Muslim Port Haber Merkezi | Bekir Şirin
Cumhuriyetçi Parti adayı Donald Trump ile Demokrat Parti adayı Joe Biden'ın İslam coğrafyasına bakışında çok sayıda ortak nokta bulunurken iki adayın dış politikadaki diğer konulara bakışında farklılıklar göze çarpıyor. Trump ile Biden, Çin, Rusya, Kuzey Kore ve Amerika kıtasına ilişkin konularda nispeten görüş farklılığına sahip.
3 Kasım 2020 tarihinde gerçekleştirilecek olan ABD başkanlık seçimlerine günler kala gözler WashIngton'a çevrilmiş durumda. İnsanlığın baş belalarından olan ABD'nin yeni başkanının kim olacağı merak edilirken adayların olası seçim zaferinin meydana getireceği sonuçlar üzerinde duruluyor.
3 Kasım 2020 tarihinde gerçekleştirilecek olan ABD başkanlık seçimlerine sayılı günler kala uzmanlar, seçimi kimin kazanacağına dair net bir favori gösteremiyor. Her ne kadar anketlerde Demokrat Parti adayı Joe Biden'ın adı öne çıksa da Trump'ın 2016'da başkanlık yarışını kazandığı süreç, tahminlerde ihtiyatlı davranmaya yol açıyor. Hatırlanacağı üzere 2016 seçimlerinde anketlerde Hillary Clinton önde görünmesine rağmen seçimin galibi Cumhuriyetçi aday Donald Trump olmuştu. İki haftadan az bir süre kalan ABD başkanlık seçiminin başkan adayları Trump ile Biden'ın ABD dış politikasının temel başlıklarına yönelik bazı farklı yaklaşımlara sahip olduğu görülüyor.
AMERİKA KITASINA DAİR YÖNTEMSEL FARKLILIK MUHTEMEL
ABD Başkanı Donald Trump, başkanlığı sürecinde Güney Amerika ülkelerine yönelik sert bir tutum sergiledi. Venezuela'daki yönetime yönelik darbe girişiminde bulunulması ve Maduro karşıtı duruş Trump'ın sert tavrının net bir örneği olurken göçmenler konusu da Trump'ın Amerika kıtasındaki siyasetinin temel başlıklarından biriydi. Göçmenler konusu ABD Başkanı Trump'ın en sert tavır takındığı konulardan olmuştu. Trump'ın izlediği politika doğrultusunda ülkeye göçmen girişinin engellenmesi adına Meksika sınırına 17 millik (28 kilometre) bir duvar örülmesi için çalışmalara başlanmıştı. ABD başkan adayı Joe Biden'ın seçimi kazanması halinde Amerika kıtasındaki ülkelere yönelik amaçsal olmasa bile en azından araçsal olarak farklı bir yaklaşımda bulunması bekleniyor. Biden'ın Amerika kıtasındaki ülkelerle daha iyi bir ilişkiye sahip olması muhtemel görünürken Demokrat Parti adayının seçimi kazanması halinde ABD'nin 'çıkarları doğrultusunda' söz konusu ülkelere yönelik mali ve askeri destekte bulunabileceği tahmininde bulunuluyor.
TRUMP KÜBA KONUSUNDA 'OBAMA-BIDEN YÖNETİMİ'Nİ YERDEN YERE VURMUŞTU
ABD dış politikasının bir diğer başlığı olan Küba'ya dair de başkan adaylarının farklı yaklaşımı söz konusu. Gerek Trump döneminde gerekse Biden'ın başkan yardımcılığı görevinde bulunduğu Obama döneminde Küba'ya dair izlenen politikalar geleceğe yönelik tahminde bulunulmasını kolaylaştırıyor. Küba'ya karşı yaptırım politikası izleyen ABD Başkanı Trump, geçtiğimiz ay yapmış olduğu açıklamada, 'Obama-Biden yönetimi, Castro diktatörlüğü ile zayıf, acınası ve tek taraflı bir anlaşma yaparak, Küba halkına ihanet etti ve komünist rejimi zenginleştirdi. Ben Obama-Biden yönetiminin Castro rejimi ile yaptığı ihaneti bitirdim.' demişti.
