Polis de göstericilere göz yaşartıcı gazla yanıt verdi ve şiddete başvuran grupları 3 saate yakın süreyle geri püskürtmeye çalıştı. Bir grup anarşist, bir banka şubesini yağmaladı, çok sayıda belgeyi dışarıda yanan bir ateşe attı.
Paris geçen hafta da benzer gösterilere sahne olmuştu. Ülke genelinde, gazetecilik örgütleri, sendikalar, siyasi partiler ve insan hakları dernekleri, yaklaşık 70 kentte, "Baskıcı yasaya karşı, özgürlük yürüyüşü" düzenlemişti.
Marsilya, Lyon, Lille ve diğer Fransız kentlerinde de eylemler düzenlendi. Paris'teki gösteriler binlerce kişinin 'Fransa, polis hakları diyarı', 'Güvenlik yasasını geri çekin' yazılı pankartlarla barışçı geçen yürüyüşüyle başladı. Ancak daha sonra 'Black Bloc' (Siyah Blok) adlı anarşist grupla polis arasında çatışmalar patlak verdi.
BFM televizyonuna göre, Paris polisi, 500 civarında 'isyancının' protestoya sızdığını, 30 kişinin gözaltına alındığını açıkladı.
Fransa, hükümetin sivil özgürlükleri kısıtladığı gerekçesiyle yoğun eleştiri alan güvenlik yasasını mecliste sunmasından bu yana sokak gösterilerine sahne oluyor.
Tasarı, Macron'un 2022 seçimleri öncesinde kanun ve nizam konusunda daha sert bir tavır takınma çabasının bir parçası olarak görülüyor. Hükümet, polisin sanal ortamda nefret kampanyasına karşı da daha iyi korunması gerektiğini belirtiyor.
Kasım ayı sonunda Paris'te Loopsider adlı müzik prodüksiyon şirketi sahibi Michel Zecler'e, 4 polisin uyguladığı şiddet güvenlik kameralarına yansıyınca ülkede, polis şiddetine karşı öfke arttı. Tepkiler karşısında Macron bu hafta içinde geri adım atarak, "polis şiddetini görüntülemeyi yasaklayan 24'üncü maddenin tümüyle yeniden yazılması için askıya alınması" talimatı verdi. Ancak yasanın muhalifleri bu adımı yetersiz buluyor.