Muslim Port Haber Merkezi | Yunus Emre Kaynak

İsrailli keskin nişancılar, 30 Mart 2018'de 'Büyük Dönüş Yürüyüşü' adıyla başlayan ve çok sayıda Filistinlinin ölümüyle sonuçlanan kanlı müdahalenin arka planında kendilerine ne gibi görevler verildiğini ortaya koydu.

7 Ekim 2023'ten Bu Yana Mescid-i Aksa'ya 62 Binden Fazla Yahudi İşgalci Baskın Düzenledi 7 Ekim 2023'ten Bu Yana Mescid-i Aksa'ya 62 Binden Fazla Yahudi İşgalci Baskın Düzenledi

İsrail işgal askerleri binlerce kişinin katıldığı eylemler sırasında, 2006'dan bu yana Gazze Şeridi'ne uygulanan sert ablukanın kaldırılmasını ve topraklarına geri dönmeyi isteyen Filistinlilerin üzerine ateş açarken, sınır bölgesinde İsrail'in gösterileri bastırmada 'en etkili gücüyse' keskin nişancılar olmuştu.

İşgalci Askerlerin Hedefi: Dizlere ve Bacaklara Ateş!

Hedefleri, İsrail bölgesine geçmeye çalışan ya da molotof atan Filistinli gençlerden ellerinde hiçbir silah olmayan eylemcilere kadar geniş bir kitleyi kapsıyordu. Hangi kategoride değerlendirilirlerse değerlendirilsinler hepsi aynı yanıtı alıyordu: Dizlere ve bacaklara ateş!

Ordudan terhis edildikten sonra İsrail gazetesine konuşan işgalci İsrail askerleri, Gazze sınırında yaklaşık iki yıl boyunca devam eden haftalık gösteriler sırasında 200'den fazla Filistinlinin öldürüldüğü, yaklaşık 8 bin kişinin de yaralandığı saldırılarda oynadıkları rolü deşifre etti.

Haaretz gazetesine röportaj veren askerlerin isimleri haberde değiştirilerek kullanıldı.

Altı ay önce Golan piyade tugayında keskin nişancı olarak İsrail Savunma Kuvvetleri'ndeki hizmetini tamamlayan Eden, tam olarak kaç kişiyi dizinden vurduğumu biliyorum, dedi. Çoğu zaman Gazze Şeridi sınırında görev yaptığını belirtti. Görevi ise çite yaklaşan Filistinli göstericileri ateş açarak püskürtmekti.

"Ateş ettiğim her merminin kasasını tuttum" diyen Eden, 'onları odamda tutuyorum. Bu yüzden bir tahminde bulunmak zorunda değilim çünkü sayısını biliyorum. 52 mermi' olarak yanıtlıyor.

Diz Vurma Yarışı Yapıyorlar

Eden, görevli olduğu taburda diğerlerine kıyasla pozisyonunun ne olduğu sorulduğundaysa şu yanıtı verdi:

"Hitlerin bakış açısından, en çok bende var. En çok ben atış yapıyordum. Beni görenler 'Şuna bakın, katil geliyor' diyordu. Sahadan döndüğümde bana 'Bugün kaç tane vurdun?' diye soruyorlardı. Biz ortaya çıkmadan önce dizler skor kazanması en zor yerdi. Bir keskin nişancının 11 diz vurduğu söyleniyor, insanlar da kimsenin bu rakamı geçemeyeceğini düşünüyordu. Sonra ben günde 7-8 diz vurur oldum, sadece birkaç saat içinde rekor kırmıştım.

ABD Büyükelçiliğinin Kudüs'e Taşındığı Gün Diz Rekoru Kırıldı!

Irkçı duygularını gün yüzüne çıkaran Eden bu 'diz rekorunu', 14 Mayıs 2018'de Donald Trump'ın aldığı karar sonrası ABD Büyükelçiliği'nin Tel Aviv'den Kudüs'e taşındığı gün gerçekleşen gösteride kırdığını söyledi. İki kişilik ekipler halinde çalıştıklarını belirten Eden, 'O gün, ikimiz toplam 42 ile en fazla sayıda isabet aldı. Orada 42 diz vurduk diyebilirim.

'Iskalamaktan Korktum, Tam İsabet Tutturunca Rahatladım'

Givati Taburu'ndan bir buçuk yıl önce terhis olan Roy ise 'Üzerimizde baskı vardı. Tabur komutanı çıkagelmişti, bize yönelik eleştiriler yükseliyordu. 20 yaşlarında Filistinliye benzeyen biri durmadan ilerliyordu. Üzerinde pembe tişört ve gri pantolon vardı. Yaptıkları koşup koşup sonunda dikenli tellere gelmekti. O da bu işte iyiydi. Bu durumda ya işini bitireceksiniz ya da arkasından vuracaksınız. Bacaklarını ıskalamaktan korktum, tam isabet atış yapınca da rahatladım' diye konuştu.

'Sekiz Yaşında Çocuk da Olsa Hedef Hedeftir'

Netzah Yehuda Taburu'ndan Itay ise görevi sırasında yaptıklarını şöyle anlattı:

Molotofkokteyli ateşlemek üzere olan birini gördüm. Böyle bir durumda hesaplama yapamazsınız. Telsizi elime aldım, hedefi tanımladım ve 'yetkilendirildim'. Delice bir baskı vardı. Hedefi vurdum, yere düştü. Yaptığım her şeyin doğru olduğundan emindim, doğru yeri vurmuştum.

Itay göstericileri vururken 'çok fazla kan aktığını' gördüklerinde bunun çok yukarıdan vurdukları anlamına geldiğini aktarırken, 'Senaryoya göre normalde vurduğunuzda kemikleri kırmanız gerekiyor, en iyi olasılıkla da diz kapaklarını. Birkaç dakika içinde ambulans gelip götürüyor ve o kişi bir hafta sonra da engelli maaşı alacak durumda oluyor' diye ekledi.

Bir diğer işgalci asker olan Shlomi: 'Bazen çocuklar ve yetişkinler arasındaki farkı söylemek gerçekten zor oluyor. Yüz özelliklerine, boyuna, vücut kütlesine bakarsınız. Giyim de belli bir indekstir. Küçükler genellikle tişört giyiyor. Ama küçük yaşta bir çocuk sana da zarar verebilir. Bir tehdit oluşturuyorsa, yaş parametresi mutlaka gerekli değildir' diyor.

İsrailli asker, hedefleri arasında çocukların da olup olmadığı sorulduğundaysa, 'Amaç küçükleri vurmak değil ancak molotofkokteyli molotofkokteylidir ve o şişe kendisini elinde tutan kişinin 20 yaşında bir genç ya da 8-14 yaşlarında bir çocuk olduğuna bakmaz' yanıtını verdi.