Muslim Port Haber Merkezi | Mücahit Taş

Avrupalıların, başarılması imkansız, fantezi olarak tanımladığı Hicaz Demiryolu projesi İslam milletinin büyük teveccüh göstermesiyle 8 yılda büyük kısmı bitirildi.

Daha ilk yıllarda bağışların tutarının yirmi milyon frangı bulması, Batı medyasının da gözlerini buraya çevirmesine ve bu konuyu sürekli gündemde tutmasına sebep oldu.

Rumeli, Anadolu, Bağdat, Kahire ve Kudüs Demiryolları`nı, Fransız, Alman ve İngilizlere inşa ettiren II. Abdülhamid'in, Medine'ye varacak olan Hicaz Demiryoluna gayri Müslim teri akmasına gönlü razı olmadı ve bu projeyi bizzat öz kaynaklardan yaptırdı.

"Mukaddes Yolculuk" adıyla anılan Hicaz Demiryolu Projesi`nde, 7 bin 500 Osmanlı askeri, maaşlı ve bir yıl erken terhis edilecek statüde çalıştırıldı.

Hicaz Demiryolu'nun inşa fikri 1864'te Amerikalı bir mühendis olan Dr. Charles F. Zimpel'in Kızıldeniz ile Şam'ı birleştirecek bir demiryolu hattının inşası için Osmanlı Devleti'ne teklifte bulunmasıyla başlar. Ancak bu proje devletin maddi imkansızlıkları nedeniyle yapılamaz.

İslam Dünyası Demiryolunun Yapımında Birleşti

Tahmini maliyeti 4 milyon Osmanlı lirası olarak hesaplanan demir yolu devlet bütçesinin beşte birine tekabül etmesi nedeniyle Sultan 2. Abdulhamid'in öncülük ettiği bağış kampanyasıyla çalışmalar başladı .Ardından devlet erkanı ve üst düzey yetkililer bağış yaptı.

Kampanya, sadece Osmanlı topraklarında değil, tüm İslam dünyasında büyük ilgi gördü ve insanlar fedakarca bağış yaptı. Hatta Müslümanların dışında, Almanlar, Yahudiler ve birçok Hıristiyan bile bağışta bulundu. Fas Emiri, İran Şahı ve Buhara Emiri'de bağış yaptı.

Hicaz demir yolunun yapımına 1900 yılında Şam'da başlandı. Bölgedeki Osmanlı askerlerinin önemli bir kısmı bu demiryolunda işçi olarak görev aldı. Bazı askerler, tezkereleri gelmesine rağmen işi bırakmayarak Medine'ye kadar rayları döşemekte kararlıydı.

Sultan II. Abdülhamid Han, Hicaz Demiryolunun inşasında Medine-i Münevvere`nin 20 kilometre yakınına gelindiğinde Peygamber Efendimiz (S.A.V) rahatsız olmasın diye Medine`nin merkezine kadar raylara keçe döşetti ve trenin raylar üzerinden geçmesi ile çıkacak sesleri engelletti.

Ne yazık ki, 1. Dünya Savaşının başlamasıyla Hicaz tren yolu ağı asla tamamlanamadı ve Mekke'ye ulaşamadı. Arap ayaklanması sırasında İngilizlerle müttefik olan Araplar tarafından bazı kısımları Osmanlının birliklerinin takviye göndermesini engelleme amacıyla bombalandı.

Lübnan’da İkinci Patlatılan ICOM Marka Telsizlerle İlgili Türkiye Detayı Lübnan’da İkinci Patlatılan ICOM Marka Telsizlerle İlgili Türkiye Detayı

Son sefer 1918'de yapıldı. O tarihten sonra İngilizlerin tahrip ettiği demir yolu günümüze kadar bir daha kullanılamadı. O güne kadar 40 günde aşılan Şam-Medine arası da, 3 günde katedilmeye başlanmıştı

Medine komutanı Fahrettin Paşa'nın Mondros Mütarekesi'nin 16'ncı maddesi gereğince Medine'yi teslim ve tahliye etmesi ile birlikte Hicaz Demiryolu üzerindeki Osmanlı hakimiyeti kalkmıştı.

Medine'de bulunan Mukaddes Emanetler, Fahreddin Paşa'nın üstün çabalarıyla Hicaz Demiryolu hattı sayesinde İstanbul'a taşınabildi.

Sultan II. Abdülhamit'in İstanbul ile Medine-Mekke'yi bağlayacak bir demiryolunu yapmak istemesinin birçok nedeni vardı.

  • İstanbul ile Hicaz topraklarının birleştirilmesi manevi bir önem taşıyordu.
  • Bu topraklarda çıkan isyanlara hızlı müdahale edebilmek de demiryolu ile mümkün olacaktı.
  • Bölgede İslami finans kaynakları ile hattın yanı sıra inşa edilen tesisler aracılığıyla ticaretin canlanması.
  • Hacca gidiş süresini ve masrafları azaltma.
  • Müslümanlara güvenli seyahat imkanı sağlama ve uzun seyahatlerin getirdiği hastalıklardan korunma

Suriye'de yaşanan iç savaştan önce 24 saatte İstanbul'dan Mekke'ye trenle yolculuk yapılmasını sağlayacak Hicaz Demiryolu'nu canlandıracak projeler üzerinde Türkiye, Suud, Suriye ve Ürdünlü yetkililer çalışıyordu. Ama iç savaşlar ve değişen dengeler buna müsaade etmedi.

Belki de Hicaz tren yolu bir gün yeniden canlandırılır, Allah-u Ekber nidalarıyla raylar döşenir, İslam Milletini birbirinden ayıran sınırlar kaldırılır ve uhuvvet ortamı oluşturularak Ümmet bir araya getirilir.