İsminin açıklanmaması kaydıyla Associated Press'e (AP) konuşan bir askeri yetkili, Hizbullah'ın taşıdığı çağrı cihazlarının patladığını, olayın İsrail'in saldırısıyla meydana geldiğini söyledi.
İsrail yetkilileri, Lübnan'dan yöneltilen iddialara yanıt vermedi.
İran Devrim Muhafızları ile bağlantılı olan yarı resmi Fars haber ajansının Telegram kanalında, İran’ın Lübnan’daki büyükelçisi Mojtaba Amani’nin yüzeysel yaralar aldığı ve hastanede gözlem altında olduğu duyuruldu.
Diğer bir yarı resmi Mehr haber ajansı ise Amani’nin bir çağrı cihazının patlamasıyla yaralandığını aktardı.
Beyrut’un güneyinde kaydedilen ve yerel medyada dolaşan fotoğraflarda ve videolarda, elinden veya bacağından yaralanmış insanların kaldırımda yattığı görüldü.
Hizbullah lideri Hasan Nasrallah daha önce grubun üyelerine cep telefonları taşımamaları konusunda uyarıda bulunmuştu. İsrail'in telefonlardan edineceği koordinatlarla saldırı düzenleyebileceği belirtilmişti.
Lübnan Sağlık Bakanlığı, tüm hastanelerin acil hastaları kabul etmek üzere hazırlıklı olmasını istedi ve çağrı cihazlarında uzak durulması çağrısında bulundu.
Ayrıca sağlık çalışanlarına kablosuz cihaz kullanmamaları tavsiye edildi.
AP fotoğrafçıları, bölgedeki hastanelerde acil servislerin hastalarla dolup taştığını, birçok hastanın uzuvlarında yaralar bulunduğunu ve bazılarının ciddi durumda olduğunu bildirdi.
Devlet destekli Ulusal Haber Ajansı, Güney Lübnan, doğu Bekaa Vadisi ve Beyrut’un güney banliyölerinde, Hizbullah’ın güçlü olduğu bölgelerde, tüm kan türlerinden kan bağışında bulunmaları için insanlara çağrıda bulunulduğunu aktardı.
Bir Hizbullah yetkilisi, taşıdıkları çağrı cihazlarının patlaması sonucu Lübnan’ın çeşitli bölgelerinde en az 150 kişinin yaralandığını, bu patlamaların “cihazları hedef alan bir saldırı” olduğunu söyledi.
Ayrıca, Hizbullah üyelerinin taşıdığı yeni çağrı cihazlarındaki lityum pillerinin patlamış olabileceğini de ekledi.
Bu olay, Lübnan ile İsrail arasındaki gerginliklerin arttığı bir dönemde gerçekleşti.
Lübnanlı militan grup Hizbullah ile İsrail güçleri, İsrail ile Hamas arasında süren savaşın arka planında, son 11 aydan uzun süredir neredeyse her gün çatışıyor.
Çatışmalar, Lübnan’da yüzlerce ve İsrail’de onlarca kişinin ölümüne ve her iki tarafta da on binlerce kişinin yerinden edilmesine neden oldu.
Türkçede "Allah'ın partisi" anlamına gelen Hizbullah, 1982'de İsrail'i Güney Lübnan'dan püskürtmek ve İsrail'i yıkmak gibi amaçlarla kuruldu.
Grubun lokomotifi, Lübnan'daki Şii Müslüman toplumunun askeri partisi Emel Hareketi'ydi.
İslam'ın Şii koluna bağlı Müslümanların katılımıyla, İran'da Ayetullah Humeyni'nin gerçekleştirdiği İslam Devrimi'nin bir benzerini Orta Doğu'da yaymak için taraftar toplamaya çalıştılar.
Hizbullah, 1982'den önce Emel Hareketi çatısı altında, bu tarihten sonra 1990'a kadar kendi kimliğiyle Lübnan İç Savaşı'nın önemli bir tarafı oldu ve Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) ülkeden çekilmesi için bir dizi saldırıda bulundular.
1983'te ABD Büyükelçiliği'ne yapılan saldırıda 63 kişi öldü. Aynı yıl ülkedeki ABD kışlaları birden fazla defa hedef alındı ve 241 askerin hayatını kaybettiği belirtildi. 1990'da ABD, 2005'te de Suriye, Lübnan'dan çekilme kararı aldıklarını açıkladılar.
2006'da Lübnan ile İsrail arasındaki savaş, birçok Arap ülkesi tarafından Hizbullah'ın dönüm noktası olarak görüldü. Aynı yıl kabul edilen ateşkes sonrası her iki taraf da zafer ilan etse de Arap ülkeleri arasında savaş, "Hizbullah'ın kesin zaferi" olarak görüldü.
Hizbullah, 2011'de başlayan Suriye İç Savaşı'nda İran ve Rusya ile beraber Şam yönetiminin tarafı oldu. Ekim 2023'ten beri devam eden İsrail-Hamas savaşında, partinin kuruluş amacına bağlı kalınarak Hamas'tan yana saf tutuyorlar.