Hatta bir iddiaya göre, "Yahudi Lobisi Hitlerin Yahudilere yönelik nefretini biliyordu ve Vadedilmiş Topraklardaki Yahudi nüfusunun artması için Yahudilerin zorla Avrupa'dan buraya göç ettirilmesi gerektiğini düşündüler ve Hitleri bu amaçla fonladılar."
Ve tahminlere göre 200.000 Yahudi'nin büyük bölümü bu süreçte ABD ve Filistin coğrafyasına gitti.
Başka ülkelerde yaşayan Yahudiler de bir şekilde Filistin topraklarına taşındı, göç ettirildi...
Hamas'ın 7 Ekim 2023 tarihinde gerçekleştirdiği Aksa Tufanı'ndan sonra işgal devleti İsrail'de hesaplar tersine döndü.
Yahudiler, İsrail'den göç etmeye başladılar.
Aksa Tufanından hemen sonra ellerinde bavullar ve valizlerle binlerce Yahudi ailesinin havalimanlarına akın ettiği gazete ve TV haberlerine yansımıştı.
Şimdi bir başka gelişme de oldukça dikkat çekici...
Bu gelişme, işte işgalci İsrail'de gizlenemeyen o gerçek dedirten türden...
Bu gelişme, Aksa Tufanı'ndan sonra İsrail boşaldı ama bir gelişme daha var! dedirtiyor!
Bu gelişme, Aksa Tufanı'ndan sonra göç etmeyen işgalciler hangi travmayla karşı karşıya? sorusunun cevabını da veriyor, bir bakıma!
Bu gelişme de şu;
İşgalci İsrail'de 7 Ekim 2023 Aksa Tufanı'nın ardından 3 milyon kişi travma sonrası stres bozukluğu yaşadı
İşgalci İsrail basınına göre, 7 Ekim 2023 Aksa Tufanı'nın ardından 3 milyon İsrailli travma sonrası stres bozukluğu belirtileri yaşarken savaşın ilk altı ayında bunların yalnızca yüzde 0,6'sı tedavi görebildi.
İşgalci İsrail basınında, işgalci İsrail Kamu Denetçisi Matanyahu Englman'ın, hükümetin savaşın başlamasından önce ve sonra vatandaşları tedavi etme konusundaki başarısızlığıyla ilgili yayınladığı ve bir dizi başarısızlığın yanı sıra ruh sağlığı sisteminin hazırlıksızlığını ortaya koyduğu raporuna yer verildi.
İşgalci İsrail'de yayın yapan Calcalist internet sitesinin haberinde, '7 Ekim Aksa Tufanı'ndan sonra işgalcilerin ruh sağlığı hizmetlerine ilişkin rapor, ruh sağlığı sistemlerinin başarısızlığını ve çöküşünü gösteriyor.' ifadesi kullanıldı.
Haberde, "İsrail halkının yüzde 38'inin orta veya ağır düzeyde psikolojik sıkıntı yaşadığı ancak kamuya bağlı ruh sağlığı sisteminin savaşın ilk 6 ayında bu kişilerin yalnızca yüzde 0,6'sına tedavi sunabildiği" aktarıldı.
Kanal 12'nin, Englman'ın raporuna ilişkin haberinde de "Savaşın başlangıcından bu yana yaklaşık 3 milyon kişi travma sonrası stres bozukluğu, depresyon veya anksiyete belirtilerinden sıkıntı çekti. Ancak bunların yüzde birinden azı tedaviye başvurdu." ifadesine yer verildi.
Haberde, Englman'ın raporunda yer alan ankete katılanların yüzde 34'ünün travma sonrası stres bozukluğu semptomlarından, yüzde 32'sinin orta veya şiddetli depresyon, yüzde 21'inin kaygı ve yüzde 38'inin de bunlardan en az birinin semptomlarından şiddetli veya orta derecede sıkıntı çektiğini belirttiği ifade edildi.
Kanal 12'nin haberinde, ankete katılanların yüzde 38'i 6 aya kadar uzayan bekleme süreleri, yüzde 23'ü de tedavi alma imkanları konusunda bilgi eksikliği sebebiyle tedaviye başvurmadığını söylediği aktarıldı.
(milli gazete)