Avrupa

Fransa’nın Üç Ayaklı Sömürü Sistemi; Dil, Eğitim ve Frank

Geçmişten bugüne Fransa’nın zulüm ve sömürü kıskacı...

Abone Ol

Halihazırda Afrika'daki ekonomik ve kültürel işgalini sürdüren Fransa, bunu modern sömürü yollarıyla yapıyor. Askerinin bir kısmını Afrika'dan çeken Fransa, kültürel sömürüsünü dil ve eğitim şartıyla yaparken, yılda 500 milyar dolarlık ekonomik sömürüsünü de frank ve şirketler üzerinden gerçekleştiriyor. Öyle ki Fransızcanın resmi dil olduğu yirmiyi aşkın Afrika ülkesinde, Fransız şirketinin girdiği kamu ihalelerini başka hiçbir şirket alamıyor. Sömürü sisteminin kontrolünü Afrika'nın birçok ülkesinin para birimi olan ve alım gücünün Paris'te belirlendiği frank üzerinden sağlayan Fransa, sömürgelerinin döviz rezervlerinin yüzde doksana yakınını da merkez bankasında tutuyor.

İslam düşmanlığını devlet politikası haline getiren kan, gözyaşı, sömürü ve misyonerlik geçmişiyle Fransa'nın kirli tarihini ve bugün yaptığı sömürüleri masaya yatırdık. Geçmişten gelen düşmanlıkla alenen İslam'a, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'e (S.A.V.) ve dolayısıyla tüm Müslümanlara savaş açan Fransa'nın tarihinde birçok soykırım ve katliam var. 'Sömürgecilik' denildiğinde akla ilk gelen, hala dünyayı ve özellikle Afrika'yı milyarlarca dolar sömüren Fransa, milyonlarca cinayete de imza attı.

İNSANLIĞA FRANSIZ!

Coğrafi keşiflerin ardından gerçekleşen sömürgecilik faaliyetlerinin başını çeken ülkelerden birisi Fransa oldu. Fransız güçleri tarihi süreç içerisinde çok sayıda ülkenin kanını emerken sömürge metotlarının zamanla değişime uğrayabildiği görüldü. Özellikle İkinci Dünya Savaşı'nın ardından sömürülen ülkelerin kağıt üzerinde bağımsızlıklarını kazanmaları sömürgeciliğin yöntemlerinin değişmesinin temel sebepleri arasında yer aldı.

Farklı kıtalardaki birçok ülkede sömürgecilik faaliyetinde bulunan Fransa süreç içerisinde birçok sömürgesinden askerini çekti. Sömürdüğü birçok ülkeyi doğrudan yöneten Fransa bu yöntemde de değişikliğe gitti. Fransa'nın sömürgelerinden birçoğu kağıt üzerinde bağımsızlığını kazansa da dolaylı olarak Fransa hakimiyeti altında kalmaya devam etti. Günümüzde de birçok ülkenin bağımsız gözükseler de Fransa egemenliği altında olduğu biliniyor.

İSLAM'A SAVAŞ AÇTILAR

Fransa'nın etkisi altında olan Müslüman ülkeler büyük bir tehlikeyle karşı karşıya bulunuyor. Özellikle Afrika kıtasında yer alan 'eski' sömürgelerinde İslamiyet karşıtı çalışmalar gerçekleştiren Fransa, toplumdaki İslami hassasiyet ve bilince zarar vermeye çalışıyor. Fransa'nın kitle iletişim araçları vasıtasıyla topluma sunduğu gayri İslami içerikler Fransa etkisindeki ülkeler için büyük bir tehlike olarak göze çarpıyor. Öte yandan yine aynı ülkelerde batı tarzı yaşamın İslam'a aykırı örneklerinin özendirilmeye çalışıldığı da görülüyor.

MODERN SÖMÜRÜ YÖNTEMİ; 'BATILILAŞMA', 'ÇAĞDAŞLAŞMA' VE 'MODERNLEŞME

Fransa'nın günümüzdeki sömürü sisteminin sacayaklarını 'Batılılaşma', 'Çağdaşlaşma' ve 'Modernleşme' gibi kavramlar oluşturuyor. Aktif askeri güç kullanmaksızın birçok ülkeyi dolaylı olarak hakimiyet altında tutan Fransa söz konusu durumu ülkelerde yerleştirdiği zihniyet yapısıyla sağlıyor. Özellikle Afrika ülkelerindeki kitle iletişim araçlarını elinde tutan Fransa, halkı kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirebiliyor.

SÖMÜRGENİN SÜRMESİ ADINA DİL VE EĞİTİM ŞARTI

Tarihi süreç Fransa'nın sert güç kullanmaksızın hala birçok ülkeyi sömürü altında tutabilmesinin en büyük etmeni söz konusu ülkelerdeki Fransa yanlısı eğitim sistemidir. İkinci Dünya Savaşı'nın ardından birçok sömürgesinden askeri gücünü çekerek sömürdüğü ülkelerin bağımsızlığa kavuşmasına razı olan Fransa, çekildiği ülkelerle kendi lehine anlaşmalara vardı. Söz konusu anlaşmalara göre Fransa sömürüde bulunduğu ülkeden çekilme karşılığında iki şart sundu. Sunulan şartlara göre Fransızcanın resmi dil olarak seçilmesi ve eğitiminin zorunlu hale getirilmesi gerekiyordu. Fransızcayı sömürülerine resmi dil olarak kabul ettiren Fransa'nın eğitimin zorunlu olması şartı adı altında söz konusu ülkelerde müfredatı şekillendiriyor ve nesillerin Fransız yanlısı bireyler olması için çabalıyordu. Günümüzde Afrika'da yirmiyi aşkın ülkenin resmi dil olarak Fransızcayı seçtiği bilinirken kıtada yaklaşık yüz milyon kişi Fransızca konuşuyor.

