Muslim Port Haber Merkezi | Fahrettin Uras
Üç ülkenin lideri anlaşmayla ilgili altı paragraflık bir ortak açıklama yaptı. Trump da Twitter'dan paylaştığı mesajda, anlaşma için, 'tarihi dönüm noktası' iddiasında bulundu.
11 Eylül saldırılarının 19'uncu yıldönümüne denk gelen Bahreyn-İsrail ilişkileri açıklaması, Başkan Trump'ın önümüzdeki Salı günü İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi dolayısıyla Beyaz Saray'da ev sahipliği yapacağı imza törenin de birkaç gün öncesine rastladı.
Beyaz Saray'da 15 Eylül'de düzenlenecek törene İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ve Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah Bin Zayed El-Nahyan'ın yanı sıra Bahreyn'in dışişleri bakanının da katılacağı belirtiliyor.
BAE Anlaşmasının Ardından İmza Töreni Hazırlığı Yapılıyor
Amerika, İsrail'e son dönemde desteğini katladığı gibi Birleşik Arap Emirlikleri ile varılan anlaşmanın töreni için de hazırlıklarını hızlandırdı.
Söz konusu törenin ya 13 ya da 14 Eylül'de yapılması bekleniyor ancak İsrailliler ve Filistinliler arasında Oslo Anlaşması'nın imzalanmasının yıldönümüne denk geldiğinden 13 Eylül'de yapılması daha muhtemel gözüküyor.
Arap Birliği Temel Fonksiyonundan Kaymıştır
Filistin İslami Direniş Hareketi (Hamas) Siyasi Büro üyesi Mahmud Ez-Zehhar; "Arap Birliği teşkilatı kuruluşu için esas teşkil eden temel fonksiyonundan kaymıştır. Bugün Filistin davası karşısında sergilediği tavır ileride bütün Arap ülkelerini tehdit edecek niteliktedir." dedi.
Ez-Zehhar, QudsPress Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"1948'den sonra ve önce kurulan tüm birlikler Arap ulusunu korumayı hedefliyordu. O yüzden Arap Ülkeleri Birliği olarak adlandırıldı. Temel davası da Filistin'di.
Arap Birliği'nin fonksiyonu Filistin'i ve sömürgecilerden kurtulan diğer Arap ülkelerini korumaktı. Arap Birliği isteneni en düşük düzeyde de olsa koruma noktasında kaldı ki o da Filistin davasıyla ilgili konuda birliğini muhafaza etmekti."
Ez-Zehhar, Arap Birliği'nin kararlarının büyük çoğunluğunun Arap dünyasındaki kitlesel tabanın, aydın kesimin, siyaset ve fikir önderlerinin duruşuyla uyumlu olduğunu fakat şu aşamada hakim gücün çıkarlarının bütün değerlerin üstüne çıkarıldığını dile getirdi.
Ez-Zehhar, ülke yönetimlerinin Filistin davasıyla ilgili fonksiyonlarından uzaklaşmalarıyla birlikte dış işleri bakanlarına ve diplomatik temsilcilerine de bu doğrultuda talimatlar verdiklerini bunun da gerek Arap Birliği teşkilatında ve gerekse diğer ittifaklarda kaymalara sebep olduğunu belirtti.
Ez-Zehhar, işgal yönetimiyle ilişkileri normalleştirme konusundaki son kararda olduğu gibi bütün bu kaymaların Filistin davası için de genelde tüm Arap ülkeleri için de bir bedelinin olacağını söyledi.
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, Arap Birliği'ni Sert Bir Dille Kınadı
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC), Arap Birliği Bakanlar Konseyi'nde Filistin'in İsrail ile BAE arasındaki normalleşmeye karşı hazırladığı karar taslağının bazı Arap ülkelerince kabul görmemesini sert bir dille kınadı.
FHKC tarafından yapılan açıklamada, İsrail ile BAE arasındaki normalleşmeye karşı Filistin'in hazırladığı karar tasarısının reddedilmesinin, Arap Birliği'nin kendi halkına düşman bir konuma düşmesinin bir başka teyidi olduğu belirtildi.
Yapılan açıklamada, 'Arap Birliği'nin BAE'nin politikasını destekleyen küstahça tutumu, diğer Arap devletlerini Siyonist İsrail ile normalleşme ve onu tanıma konusunda ilerlemeye teşvik etmektir.' ifadelerine yer verildi.
FHKC, Filistin direniş liderlerini ve tüm ulusal grupları, Arap Birliği Bakanlar Konseyi'nin Filistin'e yönelik tutumunu kınamaya çağırdı.
