Muslim Port Haber Merkezi | Yunus Emre Kaynak
İşgalci Rusya'nın Askeri Araçları, Kırım'da Ölüm Saçıyor
Rusya, Kırım’ı işgal ettikten sonra
yarımadaya askeri personelleri ve askeri araçları yığmaya başladı. İşgalden
sonra, Kırım basınında sık sık “Zırhlı
savaş aracı binek araçlarla çarpıştı”, “Askeri araç konvoyu SVU araca çarptı”,
“Tank yoldan çıktı” ve benzer başlıklar görülmeye başlandı.
Bazıları, bu olaylar karşısında “en
azından ateş etmiyorlar” söylemini geliştirse de işgal
altındaki Kırım’da, son bir senede askeri araçların karıştığı trafik
kazalarının sayısı üç kart arttı.
Eskiden tatil bölgesi olan Kırım’da
bulunan askeri araç sayısı her geçen gün artıyor. Askeri araçların aşırı
yoğunluğu, Kırımlıların hayatını tehlikeye sokuyor. Yarımadanın yolları,
sayıları sürekli artan askeri araçlar için uygun değil. Bununla birlikte,
Kırım’ın hava sahasında, devamlı askeri helikopter ve savaş uçakları tatbikat
düzenleyerek gürültüleriyle sivil halkı korkuya sevk ediyor.
Kırım’a askeri araçların karıştığı trafik kazaları her geçen yıl artarken; Kırım sakinleri için tehlike oluşturan yarımadadaki Rus askeri varlığı ile bağlantılı olaylar da artıyor.
Kırım Tatar Tarihi Yok Ediliyor
Rus işgali altında bulunan Kırım’ın
işgalci yönetimi, Kırım Tatar mimarisinin dünyadaki tek örneği olan Hansaray’da
sözde restorasyon adı altında yürüttüğü tahribatı devam ediyor.
İşgalci yönetim, Hansaray’da
yapılacak bir sonraki “restorasyon
çalışmalarını” yürütecek müteahhit şirketini aramaya
başladığını bildirdi.
Hansaray’da yapılacak “restorasyon çalışmalarının”
ihaleye çıkarıldığını duyuran işgalcilerin yayınladığı belgeye göre, çalışmalar
Hansaray’ın 8 yapısında; Dilara Bikeç Türbesi, Kuzey Türbe, Güney Türbe, giriş
kapısının iki tarafında bulunan Muhafız Bloğu, mutfak, ahır, kütüphane ve Şahin
Kulesinde yapılacak.
Belgeye göre, türbelerde yapılacak “restorasyon çalışmaları” sırasında
türbenin çatısı ve kubbesi restore edilecek. Ayrıca türbelerin dış cepheleri
temizlenip onarılacak. Bunun dışında iç dekorasyon resimlerinin de restore
edilmesi öngörülüyor.
Rusya, Kırım Tatar mimarisinin
dünyadaki tek örneği olan Hansaray’ı, restorasyon adı altında yürüttüğü
uygulamalarla tahrip ederken, tam anlamıyla bir kültürel soykırıma imza atıyor.
Bölgedeki diğer tarihi Türk izlerinin de silinmesi yönünde kasti bir politika
izlediği düşünülüyor.
Daha önce açıklama yapan Bahçesaray Tarih ve Kültür Milli Parkının eski Müdürü Elmira Ablâlimova, yapılan sözde restorasyon çalışmaları sonucu 16. yüzyılda inşa edilen Han Camii’nin büyük zarar gördüğünü ve tarihi görüntüsünün sonsuza kadar kaybedildiğini ifade etmişti.
Han Camii’nin Tarihi Değeri Yok Edildi!
Rusya tarafından işgal edilen
Kırım’da işgalciler tarafından Kırım Tatar milli mirası Hansaray’da yürütülen
sözde restorasyon çalışmaları sonucunda tarihi Han Camii’nin sonsuza kadar
tarihi değerini kaybettiğini bildirildi.
