İsrail ordusunun üst düzey komutanlarının katıldığı ve Palmahim Üssü'nde gerçekleştirilen bir oturumda soruşturma sonuçlarını sunarken Sharel, o gün yaşananların değiştirilemeyeceğini belirtti. Olanlardan sorumlu olduğunu kabul ederek af diledi.
Ayrıca eski Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'ye sert eleştiriler yöneltti ve “Saldırının ardından birçok sivil (yerleşimci) ve güvenlik unsuru harekete geçti, ancak ordu felç olmuştu.” dedi.
Eski İsrailli yetkili, savaşın başlangıcından bu yana ana komutanların bir araya gelerek gereken soruları sormadıklarını ve şu temel soruya yanıt aramadıklarını vurguladı: "Biz bir grup olarak nasıl başarısız olduk?"
Sunumunda, Hamas liderliğinin hedeflenen bölgelerde tankların bulunması veya hava sahasında insansız hava araçlarının uçması durumunda saldırıyı iptal etme talimatı verdiğini, ancak bu iki unsurun mevcut olmaması nedeniyle operasyonun gerçekleştirildiğini belirtti.
Sonuç olarak Sharel, “7 Ekim’de yaşananlar bir kaza değil, İsrail ordusunun kronik bir hastalıktan muzdarip olduğunun göstergesiydi. Ordu, ani bir savaş ihtimalini hesaba katmadı ve Kassam Tugayları'nı bir ordu olarak ele almadı.” dedi.
7 Ekim 2023 Cumartesi sabahının erken saatlerinde, Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları öncülüğünde Filistin direniş güçleri, “Aksa Tufanı” adını verdikleri operasyon kapsamında Gazze Şeridi çevresindeki yerleşimlere saldırı düzenledi.
Bu operasyonun, Kassam Tugayları Genelkurmay Başkanı Muhammed ed-Dayf tarafından duyurulduğu ve onlarca yıldır İsrail’e yönelik en büyük saldırı olduğu belirtildi.
Filistinli direnişçiler, sınır çitini aşarak, denizden kurbağa adam birimleriyle ve Kassam Tugayları'na bağlı “Şahin” birliğinin paraşütçüleriyle Gazze çevresindeki yerleşimlere girmeyi başardı.
