Arap Baharı ile adeta İslam ülkelerinde büyük yıkımlara neden olan süreçten on yıl sonra bu sefer de Afrika'da son aylarda dikkat çeken gelişmeler yaşanıyor. İsrail'in Afrika Birliği'ne gözlemci üye olarak alınması ve bazı Afrika ülkeleri ile normalleşme anlaşmaları imzalaması sonrası gelişen olaylarda batının etkisi de görülüyor. Batılı küresel güçlerin kıta ülkeleri üzerindeki siyasi ve ekonomik kapışması, Afrikalı hükümetleri darbeler ile karşı karşıya bırakıyor. Olan ise her zaman olduğu gibi milyonlarca mazluma oluyor.
60 YILDA 300'DEN FAZLA DARBE
Batının sömürgeleştirmesi yer altı ve yer üstü zenginliği elinden alınan, paylarına ise açlık ve susuzluk düşen Afrika ülkeleri, kimi zaman da batı destekli cuntalar ile istikrarsızlığın ve şiddetin kucağına itildi. 1960 yılından bu yana kıtada ki 54 ülkenin 45'inde 300'den fazla darbe veya darbe girişimi meydana geldi. Sadece son on yılda bile ondan fazla darbe ve girişimi meydana geldi. Darbeler ise en çok eski Fransız sömürgesi ülkelerde Fransız etkisi ile yapılırken, diğer darbeler de ise ABD etkisinin olduğu batılı ülkelerin istihbarat raporlarında da yer aldı.
İSRAİL, SON YILLARDA KITA İLE TEMASLARINI ARTIRDI
Afrika'da hakimiyet alanını son dönemlerde genişletmek isteyen bir diğer ülke ise İsrail oldu. İsrail eski Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun 2016 yılında Kenya'ya gerçekleştirdiği ziyarette 'İsrail Afrika'ya, Afrika İsrail'e dönüyor' açıklaması sonrası, Tel Aviv kara kıtaya yönelik diplomatik temaslarını artırmaya başladı.
TEL AVİV'İN KITADA 11 BÜYÜKELÇİLİĞİ BULUNUYOR
İlk olarak 1982 yılında Demokratik Kongo Cumhuriyeti ile ilişkilerini kurmaya başlayan Tel Aviv, son birkaç yılda bu temaslarını hızlandırdı. Son olarak Sudan ile geçtiğimiz yıl normalleşme anlaşması imzalayan İsrail, 49 Sahraaltı Afrika ülkesinin 43'ü ile diplomatik ilişkilerini oluşturdu ve kıtada faaliyet gösteren 11 büyükelçiliği de hinterlandını genişletiyor.
YÜZ BİNLERCE AFRİKALI HAYATINI KAYBETTİ
Darbe ve darbe girişimlerinin yaşandığı ülkelerin ortak noktası ise milli hamleler yapan hükümetlere karşın yapılmış olması. Bunlarda en öne çıkan ülkeler ise Libya, Etiyopya, Mali, Kongo, Fildişi Sahilleri, Gine, Çad, Sudan, Güney Sudan, Nijerya, Togo, Angola, Benin, Gambiya, Burkina Faso, Nijer, Gabon, Burundi, Orta Afrika Cumhuriyeti, Zimbabwe. Darbe sonrası yaşanan iç savaşlar veya cunta yönetimleri ile de yüz binlerce Afrikalı hayatını kaybederken, kara kıta büyük bir şiddet sarmalı içine girdi.
milli gazete