Filistinliler, uzun zamandır açıklanmasını bekledikleri listeyi "uluslararası hukukun zaferi" olarak kabul etti.
Birleşmiş Milletler
İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin hazırladığı listede Airbnb, TripAdvisor,
Booking.com ve Motorola gibi dev uluslararası şirketler de var.
İsrail ise, bu listeyi
"reddettiğini" Dışişleri Bakanı İsrael Katz'ın açıklamasıyla duyurdu:
"Bu yayın,
İsrail'e zarar vermek isteyen ülkelerin ve örgütlerin baskısına utanç verici
şekilde teslim olmak demektir."
Buna karşılık Filistinliler, İsrail hukuk dışı uygulamalar ve güç kullanarak inşa ettiği işgal yerleşkelerine karşı açıklanan listeyi "zafer" olarak niteledi.
İşgal Altındaki Filistin Topraklarında 600 Bin Yahudi
Filistin’in gasp
edilen topraklarında BM kararlarına rağmen kurulan İsrail'in işgal yerlerinde,
yaklaşık 600 bin İsrailli yaşıyor.
Yahudi sivil
işgalcileri temsil eden Yesha Konseyi, bu listenin BM'nin "İsrail'e karşı
hareket eden yanlı ve tarafsız olmayan bir organ olduğunu bir kez daha
gösterdiğini" ileri sürdü.
İsrailli yetkililer,
bu listenin ülkenin özel sektörünü olumsuz etkileyebilecek geniş çaplı bir
boykotu tetiklemesinden endişelendiğini açıkladı.
Aynı zamanda İnsan Hakları
Konseyi'nin meşruiyeti de sorgulanıyor. Çünkü konseyde, her toplantıda ayrıca gündeme
getirilmesine gerek duyulmadan gündeme alınan tek ülke, İsrail.
Bir diğer önemli konu
da, İsrail işgal yerleşkelerini artık yasadışı kabul etmediğini duyuran ABD’nin,
konseyden çekildiğini açıklaması olmuştu.
İsrail'in İşgal Altındaki Topraklardaki Yerleşkeleri
İsrail’in, Filistin topraklarındaki işgal yerleşimleri faaliyetleri 1967’deki Altı Gün Savaşı’nın ardından düzenli bir artış gösterdi.
Tel Aviv yönetiminin, yarısından fazlası
Batı Şeria’da olmak üzere dört ana bölgede 600 bine yakın işgal yerleşimcisi
bulunuyor.
Yerleşke gaspı faaliyetleri kronolojisine
bakıldığında, 1999’a kadar Doğu Kudüs, en fazla sivil işgalciye sahip bölge
olarak göze çarparken, bu tarihten sonra faaliyetlerin Batı Şeria’da daha da
hızlandığı görülüyor.
Gazze Şeridi’nin 2005’te boşaltılmasının
dışında, diğer ana bölgeler Batı Şeria, Golan Tepeleri ve Doğu Kudüs’teki
yerleşim sayısı, tüm uluslararası tepkiler ve alınan kararlara rağmen devam
etti.
Dört ana bölgenin dışında, İsrail’in Batı Şeria’da inşa ettiği Ayırıcı Duvar’ın içi ve dışındaki yerleşke faaliyetlerini ayrı başlıklarla incelemek mümkün.
Doğu Kudüs
İsrail 1967’de Altı Gün Savaşı’nın
ardından ele geçirdiği Doğu Kudüs ve çevre mahalleleri Kudüs Belediyesi adı
altında birleştirdi. Savaşın hemen ardından, Ağlama Duvarı’nın önünde yer alan
Fas Mahallesi buldozerlerle yıkıldı ve buraya büyük bir ticaret merkezi
kuruldu. 1948’de yerle bir olan Yahudi Mahallesi ise, Altı Gün Savaşı’nın
ardından Yahudi işgalci yerleşimcilerle doldurulmaya başlandı.
1972’nin sonlarına gelindiğinde Doğu
Kudüs’teki yerleşke sayısı 8 bin 600’e ulaştı. 1980’li yıllarda İsrail bölgedeki
işgal inşası faaliyetlerine büyük bir hız verdi ve 1990’a gelindiğinde
yerleşimci sayısı 140 bine yaklaştı.
Doğu Kudüs’te toplam 14 yerleşim birimi
yer alırken, en büyükleri 44 bin kişinin bulunduğu Pisgat Zeev, 41 bin kişinin
yer aldığı Ramot Alon, ve 30 bin kişinin yaşadığı Gilo olarak göze çarpıyor.
İsrail İçişleri Bakanlığı 2011’de,
Kudüs'ün güneydoğusundaki Gilo’da bin 100 yeni konutun yapılması için izin
çıktığını açıkladı. Bakanlık, itirazların değerlendirileceği 60 günün ardından
konutların yapılması için ihaleye çıkılacağını duyurdu.
