Irak'ın başkenti Bağdat'ta sıkı korunan Yeşil Bölge'de bulunan ABD Büyükelçiliği'nin hedef alındığı roket saldırısının ardından gözler İran destekli Iraklı milislere çevrilmişti.
Saldırının ardından ABD ulusal güvenlik yetkilileri Irak'taki Amerikan çıkarlarına yönelik olası bir saldırıyı caydırmak amacıyla Trump'a sunulmak üzere bir dizi öneri hazırlamak amacıyla bir araya gelmişti.
ABD Başkanı Donald Trump'ın bu uyarısı da üst düzey yetkililerin yaptığı toplantının ardından geldi.
Savunma Bakan Vekili Chris Miller, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve ulusal güvenlik danışmanı Robert O'Brien'dan oluşan grup, Reuter'ın haberine göre, Beyaz Saray'da bir araya geldi.
ABD'li yetkililer uzun bir süredir, İran Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin 3 Ocak'ta Bağdat Havaalanı yakınlarında öldürüldüğü drone ile düzenlenen saldırının yıldönümünde, İran'ın ya da onun desteklediği Iraklı milislerin misilleme saldırı düzenleyebileceğini belirtiyor.
Trump yönetiminden üst düzey bir yetkili uluslararası bir ajansa yaptığı açıklamada, Beyaz Saray'da yapılan toplantının amacının, 'İranlılar'ı ve Irak'taki Şii milisleri personelimize yönelik saldırı düzenlemekten caydırmak üzere, Başkan'a sunulacak bir dizi doğru seçeneğin belirlenmesi' olduğunu söyledi.
Toplantının ardından Başkan Trump Twitter'da paylaştığı mesajda, Bağdat'ta sıkı korunan Yeşil Bölge'de 20 Aralık günü düzenlenen ve ABD Büyükelçiliği yerleşkesinin yanı sıra uluslararası bölgedeki yerleşim yerlerinde hafif hasara yol açan roket saldırısına değindi.
'Bağdat'taki Büyükelçiliğimiz Pazar günü roketli saldırının hedefi oldu. Üç roket hedefine ulaşamadı. Tahmin edin, roketler neredendi?: İRAN' diye yazdı.
ABD Başkanı bu mesajla birlikte İran'ın ateşlediği roketleri gösterdiği iddia edilen bir resim paylaştı. Trump, Twitter mesajında, 'Irak'taki Amerikalılar'a yönelik başka saldırılar olabileceği konuşuluyor. İran'a dostane bir tavsiye: Bir Amerikalı ölürse, İran'ı sorumlu tutarım. İyi düşünün' ifadelerini kullanarak Amerika'nın kırmızı çizgisini bir kez daha hatırlattı.
İran'dan Trump'a Tepki
İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ise Başkan Trump'ın roket saldırısının arkasında İran'ın olduğu iddiasını reddetti. Zarif, 'sınırlarınız dışındaki vatandaşlarınızı tehlikeye atarak ABD içindeki korkunç başarısızlıklardan dikkati başka yöne çekemezsiniz' mesajını paylaştı.
İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Said Hatipzade de Trump'ın suçlamalarını asılsız olarak niteleyerek, İran'ın diplomatik bölgeler ve yerleşim bölgelerine yönelik saldırıları defalarca kınadığını belirtti.
İran'ın resmi haber ajansı IRNA'nın haberine göre, İranlı sözcü 'Tahran'ın şu anki koşullarda atılacak herhangi bir akıllıca olmayan adımın sonuçlarından ABD'yi sorumlu tutacağını' söyledi.
Hatipzade, 'Bu konuda tüm parmaklar, gerilimi arttırmaya çalışan ABD'yi ve onun bölgedeki müttefiklerini işaret ediyor' dedi.
CENTCOM'dan Açıklama
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) yaptığı yazılı açıklamada, 'Irak'taki roket saldırısının İran'ın desteklediği bir milis grup tarafından düzenlendiğinin neredeyse kesin olduğunu' belirtti.
CENTCOM'dan yapılan açıklamada, roket saldırısında ABD tarafında bir yaralanma ya da can kaybı olmasa da, saldırıda ABD Büyükelçiliği yerleşkesinin hasar gördüğüne ve saldırıda zayiata yol açılmamasının amaçlanmadığına dikkat çekildi.
20 Aralık'ta Ne Olmuştu?
20 Aralık'ta düzenlenen roket saldırısının ardından, Irak ordusundan yapılan açıklamada, yasa dışı bir grubun Bağdat'ta büyükelçilik ve hükümet binalarının bulunduğu Yeşil Bölge'ye sekiz roket ateşlediği belirtilmişti.
Roketlerin çoğu boş bir yerleşim yeri ve kontrol noktası yakınlarına düşmüş, Iraklı bir güvenlik görevlisi yaralanmıştı.
Roket saldırısında ölen ya da yaralanan Amerikalı olmamasına rağmen, saldırı ve Başkan Trump'ın yaptığı uyarı, Irak'ta kontroldan her an çıkabilecek gergin bir durumun olduğunu ortaya koydu.
Gerilim Nasıl Tırmandı?
2019 yılı Aralık ayında İran'ın desteklediği milisler tarafından gerçekleştirildiği belirtilen roket saldırısında ABD Savunma Bakanlığı için çalışan sözleşmeli bir personel ölmüş, Irak'ın kuzeyindeki Kerkük kentindeki askeri üste ABD'li ve Iraklı askerler yaralanmıştı.
