Türkiye, küresel bir finans gözlemcisi olan ve OECD bünyesinde kurulan Mali Eylem Görev Gücü (FATF) tarafından gri listeye alınmama arzusuyla 27 Aralık 2020 tarihinde Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun'u kabul etmişti. Başta Millî Görüşçü kuruluşlar olmak üzere birçok kesimin tepki gösterdiği kanuna rağmen FATF, Türkiye'yi kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanını engellemede eksikleri olduğu için gri listeye aldı.
Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi geçtiğimiz yılın sonunda TBMM tarafından kabul edilmiş ve söz konusu adım büyük tepkilere yol açmıştı. Yardım kuruluşlarını olumsuz yönde etkilemesinden endişe edilen kanuna kamuoyunun farklı kesimlerinden tepki gelmiş ve kanunun teklif olarak sunulduğu süreçte 'Kanunun geçmesi halinde STK'ların terör yaftası ile yaftalanması BMGK raportörlerinin tasarrufuna bırakılmış olur' değerlendirmesinde bulunulmuştu.
MİLLÎ GÖRÜŞÇÜ KURULUŞLAR KARŞI ÇIKMIŞTI
'Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun'un henüz teklif aşamasında olduğu süreçte açıklamada bulunan Millî Görüşçü Kuruluşlar (MİLKO), söz konusu kanun teklifinin geri çekilmesi gerektiğini belirtmiş ve, 'Bugün TBMM'de sivil toplum kuruluşlarımızın, vakıflarımızın ve derneklerimizin çalışmalarını kısıtlayacak 'Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanın Önlenmesine Dair Kanun' tasarısı görüşülmektedir. Son derece sakıncalı ve STK'ların çalışmalarını içerde ve yurt dışında kısıtlayan bu kanun tasarısı derhal geri çekilmelidir. Millî Görüşçü kuruluşlar olarak STK'ların BM Güvenlik Konseyi'nin alacağı birtakım kararları iç hukukta doğrudan icrai hale getiren bu düzenlemelerin hem yurt içinde hem de yurt dışında bütün mazlum coğrafyalarda milletimizin yardım ve infak anlayışını büyük bir gayretle ve özveriyle yürüten kuruluşlarımızın küresel güçlerin istekleri doğrultusunda bir oldubitti yapılarak faaliyetlerini durdurmaları ile sonuçlanabilecek bu tasarıyı kabul etmediğimizi kamuoyuna duyuruyoruz' ifadeleri kullanılmıştı.
FATF'IN KARARI BELLİ OLDU
'Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun' isimli yasa teklifine yönelik tüm tepkilere rağmen teklif TBMM'de kabul edilmişti. Türkiye'nin STK'ların aleyhine atmış olduğu bu adımın gerekçelerinden biri de küresel bir finans gözlemcisi olan ve OECD bünyesinde kurulan Mali Eylem Görev Gücü (FATF) tarafından 'gri liste'ye alınmama arzusuydu. Türkiye'nin küresel güçler lehine vermiş olduğu bu karara rağmen FATF tarafından skandal bir karar alındı. 39 üyeye sahip olan Mali Eylem Görev Gücü'nün Türkiye hakkındaki kararı perşembe günü açıklandı. FATF, kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanını engellemede eksikleri olduğu için Türkiye'nin daha sıkı izlenmesini gerektiren gri listeye alındığını duyurdu.
MALİYE BAKANLIĞINDAN TEPKİ GELDİ
Türkiye'nin FATF tarafından 'gri liste'ye alınmasına ilişkin olarak açıklamada bulunan FATF Başkanı Marcus Pleyer, "Türkiye karmaşık kara para aklama vakalarıyla etkin bir şekilde başa çıktığını ve Birleşmiş Milletler'in terör organizasyonu olarak tanımladığı IŞİD ve El Kaide gibi örgütlerin mali finansmanına soruşturma açmakta kararlı olduğunu göstermelidir." ifadelerini kullandı. Mali Eylem Görev Gücü'nün Türkiye hakkındaki kararına yönelik ilk tepki Hazine ve Maliye Bakanlığından geldi. Türkiye'nin FATF tarafından hazırlanan raporun dikkate alınarak 27 Aralık 2020 tarihinde "Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun"u çıkardığını hatırlatan Bakanlık, Türkiye'nin gri listeye alınmasının "hak edilmeyen bir sonuç ortaya çıkardığını" belirtti.
BATI'YA GÜVENİLMEYECEĞİ BİR KEZ DAHA ORTAYA ÇIKTI
Türkiye'nin STK'ları zan altında bırakıyor olmasına rağmen Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun'u kabul etmesine rağmen FATF'ın aldığı karar Batı'ya güven olmayacağını bir kez daha ortaya koydu. Konuya ilişkin olarak gazetemize açıklamalarda bulunan sosyal politikalar uzmanı İsmail Mansur Özdemir, FATF'ın adımının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Afrika ziyaretleri ve Afganistan ile işbirliği paketinin açıklanması ile aynı zamana denk gelmesinin manidar olduğunu söyledi. 7262 sayılı Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun'un FATF dayatmasıyla çıktığını hatırlatan Özdemir, yaşanan durumun Batı'nın güvenilemeyeceğinin ispatı olduğunu dile getirdi. Öte yandan Özdemir, kararın tamamen politik bir nitelik taşıdığını da ifade etti.