Görüşmenin ardından iki bakan kameraların karşısına geçerek açıklamalarda bulundu. Bakanlar, ikili ilişkiler başta olmak üzere Suriye, Libya, Yemen ve İsrail'de yaşanan gelişmeleri masaya yatırdıklarını anlattı. İran ve Türkiye arasında konsolosluklar ve büyükelçiliklerin taşınmazları konusunda bir anlaşma da imzalandığı, bu sayede her iki ülke vatandaşlarına da temsilciliklerin daha iyi hizmet vermesinin sağlanacağı belirtildi.
İran'la Uçuşlar 1 Ağustos'ta Başlayabilir
Daha sonra düzenlenen basın toplantısında ilk sözü alan Çavuşoğlu, ikili ilişkiler ve salgın sonrası sınırların açılmasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Çavuşoğlu, 'Öncelikle ikili ilişkileri ele aldık. Özellikle sınırlarda geçişleri sağlamaya başladık. Yolcular için de çalışmaya devam edeceğiz. Bu her iki tarafın da turizm sektörü için önemli. İki ülke arasında uçuşların da 1 Ağustos'ta başlaması planlanıyor. Daha önce planladığımız bir İran ziyaretimiz vardı. Pandemi sebebiyle ertelemek zorunda kaldık. Pandemiden sonra en kısa sürede gerçekleştirerek ilişkilerimizin geleceğini ele alacağız' dedi.
Bakan Çavuşoğlu, Suriye konusunun da ayrıntılı olarak görüşüldüğü toplantıyla ilgili olarak, 'Suriye konusunda Astana formatında dönem başkanlığı İran'daydı. Bu toplantının da uygun bir zamanda gerçekleştirilmesi konusunda çalışacağız. Bir sonraki zirveye İran ev sahipliği yapacak. Terörle mücadele dahil güvenlik konularını da ele aldık. Suriye konusunda Türkiye, İran ve Rusya olarak ciddi bir çaba sarf ediyoruz, bunların faydasını gördük. Bundan sonraki süreçte de somut adımları konuşup, atmamız gerekiyor. Suriye anayasası konusu önemli bu konuda da çalışmaya devam edeceğiz' dedi.
Suriye dışında Yemen ve Libya konularını da görüştüklerini söyleyen Çavuşoğlu, İsrail'in Filistin topraklarını işgaline de İran ve Türkiye'nin birlikte karşı durmaya devam edeceğini dile getirdi.
Çavuşoğlu ayrıca ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarını da eleştirdi ve 'İran'a yönelik tek taraflı yaptırımlara karşıyız. Pandemi bize her zamankinden daha fazla dünyanın işbirliği ve dayanışmaya ihtiyacı olduğunu öğretti. Tek taraflı yaptırımlar yerine dayanışmayı arttırmamız gerekiyor. Biz kendi aramızda bu dayanışmayı sürdüreceğiz' dedi.
Zarif: 'Libya Konusunda Türkiye'nin Tarafındayız'
İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif de açıklamasına Türkiye'nin salgın sürecinde İran'a verdiği desteğe teşekkür ederek başladı. Zarif, 'Türkiye'ye İran halkının yanında olmasından dolayı teşekkür ediyorum. Biz Türkiye'yle birlikte pandemiye karşı bilimsel anlamda işbirliği yapmaya da hazırız. Pandemi tüm ülkelerin birbirine bağlı olduğunu ve büyük güçlerin bile bir virüs karşısında çaresiz kaldığını gösterdi. Tek taraflı ambargolar ve tek taraflı politikaların yanlışlığı görüldü. ABD bu konuda iç meseleleriyle ilgili kötü bir sınav verdi. ABD, İran'a pandemi sürecinde zarar vermek için ambargoları daha da sıkılaştırdı. Türkiye'ye bu noktada bizim yanımızda durduğu için teşekkür ediyoruz. Değerli kardeşim Sayın Çavuşoğlu'na ve Türk halkına çok teşekkür ediyorum' dedi.
İran doğal gazının yeniden Türkiye'ye sevkiyatının da başlayacağını dile getiren Cevad Zarif, 'İran'ın doğal gaz akışı bu ayın sonuna kadar yeniden Türkiye'ye başlayacak. Türkiye'de evlere ve işyerlerine yeniden İran'ın doğalgazı ulaşamaya başlayacak. Ticari meseleler konusunda görüşmeler yaptık. İnşallah Sayın Erdoğan'ın İran ziyaretiyle de işbirliklerimizi devam ettireceğiz' dedi.
Suriye konusunda Rusya, İran ve Türkiye'nin birlikte çalışmaya devam edeceğini söyleyen Zarif, Libya konusunda da İran'ın Türkiye'nin yanında olduğunu söyledi. Zarif, 'Biz de benzer şekilde Libya ve Yemen'de ortak bakış açılarına sahibiz. İran ve Türkiye Libya'da ortak bakış açısına sahiptir. Umarız meşru devlet Libya'nın sorunlarını çözme yoluna girer' diye konuştu.
Rusya'yla Kriz Yok
Rus Dışişleri ve Savunma bakanlarının dün gerçekleştirilmesi gereken Türkiye ziyaretlerinin ertelenmesine ilişkin açıklama yapan Çavuşoğlu, erteleme kararının ortak alınmış bir karar olduğunu, bunun kriz varmış gibi değerlendirilmesinin doğru olmadığını söyledi.
Çavuşoğlu, 'Rusya'yla ateşkes için birlikte çalıştık. Libya'da kalıcı bir ateşkes temin edilmesi için Sayın Putin ve Cumhurbaşkanımız Erdoğan çalışma konusunda mutabık kaldılar. Bize de talimat verdiler. Biz de Ruslarla temastaydık. Önce teknik düzeyde toplantılar gerçekleştirildi. Temel prensipler konusunda hiçbir görüş ayrılığımız yok. Ateşkesin kalıcı olması için görüşmelerin teknik düzeyde devam etmesinin daha faydalı olacağına karar verdik. Buna Libya'yı yönetenler ne diyor? Çatışan taraflar ne düşünüyor? Dolayısıyla hiç müzakere etmeden Libyalıların özellikle meşru yönetimin onayını almadan görüşmesi faydalı olamayabiliyor. Meşru yönetim Moskova'da ateşkes belgesini imzaladı, Hafter imzalamadı. Berlin'de diğer ülkeler de vardı, başka aktörler de vardı. Ortak bir deklarasyon ortaya çıktı. Hafter bunu da desteklemediği gibi saldırganlığını arttırdı. Tüm bu çabalar konusunda bir sonuç olmadı. Bu sefer kalıcı bir ateşkes ve Libya'yı siyasi çözüme götürecek bir sürecin detaylarını biraz daha konuşmamız ve daha sonra bakanlar düzeyinde biraraya gelerek bir anlaşmayı imzalamamız gerekiyor. Lavrov'la da görüşüp bu kararı birlikte aldık. Bunun başka bir yere çekilmesinin bir gereği yok. Bunun İdlib'le Suriye'yle bir alakası yok. Bunun hakkında kriz çıktı değerlendirmesi yapılması doğru değil' dedi.