FRANSIZ BİR ŞİRKETİN GİRDİĞİ İHALEYİ BAŞKA BİR ŞİRKET KAZANAMAZ

Günümüzde birçok ülkede Fransa sömürüsünün devam ettiğinin en büyük delili olarak ekonomi alanında yaşanan faaliyetler konabilir. Fransa'nın ekonomik anlamda çıkarlarını devam ettirmesi adına Afrika'daki birçok ülke Fransa lehine anlaşmalar imzalandı. Söz konusu anlaşmalara göre devlet işlerindeki ekonomi faaliyetlerinde Fransız şirketleri öncelik hakkı tanındı. Yani herhangi bir kamu ihalesini almayı talep eden bir Fransız şirketi var ise Fransa harici bir ülkeye ait olan şirket ne kadar üstün bir teklif verirse versin ihaleyi kazanamaz. Fransız olmayan bir şirketin herhangi bir kamu ihalesini kazanmasının ilk şartı söz konusu ihaleye Fransa'ya ait bir şirketinin girmemiş olmasıdır. Afrika'daki birçok ülkenin ulusal rezervlerini sömüren Fransa direkt ve şirketleri üzerinden Afrika'yı yılda 500 milyar dolar sömürüyor.

'ESKİ' SÖMÜRGELERİ KİMLER YÖNETİYOR?

Fransa'nın 'eski' sömürgelerinin yöneticilerinin Fransa yanlısı isimler olduğu görülüyor. Kağıt üzerinde bağımsız olan fakat fiiliyatta sömürülmeye devam eden ülkeleri yöneten isimlerin 'üstün' Fransız çıkarlarına uygun isimler olması ve sömürü sisteminin işleyen çarkına çomak sokmaması Fransa açısından hayati öneme sahip. Zira tarihi süreç içerisinde bulunan birçok örnekte de görüleceği üzere söz konusu ülkelerde Fransa yanlısı olmayan kişi ya da kişilerin iktidara gelmesi çok zor bir ihtimal. Ayrıca Fransa'ya rağmen bir şekilde iktidara gelmeyi başaran ya da iktidara geldikten sonra Fransa'nın aleyhine adım atan ismin karşılaşacağı muhtemel senaryo darbe ya da dış müdahaleyle görevden uzaklaştırılmak oluyor.

BİR SÖMÜRÜ ARACI 'FRANK'

Fransa, 2000'li yılların başında Euro'ya geçince frank para biriminin kullanımı bitmişti. Frank her ne kadar Fransa'da tedavülden kalkmış olsa da bugün hala Afrika'da kullanılan bir para birimi olarak göze çarpıyor. Alım gücünün Paris'te belirlendiği ve basımının Fransa'da gerçekleştiği frank, bugün Afrika'da gerçekleştirilen sömürüde hayati bir rol oynuyor. Afrika üzerinde uyguladığı sömürü sisteminin kontrolünü para üzerinden sağlayan Fransa, 'eski' sömürgelerinin döviz rezervlerinin yüzde doksana yakın bir kısmını da kendi merkez bankasında tutuyor. Fransa Merkez Bankası'nda tutulan rezervin yalnızca yüzde on beşine erişebildiği ifade edilirken söz konusu ülkelerde birinin daha fazla bir miktara erişimi arzulanması halinde ise Fransa'ya borçlanması gerekiyor. Öte yandan Fransa'dan alınacak 'ödünç' para için de bir sınır bulunuyor.

KADDAFİ'NİN PLANI UYGULANAMADI

Afrika Stratejik Araştırmalar Merkezi (AFSAM) Başkanı Mustafa Efe'nin Anadolu Ajansı'nda yayınlanan analizine göre Libya'nın eski lideri Muammer Kaddafi tarafından, Afrika'da frankın yerine kullanılabilecek bir para birimi teklif edilmişti. Libya'da çıkan isyan ile birlikte gelişen süreçte 20 Ekim 2011 tarihinde hayatını kaybeden Libya'nın eski lideri Kaddafi, AFRO isimli para birimi ile Afrika ülkelerinin kendi aralarında kullanacağı para birimi olması gerektiğini savunuyordu. Kaddafi, frank para birimine alternatif bir sistemin kurulabilmesi için çalışırken, Libya'nın Sirte kentinde Yatırım Bankası, Kamerun'da Afrika Para Fonu ve Nijerya'da Afrika Merkez Bankası kuruluyordu. Efe'nin aktardığına göre söz konusu çalışmalarda özellikle Afrika Merkez Bankası'nın önemi arz edilirken Afrika Merkez Bankası para basabilseydi, Fransa'nın Afrika ülkeleri üzerinde kurduğu sistem zarar görecekti. Libya'nın eski liderinin sunduğu sistem sonrası Kaddafi, Libya'da yaşanan iç savaş ve beraberinde NATO saldırılarının yaşandığı süreçte hayatını kaybetmişti. Kaddafi'nin yönetim erkinden indirilmesine yol açan süreçte Fransa da kritik bir rol oynamıştı.

İslam düşmanlığını devlet politikası haline getiren kan, gözyaşı, sömürü ve misyonerlik geçmişiyle Fransa'nın kirli tarihini ve bugün yaptığı sömürüleri masaya yatırdık. Geçmişten gelen düşmanlıkla alenen İslam'a, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'e (S.A.V.) ve dolayısıyla tüm Müslümanlara savaş açan Fransa'nın tarihinde birçok soykırım ve katliam var. 'Sömürgecilik' denildiğinde akla ilk gelen, hala dünyayı ve özellikle Afrika'yı milyarlarca dolar sömüren Fransa, milyonlarca cinayete de imza attı.

Bekir Şirin