Roket saldırısının ardından İran Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani 3 Ocak'ta ABD'nin başka bir ülke sınırları yani Irak topraklarında drone ile düzenlediği operasyonda katletmiş, İran ise ABD askerlerinin bulunduğu Irak'taki üslere misilleme saldırıda bulunmuştu.
Taraflar arasında yaşanan gerilim sarmalının İran ve ABD'yi savaşın eşiğine getirmesinden endişe edilmişti.
ABD'den İran'a Gövde Gösterisi
Kasım Süleymani'nin öldürülmesinin yıldönümü yaklaşırken, 154 adet Tomahawk füzesi taşıyan ABD'ye ait nükleer bir denizaltı 21 Aralık günü Hürmüz Boğazı'ndan geçmiş; bu durum İran'a yönelik bir gövde gösterisi olarak değerlendirilmişti.
ABD'nin uçak gemisi USS Nimitz Kasım ayı sonundan bu yana Körfez'de devriye geziyor.
Son olarak ABD'ye ait iki adet B-52 bombardıman uçağı bölgede uçmuş ve bu da İran'a yönelik bir güç gösterisi olarak nitelenmişti.
ABD'nin Ortadoğu'daki güçlerinden sorumlu olan CENTCOM komutanı General Kenneth McKenzie, 'İyi bir konumda olduğumuzu değerlendiriyorum. İranlılar ya da onun adına hareket eden vekillerinin yapabileceklerine karşı hazırız' dedi.
Kasım Süleymani'nin katledilmesinin yıldönümü yaklaşıyor. ABD'li yetkililer bu yıl içinde İran destekli Iraklı milisleri, Irak'taki ABD çıkarlarına yönelik saldırı düzenlemekle suçlamış; Washington ülkeden askerlerini çekme ve Bağdat Büyükelçiliği'ni de boşaltma tehdidinde bulunmuştu.
Trump yönetimi Kasım ayında Irak'taki ABD askerlerinin sayısının Ocak ayı ortalarına kadar 3,000'den 2,500'e indirilmesi talimatını vermişti.
Iraklı milis gruplar Ekim ayında, Irak'taki ABD askerlerinin çekilmesine yönelik bir takvim sunulması koşuluyla ABD'nin bölgedeki çıkarlarına yönelik saldırıları kısa süreliğine askıya aldıklarını açıklamıştı. Bu ateşkes ise 18 Kasım günü ABD Büyükelçiliği'ne yönelik roketli saldırıyla sona ermişti.
ABD Aralık ayı başında, yaşanan gerilim yüzünden büyükelçiliğinden bir miktar personeli çektiğini açıkladı.
ABD'li yetkililer, personel sayısının geçici olarak azaltılmasının Kasım Süleymani'nin ve Iraklı önde gelen milis lideri Ebu Mehdi El-Mühendis'in öldürülmesinin yıldönümü yaklaşırken olası tehditlerle bağlantılı olduğunu belirtmişti.
İranlı nükleer Araştırmacının Öldürülmesi Gerilimi Tırmandırdı
İran'ın önde gelen nükleer araştırmacısı Muhsin Fahrizade'nin Tahran yakınlarında Kasım ayı sonlarında öldürülmesi gerilimi daha da tırmandırdı.
İran İsrail'i ve dolaylı olarak da ABD'yi suçladı.
Biden İran Konusunda Ne Yapacak?
Irak'taki gelişmeler Trump'ın görevi Joe Biden'a devretmeye hazırlandığı sırada İran'a yönelik baskıyı arttırdığı bir döneme rastladı.
Biden, Ocak ayında görevi devraldıktan sonra İran'la diplomasiyi yeniden canlandırmaya çalışacağını belirtmişti.
Biden'ın, İran'ın yeniden koşullara uyması halinde, Trump'ın 2018 yılında tek taraflı olarak çekildiği İran'la nükleer anlaşmaya ABD'yi yeniden dahil etmeye ve anlaşmanın maddelerini müttefiklerle çalışarak güçlendirmeye çalışması bekleniyor.
CENTCOM Komutanı: 'İran'ın da ABD İle Şu Anda Bir Savaş İstediğini Sanmıyorum'
Batılı diplomatların açıklamaları ve medyaya yansıyan haberlerde, İran konusunda diplomasiye dönük bir tavır benimseyebileceği belirtilen Biden yönetimi göreve gelmeden gerilim tırmanabileceği endişesiyle, İran'ın Iraklı milis gruplara Trump yönetiminin son haftalarında ABD'yi tahrik etmekten kaçınmalarını söylediği belirtiliyor.
Ancak İran'ın bölgedeki Iraklı milis gruplar üzerinde ne kadar kontrol sahibi olduğu konusunda da soru işaretleri var. Bu da birtakım kazaların ya da yanlış hesaplamadan kaynaklanan durumların yaşanabileceği endişesini arttırıyor.
CENTCOM Komutanı General McKenzie, 22 Aralık'ta ABC televizyonuna yaptığı açıklamada, 'Riskin yüksek olduğu bir dönemde olduğumuzu düşünüyorum. Şu önemli noktanın altını çizmek istiyorum: Biz gerilimi yükseltmiyoruz. İran'la savaş istemiyoruz. Bunu vurgulamak istiyorum' dedi. 'İran'ın da ABD ile şu anda bir savaş istediğini sanmıyorum' diye de ekledi.
voa türkçe