Şili basınında yer alan haberlere göre, ülkede 26. gününde devam gösterilerde, çeşitli kuruluşların genel grev çağrısıyla binlerce kişi başkent Santiago'da gösterilerin başlıca düzenlendiği yer olan İtalya Meydanı'nda toplandı.
Gösterilerde bazı gruplar polise taş ve sert cisimler atarken, güvenlik güçleri su ve göz yaşartıcı gazla göstericilere müdahale etti.
İtalya Meydanı yakınında bulunan ve 1850'lerde inşa edilen Veracruz Kilisesi ateşe verildi. İtfaiye ekiplerinin yangını söndürdüğü ancak binada ciddi hasar olduğu belirtildi.
Yağma ve kundaklama olayları yaşanıyor
Ayrıca, bir otelin bulunduğu binayı ateşe veren göstericilerin aynı binadaki restoranı da yağmaladıkları bildirildi. Gösteriler nedeniyle bazı toplu ulaşım araçları hizmet vermeyi durdurduğu için ulaşımda aksaklıklar yaşandı.
Ülkenin Vina del Mar, Concepcion ve Valvidia şehirlerinde de yağma ve kundaklama olaylarının yaşandığı gösteriler devam etti.
Pinochet'ten kalma anayasa değişiyor
Şili'de Sebastian Pinera hükümeti, göstericilerin de talep ettiği, diktatör Augusto Pinochet'ten kalma anayasayı değiştirme kararı aldı.
Yeni anayasanın Kongre üyeleri tarafından yazıldıktan sonra referandum ile halkın onayına sunulacağı açıklandı. Ancak muhalefet, anayasanın yazılmasının içinde halkın temsilcilerinin de olduğu Kurucu Meclis tarafından yapılmamasını eleştirdi.
Anayasanın değiştirilmesi için, Kongre'nin anayasa yazım sürecine katılacak temsilcileri seçmesi ve yazma işlemi bittikten sonra da referanduma gidilmesi gerekiyor.
Pinochet döneminden kalma anayasanın değişmesi halinde, Şili, tarihinde ilk kez demokratik şekilde hazırlanmış anayasaya sahip olacak.
Şili'deki gösteriler
Güney Amerika ülkesi Şili'de gösteriler, başkent Santiago'da günde 3 milyondan fazla kişinin kullandığı metro ücretlerine 6 Ekim'de yapılan zamla başlamış ve 18 Ekim'de de şiddetlenerek birçok kentte yağma olaylarına da yol açan hükümet karşıtı gösteri ve şiddet olaylarına dönüşmüştü.
Gösteriler nedeniyle ülkede 23 kişi hayatını kaybederken, 1218 kişi yaralanmış ve 9 bin 203 kişi gözaltına alınmıştı.
Devlet Başkanı Sebastian Pinera, halkın ekonomik sorunlarını anlayamadığı için özür dileyerek, ekonomik yardım paketini hayata geçirmiş, kabinesinden 8 bakanı değiştirmesine rağmen gösteriler devam etmişti.
Hükümetin geri adımlarına rağmen durmayan gösteriler nedeniyle, diktatör Pinochet'in 1990'da devrilmesinden sonra ilk kez, doğal afet söz konusu olmamasına rağmen "acil durum" ilan edilmiş ve güvenliği sağlama görevi orduya verilmişti.
