eklenmesi kararlaştırıldı.

Brüksel'de Birlik üyesi 27 ülke liderini bir araya getiren AB Zirvesinin ilk gün ana gündem maddesini, bütçe ve Brexit konularıyla birlikte Ankara'nın Doğu Akdeniz'deki yürüttüğü doğal gaz arama çalışmaları ve Türkiye ile ilişkiler oluşturdu.

Zirvenin ilk gününde alınan karar doğrultusunda geçen yıl hayata geçirilen 'hedefli yaptırımlar' listesine, sondaj faaliyetlerinden sorumlu görülen kişi, kurum ve firmalar eklenecek. Diplomatlara göre Ankara'nın geri adım atmaması halinde yaptırımların daha da arttırılması kuvvetle muhtemel.

Yunanistan ve Kıbrıslı Rumlar Dahasını İstiyor

Kararın, Türkiye ekonomisini bütünüyle hedef almayıp, silah ambargosunu da kapsamadığından Yunanistan ve Kıbrıs Rum tarafında hayal kırıklığına yol açması bekleniyor. Zira, Doğu Akdeniz krizinin başından bu yana Yunanistan, Güney Kıbrıs ve Fransa, Brüksel'in Ankara'ya daha sert yaptırım uygulaması için girişimlerde bulundu.

Türkiye İlişkileri Hakkında Rapor Hazırlanacak

Zirvenin sonuç bildirisininde, "Türkiye'nin tek taraflı adımlara ve provokasyonlara devam ettiği, AB'ye karşı söylemini yükselttiği" belirtilerek, Türkiye ile Yunanistan arasında istikşafi görüşmelerin yeniden başlayabilmesi için gerginliğin düşürülmesinde AB tarafının ısrarcı olduğu ifade edildi.

Bildiride, 11 Kasım 2019'da Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki arama faaliyetlerine karşı alınan kısıtlayıcı tedbir kararı temelinde, daha önce hazırlanan listeye ek yapılması için AB Konseyi'ne çağrı yapıldı. Şu ana kadar kara listeye alınan Türk Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) yöneticileri Mehmet Ferruh Akalın ve Ali Coşkun Namoğlu'na yönelik yaptırımlar ise 12 Kasım 2021'e kadar uzatılmıştı.

AB liderleri ayrıca Mart 2021'deki zirveye kadar Türkiye ile AB arasındaki siyasi, ekonomik ve ticari ilişkilerin durumunun yanı sıra yol haritasını belirleyecek seçeneklerle ilgili rapor sunulmasını istedi.

Maraş İle İlgili Kınama

Zirvede söz konusu mevzuyla ilgili ABD ile koordinasyon içinde olunması hedeflendiği belirtilirken, Ankara'nın Maraş'taki haklı adımlarının da şiddetle kınandığı vurgulandı. Sonuç bildirgesinde, Türkiye'ye "BM Güvenlik Konseyi'nin 550 ve 789 nolu kararlarına uyulması" çağrısı yapıldı.

Yaptırımlarda Frene Bastıran "Göçmenler"

Yunanistan ve Kıbrıs'ın daha kapsamlı yaptırım çağrısına karşılık bulamamasının sebebi olarak "göçmen krizi"ne işaret ediliyor.

Türkiye ile ilgili atmosferi yumuşatmak isteyen NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, zirve öncesi konuşmasında Türkiye'nin 4 milyon göçmeni ağırlayarak, en fazla yabancıya kucak açan NATO üyesi olduğunu ve ülkenin terör saldırıları ile sarsıldığını hatırlattı.

Stoltenberg, "Fikir ayrılıkları var, farlılıklar var, bunları çözmeliyiz. Ancak aynı zamanda Türkiye'nin NATO'nun ve Batı'nın bir parçası olarak önemini de kavramalıyız." dedi.

Erdoğan: Hakkımızın Teslim Edilmesi Gerekiyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hakkımızın teslim edilmesi gerekiyor. Zira şu anda Avrupa Birliği üyesi ülkelerin Türkiye'ye vermeleri gereken birçok haklar var" dedi.

Erdoğan, cuma namazının ardından yaptığı gazetecilere yaptığı açıklamada dün yapılan Avrupa Birliği (AB) Zirvesi'nin ilk gününde duyurulan Türkiye kararlarına da değindi.

Cumhurbaşkanı, "Avrupa Birliği'nin dün yapmış olduğu zirve aslında birkaç ülkenin beklentilerine bekledikleri cevabı vermedi. Sağ olsun Avrupa Birliği üyesi ülkeler içinde aklıselim ülkeler burada olumlu tavırlar ortaya koyarak bu oyunu boşa çıkardı" şeklinde konuştu.

'Türkiye İçin Haklı Olan Bir Süreç Var'

Erdoğan ayrıca şunları söyledi;

"Mart 2021'de yapılacak zirvede yeni bir hazırlığın yapılması, orada bu işin müzakere edilmesi gibi bir beklenti var. Şunu çok açık net söylemek durumundayım. Oradan da herhangi bir şey çıkması mümkün değil. Türkiye için haklı olan bir süreç var, Türkiye için bu süreç içerisinde de hakkımızın teslim edilmesi gerekiyor."

Avrupa Birliği Liderler Zirvesi'nde, Doğu Akdeniz'deki faaliyetlerinden dolayı Türkiye'ye uygulanan yaptırımlar genişletilip, sondaj çalışmalarından sorumlu kişi ve firmaların listeye eklenmesi kararlaştırıldı.

Türk Dışişleri: Yanlı ve Hukuka Aykırı Tutumu Reddediyoruz

Dışişleri Bakanlığı da AB'nin yayınladığı bildiriye tepki gösterdi. Bakanlık, "AB Zirvesi Sonuçları'na konulmak zorunda kalınan yanlı ve hukuka aykırı tutumu reddediyoruz" ifadesini kullandı.

Açıklamada, 1-2 Ekim AB Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nden bu yana Türkiye ile diyalog ve temas yönünde çaba gösteren, Dönem Başkanı dahil, birçok AB ülkesi bulunmasına rağmen "bir iki ülkenin dar siyasi hesapları nedeniyle Türkiye-AB ilişkilerinde henüz pozitif gündemin yaratılamadığı ve AB'nin hiçbir yararı olmayan kısıtlayıcı önlem alma arayışından çıkamadığı" belirtildi.

Bazı üye ülkelerin üyelik dayanışmasını ve veto haklarını kötüye kullanarak, Türkiye'ye karşı gündeme getirdikleri maksimalist talepleri ve haksız tutumlarının Türkiye ile AB'yi bir kısır döngü içine soktuğu kaydedilen açıklamada, bu durumun Türkiye ve AB'nin ortak çıkarları ile bölgenin barış, güvenlik ve istikrarına zarar verdiği vurgulandı.

'Frontex'in Dahil Olması, AB İçin Yüz Kızartıcıdır'

"Yunanistan'ın Ege Denizi'nde göçmenleri geri itmesi ve bu eylemlere Frontex'in dahil olması AB için yüz kızartıcıdır. Ciddi bir insan hakkı ihlali olan ve uluslararası kamuoyu tarafından şiddetle kınanan bu ihlallere ve toplu sınır dışı uygulamalarına son verilmeksizin, göç akımlarının sorumlu bir şekilde yönetiminden bahsedilmesi mümkün değildir" denilen açıklamada ayrıca, "AB, göç yönetimi konusundaki hassasiyetini ülkemize değil sığınmacılara insanlık dışı muameleyi sistematik hale getiren özellikle Yunanistan'a göstermelidir" ifadesine yer verildi.