Arap Birliği tarafından yapılan açıklamada ise, 'Birliğin bakanlar toplantısında, Filistin'in, İsrail ile BAE arasındaki normalleşmeye karşı hazırladığı karar tasarısının üzerinde fikir birliğine varılamadı.' ifadeleri kullanıldı.
BAE Kültür Bakanı: İsrail ile İşbirliğimizi Güçlendireceğiz
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Kültür ve Gençlik Bakanı Nevra El-Ka'bi, İsrail ile BAE arasında işbirliği anlaşmasının imzalanmasından sonra İsrail işgal yönetimiyle kültürel alanlarda işbirliklerini güçlendireceklerini söyledi.
El-Ka'bi, Suudi Arabistan'ın Ukaz gazetesine bugün (11 Eylül Cuma) yaptığı açıklamada kültürel alanın geniş bir sahada daha önce gerçekleştirilmemiş geniş çaplı ve kaliteli işbirliğine imkan tanıdığını, bu yolla kültürel köprülerin kurulabileceğini ve devletler ve toplumlar arasında kabiliyet alışverişinin mümkün olabileceğini söyledi.
Nevra El-Ka'bi, kültürel alanın önümüzdeki dönemde İsrail'le ilişkilerin güçlendirileceği alanların başında yer aldığını vurguladı.
BAE Kültür ve Gençlik Bakanı, İsrail işgal rejimiyle BAE arasında imzalanacak barış anlaşmasının Ortadoğu için yeni bir ümit kapısı açacağı iddiasında bulundu.
Bu arada Filistin İslami Direniş Hareketi (Hamas) Siyasi Birim Başkanı İsmail Heniyye, BAE ile işgal rejimi arasındaki normalleşme süreci konusunda takındığı tavırdan dolayı Arap Birliği teşkilatına tepki gösterdi ve işgal rejimiyle ilişkilerin normalleştirilmesinin tehlikelerine dikkat çekti.
Heniyye dün (10 Eylül Perşembe) yaptığı açıklamada, BAE ile siyonist işgal rejimi arasında ilişkilerin normalleştirilmesine karşı tavır alınması konusunda Filistin'in teklifini gündeme almayı reddetmesinden dolayı Arap Birliği teşkilatına tepki gösterdi.
Heniyye Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta Müslüman Alimler Birliği'nden bir heyetle Uluslararası Direniş Alimleri Birliği'nden bir heyetin bir araya geldiği buluşmada yaptığı açıklamada Arap Birliği'nin Filistin'in önerisini reddetmesinin tamamen işgal rejiminin çıkarına olduğunu söyledi.
Hamas Sözcüsünden Normalleşme Sürecine Katkıda Bulunan Ülkelere Tepki
Filistin İslami Direniş Hareketi (Hamas), bazı ülkelerin, Birleşik Arap Emirlikleri'ne İsrail'le normalleşme anlaşması konusunda yardımcı olmasının İsrail rejiminin bölgedeki yayılmacı politikalarını hayata geçirmesine katkı sağladığını belirtti.
Hamas Sözcüsü Hazım Kasım yaptığı açıklamada, Bahreyn ile Suudi Arabistan'ın, tüm ülkelerden BAE'ye yapılacak karşılıklı uçuşlar için hava sahalarını kullanım izni vermesine tepki göstererek, normalleşme sürecine katkıda bulunmaktan vazgeçmeye çağırdı.
Kasım yaptığı açıklamada, "Bazı ülkelerin, BAE'ye, İsrail'le normalleşme anlaşması konusunda yardımcı olması, işgal rejiminin bölgedeki yayılmacı politikalarını hayata geçirmesine katkı sağlıyor. Ve böyle hareket etmeleri Arapların ulusal çıkarlarına ters düşüyor.' ifadelerine yer verdi.
Ayrıca Kasım, tüm devletlerin Filistin halkının haklarına saldırı konusunda BEA'ye yardım etmek yerine BAE'nin normalleşme anlaşması yapmasını engellemeye çalışmaları gerektiğini, çünkü bu anlaşmanın işgal güçlerini daha fazla suç işlemeye teşvik ettiğini söyledi.
Kasım son olarak, bölgedeki normalleşme sürecine katkıda bulunan devletlere, kendi ulusal çıkarlarıyla ters düşen ve Arapların güvenliğine zarar veren bu tavırlarından vazgeçmeleri çağrısında bulundu.
BAE'nin Ardından Bahreyn de İhanete Ortak Oldu
ABD Başkanı Donald Trump, Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) ardından Bahreyn'inde İsrail ile ilişkilerini normalleştirme konusunda anlaşmaya vardığını duyurdu.
İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) 13 Ağustos'ta ABD'nin ara buluculuğu ile ilişkilerin tamamen normalleştirilmesi konusunda anlaşmaya vardıklarını duyurmuştu. ABD Başkanı Donald Trump sosyal medya hesabı üzerinden bugün yaptığı açıklamada, BAE'nin ardından Bahreyn'inde İsrail ile ilişkilerini normalleştirme konusunda anlaşmaya vardığını duyurdu. Trump, "Bugün başka bir TARİHİ atılım! İki BÜYÜK dostumuz İsrail ve Bahreyn Krallığı barış anlaşması üzerinde anlaştı. 30 gün içinde İsrail ile barış yapacak ikinci Arap ülkesi" dedi.
İsrail Başbakanı BinyaminNetanyahu yaptığı açıklamada ise, "İsrail vatandaşları, bu gece başka bir Arap ülkesi olan Bahreyn ile barış anlaşmasına vardığımızı size bildirmekten heyecan duyuyorum.
Arap devletleri ile yaptığımız ikinci barış anlaşmasının ardından üçüncü barış anlaşması 26 yılımızı aldı. Üçüncü Arap devletinin ardından dördüncü Arap devleti ile barış anlaşmasına varmamız ise 26 yıl değil sadece 29 günümüzü aldı. Daha fazlası olacak" dedi.
Trump'a anlaşmalar konusunda teşekkür eden Başbakan Netanyahu, "Tüm bu anlaşmalar yıllardır perde arkasında yapılan sıkı çalışmalar ve dostumuz ABD Başkanı Trump'ın önemli yardımları sayesinde gerçekleşti. Bu önemli yardımlar için kendisine ve ekibine teşekkür etmek istiyorum. Yeni bir dönem, barış karşılığında barış" ifadelerini kullandı.
Heniye Açıklama Yaptı
Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniye: ''ABD ve İsrail, Filistin davasını tasfiye etmeye çalışıyor. Manama'nın Tel Aviv ile normalleşmesi tarihi bir sapkınlık, diplomatik bir ahlaksızlık ve Filistin davasına yönelik hain bir bıçak. BAE ve Bahreyn, ABD yönetiminin elinde bir araç oldu.'' İfadelerimi kullandı.
Türkiye Bahreyn'in Kararını Kınadı
Türkiye de Bahreyn'in İsrail'le ilişkileri normalleştirme kararını kınadı. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Bahreyn'in Birleşik Arap Emirlikleri'nin peşine takılarak, Arap Barış Girişimi ve İslam İşbirliği Teşkilatı çerçevesindeki taahhütlerin hilafına İsrail'le diplomatik ilişki tesis etme kararı almasını endişeyle karşılıyor ve şiddetle kınıyoruz" ifadesi kullanıldı.
Açıklamada şöyle denildi:
"Sözkonusu adım, Filistin davasının savunulması çabalarına yeni bir darbe vuracak ve İsrail'i Filistin'e yönelik gayri meşru uygulamalarını ve Filistin topraklarındaki işgali kalıcı hale getirmeye yönelik girişimlerini sürdürme konusunda daha da cesaretlendirecektir. Ortadoğu'da kalıcı barış ve istikrarın tesisinin tek yolu Filistin meselesinin uluslararası hukuk ve BM kararları çerçevesinde adil ve kapsamlı çözüme kavuşturulmasından geçmektedir. Bölge dışı aktörlerin baskı ve zorlamaları sonucunda; dar çıkar kaygılarıyla verilen sorumsuz tavizlerin bu gerçeği ortadan kaldırması veya ikame etmesi mümkün değildir."
Gözler Suudi Arabistan'da
Trump yönetimi diğer Arap ülkelerini de İsrail'le ilişki kurmaya ikna etmeye çalışıyor. Şimdi en çok merak edilen soru Ortadoğu'daki en nüfuzlu ülkelerden biri olan Suudi Arabistan'ın da Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn'in yolunu izleyip izlemeyeceği. Riyad şimdiye kadarki duruşunda böyle bir adım atmaya hazır olmadığının işaretini verdi.
Birleşik Arap Emirlikleri'yle olan anlaşma gibi Bahreyn-İsrail anlaşması da, iki ülke arasında diplomatik ve ticari ilişkilerle güvenlik başta olmak üzere çeşitli alanlarda ilişkilerin normalleşmesini öngörüyor.
Bahreyn geçen hafta da, İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki uçuşlarda hava sahasının kullanılmasına izin vereceğini açıklamıştı. Bunun hemen öncesinde de Suudi Arabistan, İsrail'e ait bir ticari uçağın Birleşik Arap Emirlikleri'ne uçuşu sırasında hava sahasını kullanabileceğini bildirmişti.