Filistinliler, İsrail yönetimindeki Doğu
Kudüs'ü gelecekteki devletlerinin başkenti olarak kabul ediyor. Bu nedenle
Kudüs'ün doğu bölgesindeki her türlü yapılaşmaya karşı çıkıyorlar. Nitekim
2010’da tekrar başlayan barış sürecinde Filistin'in
İsrail'e sunduğu ön şartlardan biri de Doğu Kudüs ile bitişiğindeki Batı
Şeria'da yerleşim yeri inşaatlarının durdurulmasıydı.
İsrail’in Doğu Kudüs’teki işgal yerleşkesi sayısı bugün 200 bine ulaşmış durumda.
Golan Tepeleri
İsrail, 1967’de savaşın ardından Suriye
topraklarındaki Golan Tepeleri’nin kontrolünü ele geçirdi. Diğer tüm bölgelerde
olduğu gibi İsrail, burada da savaşın hemen ardından yerleşke politikasını
hızla yürürlüğe koydu.
İlk olarak Merom Golan işgal inşası birimi
olarak kuruldu ve 1970’e kadar yerleşke sayısı 12’ye ulaştı.
Savaş sonrasında yaklaşık 100 bin kişi
bölgeyi terk etmek zorunda kaldı. İsrail 1981’de Golan Tepeleri’nde işgal ettiği
bölgeleri ilhak etti.
Uluslararası kamuoyundan büyük tepki
gören bu kararın ardından Tel Aviv’in yerleşim faaliyetleri büyük oranda arttı.
1983’e gelindiğinde Golan Tepeleri’ndeki yerleşimci sayısı 6 bin 800’e ulaştı.
Bugün İsrail’in bölgede 33 yerleşim birimi bulunuyor. Söz konusu yerleşimlerde yaşayan kişi sayısı ise 20 binin üzerinde.
Gazze Şeridi
İsrail 1967’de Gazze Şeridi’nin
kontrolünü ele geçirmesinin ardından, bölgede Mısır sınırındaki Refah
Kapısı’nın yakınında Guş Katif yerleşim bloğunu kurdu. Tel Aviv yönetimi bu
süreçte, bölgenin yüzde 20’sini kapsayacak şekilde 21 farklı yerleşim birimi
oluşturdu.
İsrail Gazze Şeridi’ndeki askeri kontrolü
1994’e kadar sürdürdü. Bu tarihte Filistin tarafıyla yapılan Oslo
görüşmelerinin ardından bölgenin büyük bölümünün yönetimi Filistinlilere
verildi, ancak bu gelişme yerleşimlerin durumunu değiştirmedi.
İsrail’in, 2005’teki ‘Tek Taraflı Geri
Çekilme’ planıyla Gazze Şeridi’ndeki yerleşim bölgelerini boşaltmasına kadar bu
bölgedeki yerleşim faaliyetleri, diğer üç ana bölgeye göre daha yavaş ilerledi.
Bu tarihe kadar Gazze’de yaklaşık 8 bin yerleşimci bulunuyordu.
Aynı dönemde yerleşim birimi sayısı da
17’ye düşmüştü. Bölgedeki en kalabalık yerleşim yaklaşık 2 bin 700 kişinin
yaşadığı Neve Dekalim’di.
İsrail 1967’de Gazze Şeridi’nin
kontrolünü ele geçirmesinin ardından, bölgede Mısır sınırındaki Refah
Kapısı’nın yakınında Guş Katif yerleşim bloğunu kurdu. Tel Aviv yönetimi bu
süreçte, bölgenin yüzde 20’sini kapsayacak şekilde 21 farklı yerleşim birimi
oluşturdu.
İsrail Gazze Şeridi’ndeki askeri kontrolü
1994’e kadar sürdürdü. Bu tarihte Filistin tarafıyla yapılan Oslo
görüşmelerinin ardından bölgenin büyük bölümünün yönetimi Filistinlilere
verildi, ancak bu gelişme yerleşimlerin durumunu değiştirmedi.
İsrail’in, 2005’teki ‘Tek Taraflı Geri
Çekilme’ planıyla Gazze Şeridi’ndeki yerleşim bölgelerini boşaltmasına kadar bu
bölgedeki yerleşim faaliyetleri, diğer üç ana bölgeye göre daha yavaş ilerledi.
Bu tarihe kadar Gazze’de yaklaşık 8 bin yerleşimci bulunuyordu.
Aynı dönemde yerleşim birimi sayısı da
17’ye düşmüştü. Bölgedeki en kalabalık yerleşim yaklaşık 2 bin 700 kişinin
yaşadığı Neve Dekalim’di.