Malezya İsrail Gemilerinin Limanlarına Demirlemesini Yasakladı Malezya İsrail Gemilerinin Limanlarına Demirlemesini Yasakladı

Hindistan'ın Uttar Pradeş eyaletinde 6 Aralık 1992'de Babri Camisi'nin yıkımına katılan on binlerce kişiden biri olan Balbir Singh, olaydan 6 ay sonra Müslüman olarak Muhammed Amir adını aldı. Amir, hatasını telafi etmek amacıyla bugüne kadar 90 cami inşa etti.

Muhammed Amir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 27 sene önce körüklenen nefretin kendisini de etkilediğini ve camiyi yıkma girişimine arkadaşlarıyla hevesli bir şekilde katıldıklarını anlattı.

Yanındaki grupla caminin üzerine çıkan ve elindeki aletleri kullanarak merkez kubbeyi yıkmaya başlayan ilk kişinin kendisi olduğunu belirten Amir, hatıra olarak cami enkazından kendisine bir tuğla aldığını söyledi.

Amir, yaşanan olayın ardından yıkıma katılan arkadaşı Yogendra Pal ile derin bir murakabe yaptıklarını dile getirerek "Yogendra Pal aracılığıyla Mevlana Kalim Sıddıki ile temasa geçtim. Onun davranışı ve anlama yolu beni ruh arayışına yönlendirdi. (Caminin yıkılması) Olaydan 6 ay sonra, 1 Haziran 1993'te İslam'ı kabul ettim, Muhammed Amir ismini aldım." dedi.

Uttar Pradeş eyaletinin Muzaffernagar bölgesinde yaşayan Mevlana Kalim Sıddıki, bir köyde İslami bir öğretim merkezi işletiyor.

Yıkıma gittiği sırada Babri Camisi'nin bulunduğu araziye Tanrı Rama tapınağını inşa edeceğine dair kendisine söz verdiğini vurgulayan Amir, "Hatamı fark ettikten sonra, günahlarımın temizlenmesi için 100 cami inşa etme sözü verdim." diye konuştu.

Amir, yaşadığı şehir Panipat'tan güneye göç ettiğini ifade ederek, geçen 27 yılda 90 cami yaptırdığını veya tamir ettirdiğini belirtiyor.

"Babam, Müslümanlara yardım etmek için elinden geleni yaptı"

Amir, Hindu bir ailenin üst kast sınıfına mensup bir üyesi olarak dünyaya geldiğini ve babasının ilkokul öğretmeni olduğu bilgisini paylaşarak "Babam, Hindistan'ın özgürlük hareketinin lideri Mahatma Gandi'nin şiddetsizlik görüşünden ilham aldı." ifadelerini kullandı.

Babasının, Hindistan'ın bağımsızlığından sonra yaşanan geniş çaplı şiddet olaylarına üzüldüğünü kaydeden Amir, "Bölgedeki Müslümanlara yardım etmek için elinden geleni yaptı. Bana ve erkek kardeşlerime kendisini takip etmemizi nasihat etti." şeklinde konuştu.

Amir, eğitimine devam etmek için ailesinin köyden şehir merkezine taşındığını dile getirerek burada Hindu milliyetçisi örgüt Ulusal Gönüllüler Organizasyonu (RSS) ile tanıştığını ve daha sonra örgütle ilişkisi bulunan siyasi parti Shiv Sena'ya (Şiva'nın Ordusu) katıldığını kaydetti.

"'Kahramanımız hoş geldin’ sözleriyle karşılandık."

Amir, 6 Aralık'ta cami çevresinde toplandıklarını anlatarak "Ordunun görevlendirilmesinden korktuk. Fakat cami çevresinde etkili bir güvenlik önlemi yoktu ve bu bizi cesaretlendirdi. Camiyi yok etmeye zihinsel olarak hazırdık." ifadelerini kullandı.

Kendi grubunun caminin bulunduğu Ayodhya şehrine ulaşan ilk ekip olduğunu söyleyen Amir, "Benim grubum 1 Aralık'ta oraya ulaştı ve ben cami kubbesinin tepesine çıkarak mabedi yıkmak için elimdeki aletleri kullanan ilk kişi oldum." dedi.

Amir, grubuyla camiyi yıkma girişiminde öncü olduklarını belirterek "Panipat'a döndüğümüzde 'kahramanımız hoş geldin’ sözleriyle karşılandık." diye konuştu.

"Ceza almaya hazırım"

Eve vardığında şok yaşadığını ifade eden Amir, "Ailem beni kınadı. Bütün her şey bir anda buharlaştı. Yanlış bir şey yaptığımı anladım. Kanunları kendi elime aldım ve Hindistan Anayasası'nı ihlal ettim." dedi.

Amir, yaşananların ardından kendisini sorguya çektiğini belirterek, "Kendimle baş başa kalıp murakabe yaptım. İnsanlar zihinsel dengemi kaybettiğimi düşünüyordu. Sonunda, bana huzur vermesi için İslam’ı kucaklamaya karar verdim. Bir anda iyi hissetmeye başladım." şeklinde konuştu.

Hindistan Yüksek Mahkemesinin Babri Camisi arazisini Hindulara vermesine ilişkin de değerlendirmede bulunan Amir , "Müslümanlar ilerlemeli ve Hindu kardeşleriyle ilişkilerini geliştirmeye çalışmalı. Allah bizimledir. Biz, ihtiyaçlarımız için sadece O'na bakmalıyız." dedi.

Amir, Babri Camisi'nin yıkımına katıldığı için ceza almaya hazır olduğunu sözlerine ekledi.

Bugün Müslüman bir kadınla evli olan Muhammed Amir (Balbir Singh), Haydarabad kentinde İslami öğretileri geniş bir kitleye yaymak için bir okul işletiyor.