Dünyanın önde gelen iki İslamofobi Şefi'nin toplantısıyla birlikte gelen aşırılık yanlısı Hindu çeteler, Müslümanların yaşadığı Delhi mahallelerini bastı ve evleri yakmaya, camileri yıkmaya ve Müslümanlar ile birlikte onları korumaya çalışanları öldürmeye devam etti.
Devlet Destekli Şiddet ve İslamofobi
Delhi isyanları, 47'si Müslüman olan 60 kişinin hayatını
kaybetmesiyle sonuçlandı. Bunlardan biri, 85 yaşındaki kadın
oldu veHindu çeteler sloganlar atarak bağladıkları kadını ateşe verdi.
Devlet destekli İslamofobi ve mafya şiddeti biçiminde devam
eden Modi politikaları ve bildirileri, Hindistan'ı en sıkı şekilde yakalayan bu
salgını stratejik olarak yaydı.
Hindistan'daki Müslümanları Virüsün Yayılmasında Suçladılar
Hindistan’da İslam karşıtlığı ve Delhi'de haftalarca süren
şiddet zirve sınırına ulaşmış gibi göründüğü sırada, yeni bir olay şiddetin
yerini aldı. Covid-19 salgını manşetlere geldiğinde ve yeni virüs binlerce
kişinin hayatını tehdit ettiğinde, Hindu çetelerin liderleri, Hindistan
Müslümanlarına karşı zulümlerini daha da haklı göstermek için bir fırsat buldu:
Hindistan'daki Müslümanları virüsü yaymakla suçlandı!
1-15 Mart tarihleri arasında, bir Müslüman örgüt olan Tebliğ
cemaati, yıllık konferansını Yeni Delhi'de düzenledi. Dünyanın dört bir
yanından gelen Müslümanların katıldığı toplantı, Nizamuddin'in Güney Delhi
Mahallesi'ndeki cemaatin Merkez karargahında gerçekleştirildi.
Ülkedeki popülist medya ve Müslüman konferansa ev sahipliği
yapan şehirde dolaşan aşırılık yanlısı çeteler Covid-19’un yayılmasında
Müslümanları uygun bir günah keçisi olarak buldu. Sadece Tebliğ
konferansının organizatörleri ve 2.000 katılımcı değil, Hindistan'daki tüm
Müslüman nüfusa karşı tepkiler büyüdü. 201 milyon Müslümanın tümü bir anda
hedefe konuldu ve Hindistan'da koronavirüsün dağıtıcıları olarak suçlu haline
getirildi.
Haber başlıkları, Tebliğ Konferansının ulusal Covid-19 salgınının kaynağı olduğu hikayesiyle birlikte verildi.
Sosyal Medya’da ‘Müslüman Virüsü’ Olarak Yayıldı
Hemen ardından, Hindu milliyetçilerinin başını çektiği sosyal
medya mecralarının kullanıcıları, "Corona Cihad" ve "Müslüman
Virüsü” gibi etiketlerle, doktorlara tüküren Müslümanların karikatürleri
yayınlandı ve Müslümanların sözde evde kalma yasağına itaatsizlik eden
videoları paylaşıldı.
Konferans düzenleyicilerini eleştirmek yerine, virüsün yayılması için suç ülkedeki her Müslümana tayin edildi. Delhi'den binlerce kilometre uzakta olan Müslümanlar ve Tebliğ Cemaatiyle ilişkili olmayanlar bile hedef seçildi.
Ellerinde Silah, Gözlerinde Kan Olan Hindu Çeteler
Koronavirüse rağmen Hindistan’da zulüm ve şiddet devam
ediyor. Müslüman göçmenlere vatandaşlığı reddeden anayasa değişiklikleri ve
belgesiz Müslüman vatandaşları ülkeden çıkarmak için tasarlanan
yasallaştırmalar sürdürülüyor. Assam'da Çin tarzı gözaltı ve
toplama kampları var ve ülkenin dört bir yanındaki şehirlerde ve
köylerde, elinde silah, gözlerinde kan bulunan Hindu çeteleri sevgili Başbakanlarının
ırkçı teklifini yerine getiriyor.
Tüm dünyayı karantinaya alan virüs yüzünden değil, daha uğursuz ve ölümcül bir salgın olan Hint İslamofobisi ve yakın bir aşısı olmayan nefret dolu hastalığın bulaştığı çeteler Hindistan’da zulüm ve şiddete devam ediyor.