Çinli yetkililer, kadınların isimlerini ifşa ederek, özel tıbbi veriler ve onların doğurganlığıyla ilgili bilgileri açıkladı. Bazılarını ilişki yaşamakla ve birini cinsel yolla bulaşan bir hastalığa sahip olmakla suçladı.
Yetkililer, paylaştıkları bilgilerin "kadınların kötü karakterlerinin kanıtı" olduğunu ve Doğu Türkistan'daki taciz iddialarını geçersiz kıldığını savunuyor.
Çin Dışişleri Bakanlığı, pazartesi günü, kadınlar hakkında açıklanan bilgilerle ilgili soruları yanıtlamayı reddetti; ancak 'Bazı Çin karşıtı güçler, gerçekleri görmezden geliyor ve Sincan'la ilgili her türlü yalanı uyduruyor. Sincan'daki kadınlar da dahil olmak üzere tüm etnik gruplardan insanlar barış ve memnuniyet içinde yaşıyor ve çalışıyor." dedi.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Wang Wenbin, geçen hafta günlük basın brifingi sırasında, Sincan'da cinsel istismarı anlatan tanıkların görüntülerini sakladı. Bunlardan birinin açıklamasının "yalanlar ve söylentiler" olduğunu, çünkü önceki röportajlarda bu deneyimi anlatmadığını söyledi. Ayrıca kadının doğurganlığı hakkında tıbbi ayrıntılar verdi.
"Komşuları, Çin'deyken zina yaptığını söylüyor"
Bir Sincan hükümet yetkilisi, geçen ay başka bir tanığa ilişkin: 'Herkes onun aşağılık karakterini biliyor. Tembel ve rahatlığı seviyor, özel hayatı kaotik, komşuları Çin'deyken zina yaptığını söylüyor." ifaderini kullandı.
Geçen hafta, Çin Dışişleri Bakanlığı'nın baş sözcüsü Hua Chunying, adı geçen dört tanığın görüntülerini tweetledi ve "beyinlerini yalanlar için taradıklarını" kaydetti.
Sincan yetkilileri, ocak ayında, yabancı medyaya konuşan bir kadının frengi olduğunu (cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyon) ve doğrudan hesabıyla ilgili olmayan, gizli bilgileri içeren tıbbi kayıtları gösterdi.
Sincan'ın tanıtım departmanının başkan yardımcısı Xu Guixiang, geçtiğimiz aralık ayında düzenlediği basın toplantısında, Sincan sakinleri ve monologları okuyan aile üyelerinin görüntüleri ile saatlerce süren brifingleri yayınlayarak, "Medyanın bazı iğrenç davranışlarını geçersiz kılmak için bir dizi önlem aldık" dedi.
2022 Pekin Kış Olimpiyatları'nı boykot gündemde
Birleşmiş Milletler'in tahminine göre, Pekin "terörizme karşı kampanya" kapsamında bir milyon insanı gözaltında tutuyor. Aktivistlerin ve bazı Batılı politikacıların suçlamaları arasında işkence, zorla çalıştırma ve kısırlaştırma yer alıyor.
ABD eski Başkanı Donald Trump ve Joe Biden yönetiminin üst düzey diplomatları, Çin'in Uygurlar politikasını 'soykırım' olarak niteledi. Kanada ve Hollanda parlamentolarında da benzer yönde kararlar kabul edildi.
Çin, ABD'nin Sincan pamuğu ve domates satın almasının yasaklanması ve bazı Batılı milletvekillerinin 2022 Pekin Kış Olimpiyatları'nı boykot etme çağrısı gibi yaptırımlarla karşı karşıya.
Pekin, Sincan'daki gözaltı programına ilişkin bağımsız bir BM soruşturması çağrılarını reddediyor. Gazetecilerin ve diplomatların sıkı bir şekilde kontrol edildiği hükümet turları dışında kamplara girmelerine izin verilmiyor.