ATR televizyon kanalında konuşan
Bahçesaray Tarih ve Kültür Milli Parkının eski Müdürü Elmira Ablâlimova,
yapılan sözde restorasyon çalışmaları sonucu 16. yüzyılda inşa edilen Han
Camii’nin büyük zarar gördüğünü ve tarihi görüntüsünün sonsuza kadar
kaybedildiğini ifade etti.
Ablâlimova, “Hansaray ve Hersones Tavriçeskiy gibi kültür mirası objelerine yapılanlara bakıldığında biz Rusya devletinin kültür miraslarına nasıl davrandığını görebiliyoruz. Diğer kültür mirası objelerine başka türlü davranılacağı konusunda kimse garanti veremez.” diye konuştu.
İşgalci Rusya Kırım’da Çocuk Ordusu Kuruyor
Rusya Kırım’da beyin yıkama
faaliyetleri yürütüyor. Savunma Bakanlığı’na bağlı sözde gönüllülük esasına
dayalı organizasyon dahilinde çocuklara askerin eğitim veriyor.
Ukrayna’nın
İngilizce yayın yapan The Ukrainian Weekly Gazetesi’nde yer alan yazıda
Rusya’nın Kırım’da “beyin yıkama” faaliyetlerinden bahsediliyor.
Yazıda
Rusya’nın işgali altındaki Kırım’da çocuk ve gençlere yönelik beyin yıkama ve
tamamen Putin’e bağlı bir nesil yetiştirmek amacıyla uyguladığı eğitim
programlarına 2016’dan bu yana 100 milyon ruble harcadığı ifade ediliyor.
2016 yılında Rusya Savunma Bakanlığı’na bağlı olarak kurulan
sözde gönüllülük esasına dayalı “Yunarmia” isimli organizasyon çerçevesinde
çocuklara askeri eğitim ve çarpıtılmış Rus tarihinin öğretildiği, 8 yaşından
itibaren bu organizasyona dahil edilen çocukların askeri disiplin ile Putin’in
kölesi gibi yetiştirildiği yazıda vurgulanıyor.
Çocuk ordusu “Yunarmia” ya dahil olan çocuklara “Putin için
ölürüm” gibi sözleri içeren marşlar öğretildiği, ebeveynlerin bu organizasyonun
sinsi beyin yıkama faaliyetlerinin farkında olmadıkları dile getiriliyor.
"Günümüzde Sürgün ve Soykırım, Kırım'dan Çıkmaya Zorlanarak Yapılıyor"
Geçtiğimiz günlerde Kırım Saati
programının canlı yayınında, 1944 Kırım Tatar Sürgünü yıl dönümü öncesinde,
işgal altındaki Kırım’ın günümüzdeki durumu konuşuldu. Kırım Haber Ajansı (QHA)
Türkçe Genel Yayın Yönetmeni Aydın Taş’ın konukları Zair Smedlya ve Edem
Dudakov oldu.
Programda, Kırım Tatar Milli Meclisi
(KTMM) Merkez Seçim Komisyonu Başkanı Zair Smedlya, işgal altındaki Kırım’daki
son duruma ilişkin, “Son
zamanlarda Kırım’da çeşitli cinayetler var. İnsanlar önce kaçırılıyor,
kayboluyor. Sonra öldürülüyor. Kırım Tatarları uydurulan Hizbut-Tahrir
davalarıyla tutuklanıyor, hapsediliyor.” ifadelerini kullandı.
Rus İşbirlikçileri Bölgeden Yanlış Bilgi Yayıyor
Smedlya, koronavirüs nedeniyle yaşanan yasaklar bir yana, Rusya’nın Kırım’ı işgal ettikten sonra getirdiği baskı ve yasakları anlattı. Smedlya, hiçbir anma ve merasime izin verilmediğini, insanların bir araya gelmesinin önlendiğini aktardı. Rus işbirlikçilerinin de böyle durumlarda bölgeden yanlış bilgiler yaydığını kaydetti. Kırım’daki toplantıları önlemek için yasak bildiri mektuplarının gönderildiğini, yasal olarak izin almanın ise imkansız olduğunu da ekledi.
