Türkiye karşıtı söylemlerde bulunan Macron sözlerine olumlu bir diyalog kurmak istediğini de ekledi, "Ancak bunun ön koşullarının olacağı açık" dedi.
Euronews'te yer alan habere göre, Cumhurbaşkanlığı muhabirlerini Elysee Sarayı'nda kabul eden Macron, ülke gündemindeki önemli konuların yanı sıra Doğu Akdeniz'de yaşanan gerginliği ve Fransa'nın politikasına ilişkin soruları da yanıtladı.
Le Monde gazetesinin toplantıdan aktardığı bilgilere göre, Fransa'nın, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum kesimini desteklemesi, hatta bölgeye savaş gemisi göndererek tansiyonu yükseltmesinin sorulması üzerine Macron, "Bu yaz izlediğimiz politikayı tümüyle kabul ediyorum. Orantılı eylemlerdi bana göre. Bu benim her zaman sahip olduğum kırmızı çizgi politikasıdır. Akdeniz'de egemenlikten bahsederken, eylemde ve söylemde tutarlı olmalıyım. Türkler sadece bundan anlar ve buna saygı duyar. Doğu Akdeniz'e bir donanma konuşlandırmadık. Ama, Türkiye tarafından yapılan konuşlandırmanın bir provokasyon olduğunu söyledik" dedi.
"Olumlu Diyaloğa Geçmek İstiyorum"
Macron, "Türkiye ile yeniden olumlu bir diyaloğa geçmek istiyorum. Ama bunun için bir dizi ön koşul olduğu açıktır. Son dönemlerde Türkiye'nin izlediği strateji bir NATO üyesinin izlemesi gereken bir strateji değil" çıkışında bulundu.
'Türkiye ile olası bir ilişkiyi yeniden başlatmak istiyorum. Göç konusunda, enerji konusunda işbirliği yapmak istiyoruz. Bizimle gümrük birliğinde beraber olan, barışçıl ve barıştıran bir ortak olarak görmek isteriz" diye konuştu.
Paris Match: "Merkel Bize Yakınlaştı"
Toplantıda, devlet yazlığı Bregançon Şatosu'nda Merkel ile görüşmelerini de değerlendiren Macron, "Merkel önce Akdeniz konusunda daha temkinliydi. Ancak uzun görüşmemizin ardından Almanya ve diğer müttefiklerimiz, Türkiye'nin ajandasının sorunlu olduğunu görme konusunda bize daha çok yaklaştı" dedi.
Paris Match dergisi de, Macron'un yaz tatilini geçirdiği Akdeniz sahillerindeki resmi Brengançon Şatosu'ndan hazırladığı özel röportajda, Macron'un Merkel ile akşam yemeğinde, Türkiye hakkında kullandığı ifadeleri şu şekilde aktardı:
"Bakın, (Akdeniz'i göstererek) Fransa bir Akdeniz gücüdür. Türkiye ile net olmayan belirsiz bir ilişkim var. Son yıllarda Erdoğan'ı, Ocak 2018'de Paris'te kabul eden ender Avrupalı liderlerden biriyim. Birçoğu beni eleştirdi. Erdoğan, muhtemelen en çok konuştuğum liderlerden biri. Eylül 2018'de İstanbul'da onu tekrar görmeye gittim ve Aralık 2019'da Londra'da Fransa, Almanya ve İngiltere'nin Türkiye ile ortak zirvesinin girişimini başlattım. Ancak iktidar politikasının, milliyetçilik ve İslamcılığı karıştıran ve Avrupa çıkarlarıyla uyumlu olmayan yayılmacı bir politika olduğunu gözlemledim. Bu bir istikrarsızlaştırma faktörüdür, Avrupa bununla yüzleşmeli ve sorumluluk almalıdır. Ben tansiyonun yükselmesinden yana değilim. Ama güçsüz diplomasiye de inanmıyorum. Avrupa dayanışmasının anlamlı olduğuna dair sinyal gönderdik"