Muslim Port Haber Merkezi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın TRT World forumunda konuşma yaptığı sırada ‘İsrail’le ticaret kesilsin’, ‘Vicdan Gemisi’nin zincirleri açılsın’ talepleriyle protesto gösterisi düzenleyen dokuz genç tutuklanmıştı. Bir kısmı erkek, bir kısmı hanımlardan oluşan protestocu gençler serbest kalıncaya dek tutukluluk sürecince bir çok eziyete ve aşağılayıcı muameleye maruz kalmıştı. Bu kötü uygulamalara maruz kalan tutuklu protestoculardan Dilara Gezmişoğlu yaşadıkları süreci Muslim Port'a anlattı.

Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?

Merhabalar. Ben Dilara Gezmişoğlu. Matematik öğretmeniyim. TRT World forumda Azerbaycan petrolünü taşıyan Socar şirketinin CEO'sunun konuşmacı olarak ağırlanmasını protesto eden gençlerden biriyim.

TRT World Forumu’nda neler yaşandı? Süreci anlatabilir misiniz?

Azerbaycan petrolünü ülkemiz üzerinden 1.27 dolara taşıyan Socar'ın ceosunun ülkemizin en prestijli programlarından birinde ağırlamamızı anlamlandıramadım. Hani filistin bizim kırmızı çizgimizdi? Dolayısıyla ifade özgürlüğümün varlığına inanarak programın olduğu yere bu duruma itiraz etmeye gittim. Ama eyleme başladıktan birkaç dakika sonra gördüm ki ifade özgürlüğü bizim ülkemizde sadece bir hayalmiş ve sonuç olarak kendimi önce vatan emniyette ardından Silivri cezaevinde buldum.

Tutuklanma sürecinizde kötü muameleye maruz kaldığınız medyada yer aldı. Bu süreci aktarabilir misiniz?

Medyada yer alan haberler doğru. Zaten konular hakkında avukatlarımız gerekli tüm çalışmaları yaptı ve yapmaya devam ediyorlar. Allah onlardan razı olsun.

Bu kötü ve  haksız muameleleri yaşamakla beraber konuşması dahi onur kırıcıyken bu durumun mecliste adalet bakanı tarafından yalanlanması talihsizliğini yaşadım. Ortada deliller varken ve hukuki yollarla bu süreç yürütülürken böylesi bir açıklamaya insan yapacak bir yorum dahi bulamıyor. Ancak biz sussak dahi hakikatin konuşacağını biliyoruz. Dolayısıyla bu sürecin takipçisiyim ve bu haksızlıkların peşini bırakmaya niyetim yok.

4 Soruda Aksa Tufanı 4 Soruda Aksa Tufanı

Gözaltı ve tutukluluk döneminde maruz kaldığım kötü muameleler için hakkımı hukuk çerçevesinde herkes için adaletin sağlanacağı şekilde aramaya devam edeceğim ancak bu durumun Filistin de hala daha şiddetini artırarak devam eden katliamın önüne geçmesini istemiyorum. Ülkemiz üzerinden israile aktarılan azarbaycan petrolünü, Filistin'in paravan olark kullanılıp deniz ortasında sinyallerin kapatılarak yapıldığı ticaretin unutulmasını istemiyorum. ve bu  yanlışlardan vazgeçilmesi gerçeğinin her geçen gün konuşulması ve somut bir sonuca varılması gerektiğini düşünüyorum.

Türkiye’nin Filistin meselesindeki tutumu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Türkiye'nin ne yazık ki Filistin meselesinde ki tutumu tam bir hayal kırıklığı. Filistin'den yana ama Filistin'e karşı bir tutumu var. Gazze, Kudüs kırmızı çizgimizdir diye diye İsrail'in katliamını sadece kınadılar. Şiddetle kınadılar daha şiddetle kınadılar. Halkı önce ticaret yok diye, ardından ticareti kestik diye kandırdılar. Şimdiki tavır ise ticareti kesmeyi kestikten yana. Gerçekler verilerle beraber ortaya çıkınca petrol sevkiyatından aldıkları varil başına 1 dolar 27 centten gururla konuştular. Ne denebilir ki.. Bu ülkeye yakışmayan, insani vicdanı isterseniz dini olarak bakın hiçbiryerinden elle tutulmayacak bir cüzdan meselesi. 

Sizce Türk halkının Filistin hassasiyetleri ile iktidarın tutumu aynı paralelde mi?

Bu aslında birçok koldan değerlendirilebilir. Çünkü türkiye birlik için de olmuş bir halkı barındırmıyor ne yazık ki. Dolayısıyla bu katliama karşı gösterilen duruş yurt dışı ile karşılaştırıldığında daha az görünüyor. Belki de benim beklentim daha yüksekti milletimizden. Çok farklı görüşler var. Devlet aklı deyip bir bildiği vardır diyenler, devam eden ticareti konduramayanlar, sadece israili,amerikayı ve arap dünyasını kınayanlar birde gerçekleri olduğu gibi kabul edip hükümete sesini duyurmaya bu kanlı ticarete son vermesi için mücadele edenler var. Ama bu son topluluk ne yazık ki parça parça gruplar halinde dolayısıyla sesleri hep kısık çıkıyor. Devletin politikasıyla çoğunluk paralel olmasada ne yazık ki ticaretin devam etmesi gerektiğine, diplomatik ilişkilerin sürmesi gerektiğine inananlarda mevcut. Dolayısıyla devletle paralel bir durumdan da bahsedebiliriz. Umarım halk olarak birlik olmayı başarabiliriz. 

Son olarak kamuoyuna bir mesaj vermek ister misiniz?

İsrail, Gazze'de katliamlarına hız kesmeden devam ediyor. Buna paralel olarak Türkiye, İsrail'le olan ticaretine, azarbaycan petrolünü varil başına 1.27 dolar karşılığında İsrail'e taşımaya devam ediyor. Diplomatik ilişkiler sürerken İncirlik, Kürecik askeri üsleri hala açık. Türkiye için bir utanç ve bizler içinse bir vebal olduğuna inandığım bu durumların son bulması için elimizden geleni yapmalıyız. Bu vahşet şimdiye kadar dünyada eşi görülmemiş ve canlı canlı şahit olduğumuz bir katliam “Bütün uyuyanları uyandırmaya bir tek uyanık yeter.” demişti Malcolm X. Dolayısıyla uyananlar, uyuyanları uyandırsın. Gazze'den dünyaya halkının uğradığı zulümleri duyurmaya çalışan gazetecilerin sesine ses, şanlı bir direniş gösteren Gazze halkına ise destek olalım. 

Editör: Muslim Port