18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı
Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle
18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında
Kırım Tatarlarının büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı
savaşıyordu. Orta Asya ve Sibirya’ya sürgün edilen Kırım Tatarlarının yüzde
46’sı yolda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli
sebeplerden dolayı hayatını kaybetti. Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar
sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu.
Anavatan Kırım’a geri dönme
teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Kırım Tatar adı yok
edilmişti. Bunun sonucunda Kırım Tatar halkı büyük kayıplar yaşadı. Sovyetler Birliğinin
dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başlarken 150 bini maddi
yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Orta Asya’da kaldı.
2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti.
İşgalin Başından Bu Yana Yarımadayı En Az 48 Bin Kişi Terk Etti
Rusya’nın işgal ettikten sonra
Kırım’da uyguladığı sömürgeci politikalar yüzünden işgalin başından beri
yarımadayı 48 binden fazla kişi terk etti.
Ukrayna Başsavcı Yardımcısı Gündüz
Mamedov yaptığı açıklamada, Kırım’da 2014 yılından itibaren Kırım Tatarlarına
yeniden baskı uygulanmaya başladığını belirterek, “Dayanılmaz yaşam koşulları, sayısız
yasa dışı arama ve alıkonulmalar yarımadanın yerli halkını Kırım’ı terk etmeye
mecbur bırakıyor. 48 binden fazla insan Kırım’ı terk ederek Ukrayna’nın ana
kısmına yerleşmek zorunda kaldı. Öte yandan Rusya yarımadada aktif sömürgecilik
yürütüyor. İşgalin başından bu yana işgalci ülke Kırım’a yaklaşık 73 bin
vatandaşını yerleştirdi.” dedi.
Açıklamada, Rusya’nın söz konusu eylemlerinin Savaş Zamanında Sivillerin Korunmasına İlişkin Cenevre Sözleşmesinin 49. maddesini ihlal ettiği de vurgulandı.
Litvanya Parlamento Başkanı: Kırım Tatarlarını Desteklemeye Devam Edeceğiz
Litvanya Parlamentosu (Seimas)
Başkanı Viktoras Pranckietis, 1944 Kırım Tatar Sürgününün, komünist rejimin
korkunç suçu olduğunu ve Litvanlarla aralarında tarihi yakınlık olan kardeş
Kırım Tatar halkının kapanmayan yarası olduğunu kaydetti.
18 Mayıs Kırım Tatar Soykırım
Kurbanlarını Anma Günü dolayısıyla düzenlenen ancak dünyadaki koronavirüs
salgını nedeniyle bu sene online gerçekleştirilen mitinge katılan Litvanya
Parlamentosu (Seimas) Başkanı Viktoras Pranckietis, 2019 yılında Litvanya
Parlamentosunun Kırım Tatar sürgününü soykırım olarak kabul ettiğini anımsattı.
Bunun yanı sıra Litvanya
Parlamentosu’nun, Rusya’nın Kırım’ı işgalini de kınadığını kaydeden
Pranckietis, “Seimas,
2014 yılında Kırım’ın yasa dışı işgalini ve ilhakını, Kırım’ın sivil nüfusuna
dil, kültür, din ve milliyete göre yapılan ayrımcılığın yanı sıra Kırım
Tatarlarının öz yönetiminin kaldırılmasını kınadı.” şeklinde
konuştu.
Litvanya’nın Kırım Tatarlarını desteklemeye devam edeceğini kaydeden Viktoras Pranckietis, 2021 yılının parlamento kararıyla ülkede Litvanya Tatarları yılı olarak ilan edildiğini belirtti.
Herson Bölgesinde Kırım Tatar Sürgünü Kurbanları Anıldı
Ukrayna’nın Herson bölgesinde Kırım Tatar Sürgünü kurbanları anıldı. Bu yıl yapılan anma etkinlikleri dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs salgını dolayısıyla uygulanan önleyici tedbirler çerçevesinde gerçekleşti.Herson’da aktivistler 18 Mayıs 1944
Kırım Tatar Sürgün Kurbanları Anıtına çiçek bıraktı.