RUSYA VE ÇİN İLE İLİŞKİLER NASIL SEYREDECEK?
ABD başkan adaylarının, seçilmeleri durumunda Rusya ve Çin ile olan ilişkiler konusunda da farklı bir yaklaşım sergilemeleri bekleniyor. Trump'ın başkanlığını sürdürmesi halinde Rusya ve Çin konusunda mevcut politikalarını izlemeye devam etmesi muhtemel görünürken Biden'ın başkanlığa seçilmesi durumunda ise farklı politikalara şahit olunma ihtimali söz konusu. Demokrat Parti başkan adayı Joe Biden başkanlık hedefine ulaşırsa ABD dış siyasetinde Rusya'ya yönelik sertleşme, Çin'e karşı ise bir nebze de olsa yumuşama görülebilir. Biden'ın olası başkanlığında Moskova'ya yönelik daha sert bir tavır takınması beklenirken Demokrat Parti adayının Rusya'nın Kırım'dan çekilmesini istediği de biliniyor. Joe Biden'ın Çin'e karşı Trump'a kıyasla daha yumuşak bir duruş sergilemesi öngörülse de ABD ile Çin arasındaki iplerin gerginliğini koruyacağı tahmin ediliyor.
WILLIAM EVANINA'NIN DİKKAT ÇEKEN AÇIKLAMASI
Öte yandan Amerikan Ulusal Karşı İstihbarat ve Güvenlik Merkezi Direktörü William Evanina'nın geçtiğimiz aylarda yapmış olduğu bir açıklama Trump ile Biden'ın Rusya ve Çin konularında farklı politika izleyeceği tezini destekler nitelikte görülüyor.
William Evanina, başkanlık yarışı sürecinde bir açıklamada bulunmuş ve Rusya'nın Trump ve Biden'a yönelik tavrına dair dikkat çeken sözler sarf etmişti. Evanina, söz konusu açıklamasında, Rusya'nın Amerika Birleşik Devletleri (ABD) eski Başkan Yardımcısı ve Demokrat Parti'nin başkan adayı Joe Biden'ı 'karalamak' için birçok yönteme başvurduğunu savunmuştu. Evanina, Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayına dair sözlerinde ise Rusya yönetimi ile bağlantılı kişilerin ABD Başkanı Donald Trump'ın yeniden seçilmesi için çalıştığını iddia etmişti. Amerikan Ulusal Karşı İstihbarat ve Güvenlik Merkezi Direktörü William Evanina, Çin'e dair açıklamasında ise Pekin yönetiminin Trump'ın yeniden seçilmesini istemediğini savunmuştu. ABD-Çin ilişkilerine ilişkin olarak Trump da sosyal medyada yapmış olduğu bir paylaşımda, 'Çin devlet medyası ve Çin liderleri, Biden'ın ABD seçimlerini kazanmasını istiyor. Bu olursa ki olmayacak, Çin ülkemizin sahibi olacaktır.' ifadelerini kullanmıştı.
BIDEN, KUZEY KORE'YE YÖNELİK YAPTIRIM POLİTİKASI MI UYGULAYACAK?
ABD dış politikasının bir diğer önemli başlığı da Kuzey Kore ile olan ilişkiler konusu. Trump'ın başkanlığı döneminde ABD ile Kuzey Kore arasındaki ipler zaman zaman oldukça gerilmiş fakat ardından tansiyon düşmüştü. Trump'ın Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile görüşmelerde bulunması iki ülke arasındaki gerilimde diplomasi yöntemini öne çıkarsa da ilişkilerde ABD lehine ciddi bir ilerlemede bulunulduğu da net olarak söylenemiyor. Demokrat Parti adayı Joe Biden'ın başkanlık seçimini kazanması halinde Kuzey Kore'ye yönelik yaptırım politikası izleyeceği öngörülüyor. Biden'ın başkan olması halinde Kuzey Kore'ye karşı ittifaklar oluşturması da muhtemel gelişmeler arasında.