Herson Kırım Tatar Bölge Meclisi
Başkanı İbragim Süleymanov yaptığı açıklamada, “Bu çok trajik bir gün.Tüm halkımız Kırım’dan
sürgün edildi ve insanların büyük bir kısmı sürgün sırasında hayatını kaybetti.
Örneğin benim babamın ailesinde 12 kişi hayatını kaybetti, sürgünden sadece iki
kişi sağ çıktı.” diye anlattı.
Kanada: "Kırım Tatarlarının Acısını Unutmuyoruz"
Kanada Dışişleri Bakanı
François-Philippe Champagne, Kırım Tatar Sürgününün 76. yıl dönümü nedeniyle
yaptığı açıklamada ülkesinin Kırım Tatar halkının çektiği acıları unutmadığını
ifade etti.
Açıklama yapan Dışişleri Bakanı Champagne, “Bu yıl biz, Kırım Tatarlarının 1944 yılında Sovyet yönetimi tarafından sürgün edilmesinin 76. yıl dönümünü anıyoruz. Kanada bu trajediyi ve anavatanlarından sürgün edilen yüz binlerce çocuk, kadın ve erkeğin acısını unutmuyor. Kanada sürgün sırasında hayatını kaybedenleri ve zarar görenleri anma hususunda Kırım Tatar halkına destek veriyor.” diye kaydetti.
Ukrayna’da Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı Resmi Olarak Kutlanacak
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskiy,
Kırım Tatar Sürgününün 76. yıl dönümü vesilesiyle Kırım Tatar halkının milli
lideri, Ukrayna milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve Kırım Tatar Milli
Meclis Başkanı Refat Çubarov da dahil olmak üzere Kırım Tatar halkının
temsilcileriyle ile bir araya geldi.
Görüşme sırasında, Cumhurbaşkanı
Zelenskiy, Ramazan ve Kurban Bayramının Ukrayna’da resmi bayram statüsüne
getirileceğini ve Kıyiv’de yeni bir cami inşa edileceğini duyurdu.
Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Ofisinin
Basın Servisinden yapılan açıklamada, “Volodımır
Zelenskiy, yakın günlerde Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramına devlet dini
bayramı statüsü verecek bir kararnameyi imzalayacağını açıkladı. Bununla
birlikte, Kıyiv’de yeni büyük bir cami kurulması planlanıyor. Cumhurbaşkanı, bu
caminin projesini Kırım Tatarlarından beklediğini ve bu projeyi desteklemeye
hazır olduğunu duyurdu” denildi.
Ayrıca, görüşme sırasında, Volodımır
Zelenskiy, Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü nedeniyle Kırım Tatar
halkına başsağlığı diledi.
Emine Ceppar, Ukrayna Dışişleri Bakan Yardımcısı Olacak
Eski Ukrayna Enformasyon
Politikaları Bakan Yardımcısı Emine Ceppar’ın Ukrayna Dışişleri Bakan
Yardımcılığı görevi için adaylığı onaylandı.
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır
Zelenskiy, Ukrayna Dışişleri Bakan Yardımcılığı görevi için, eski Ukrayna
Enformasyon Politikaları Bakan Yardımcısı Ceppar’ın adaylığını onayladığını
bildirdi.
Kırım Haber Ajansına (QHA) konuşan
Emine Ceppar, “Bugün
Cumhurbaşkanı Zelenskiy adaylığımı onayladığını duyurdu. Bundan sonra güvenlik
soruşturması yapılacak ve sonra bu kararı Bakanlar Kurulu onaylayacak. Bu
görevde ilk önce Kırım konusunda çalışmalar yapmak istiyorum. Faaliyetlerimin
bir yönü de kamu diplomasisi olacaktır.” ifadelerini kullandı.
Emine Ceppar ayrıca, bu göreve atanmasının, Ukrayna’nın Kırım konusunda çalışmaları artırmaya hazır olduğunun en açık göstergesi olduğunu ifade etti.