Bekir Şirin

İşgalciler, Hz. İbrahim Camii'nde dans edip şarkılar söylerken Hz. Yusuf'un kabrine de saldırmaya yeltendi. Kudüs'te bulunan Yusufiye Mezarlığı'ndaki kazı çalışmaları da sürüyor. Kısacası İşgalci İsrail rejimi, Siyonist emelleri doğrultusunda Filistin'e yönelik saldırılarını dört bir koldan yürütmeye devam ediyor. Filistin topraklarında gerçekleşenler yürekleri sızlatırken zihinlerde, 'Müslüman ülkelerin idarecilerinin Mescid-i Aksa ve Filistin için harekete geçmesi için daha ne olması gerekiyor' sorusu yer alıyor.

Hamas: Beyt Lahiya Katliamı Amerika Vetosunun Neticesi Hamas: Beyt Lahiya Katliamı Amerika Vetosunun Neticesi

İsrail işgali altında bulunan Filistin topraklarında oldukça zor günlere şahit olunuyor. İsrail rejimi, Siyonist emelleri doğrultusundaki çalışmalarına hız verirken yaşananların Filistin direnişi ile işgal güçleri arasında yaşanabilecek büyük bir savaşın başlamasına sebep olabileceği düşünülüyor. Müslümanların tüm kırmızıçizgilerini aşmak için uğraşan İsrail güçlerinin faaliyetlerine karşı İslam ülkelerinin sessizliği ise can sıkıyor. İsrail'in saldırılarını dört bir koldan yürüttüğü bu süreçte sessiz kalınması hayal kırıklığı oluştururken, 'Müslüman ülkelerin idarecilerinin Mescid-i Aksa ve Filistin için harekete geçmesi için daha ne olması gerekiyor' sorusunun cevabı da merak ediliyor.

ŞEYH CERRAH MAHALLESİ GÜNDEMDE YOK

İşgalci İsrail rejiminin Filistin topraklarında attığı skandal adımların başını Şeyh Cerrah Mahallesi'nde yaşananlar çekiyor. İsrail rejimi, 'Kudüs'ün Yahudileştirilmesi' projesi kapsamında Müslümanları Şeyh Cerrah Mahallesi'nden çıkarmaya çalışırken Filistinliler tarafından ortaya büyük bir kararlılık örneği konuyor. Filistinlilerin Şeyh Cerrah Mahallesi'nde gerçekleştirdikleri direniş destansı bir nitelik taşırken İsrail Yüksek Mahkemesi yeni bir rezalet karara imza attı. Buna göre mahkeme İsrail'e bağlı Kudüs Belediyesinin işgal altındaki Kudüs'ün Şeyh Cerrah Mahallesi'nde Filistinlilere ait yaklaşık 5 dönümlük araziye el koymasına onay verdi. Öte yandan İsrail Yüksek Mahkemesi, 4 Ekim'de Şeyh Cerrah Mahallesi'nde zorla evlerinden çıkarılma tehdidiyle karşı karşıya olan Filistinli ailelere 15 yıllığına 'koruyucu kiracılık' önerisinde bulunmuş fakat bu skandal öneri Filistinliler tarafından reddedilmişti. Özetle Şeyh Cerrah Mahallesi'nde yaşananlar büyük bir tehlike arz ederken söz konusu mesele ne yazık ki Müslümanların gündeminde yeterince yer etmiyor.

YUSUFİYE MEZARLIĞI'NDAKİ KAZILAR SÜRÜYOR

Filistin'de yaşanan kritik gelişmeler arasında yer alıp Müslümanların gündeminde yeterince yer etmeyen bir diğer konu başlığını Yusufiye Mezarlığı'ndaki çalışmalar oluşturuyor. İşgal güçlerinin güçleri, işgal altındaki Kudüs'te bulunan Müslüman Yusufiye Mezarlığı'ndaki yıkım çalışmaları günlerdir sürüyor. Filistinliler söz konusu duruma tepki gösterirken İslam aleminin İsrail'i durdurma adına bir an evvel harekete geçmesi gerekiyor. İsrail'in söz konusu alanı Tevrat Parkı adını verdiği projeye katmak için uğraştığı bilinirken Filistinli Müslümanlar, İslam aleminden kendilerine uzatılacak bir yardım elini bekliyor. Bu bağlamda geçtiğimiz günlerde gazetemize açıklamalarda bulunan Filistinli anne Ula Nebabte de bu gerekliliği haykırıyor ve 'Müslümanlar arasında, insanlar arasında İsrail'e dur diyecek kimse kalmadı mı? Böyle bir insanlık dışı zulme karşı duracak kimse yok mu? İster sokaklara dökülerek, ister hukuki yollara başvurarak bu işgale karşı duracak bir Müslüman kalmadı mı' ifadelerini kullanmıştı.

KUDÜS VE BATI ŞERİA'DAKİ İŞGALCİ SAYISI BİR MİLYONA YAKLAŞTI

İsrail rejiminin Filistin topraklarındaki sistematik saldırı alanlarından birini de demografi çalışmaları teşkil ediyor. Batı Şeria ve Kudüs topraklarındaki nüfus dağılımını kendi lehine çevirmek için adımlar atan İsrail rejiminin faaliyetlerine dair yayınlanan bir rapor tehlikenin boyutlarını gözler önüne seriyor. Bu doğrultuda açıklamada bulunan Kudüs Uygulamalı Araştırma Enstitüsü (Applied Research Institute –Jerusalem) Genel Müdürü Cad İshak, Batı Şeria bölgesinde ve Kudüs'te 199 adet Yahudi yerleşim merkezi ile 220 'otlak kuyusu' diye açılan yerleşim alanı bulunduğunu ve buralarda toplamda 913 bin yerleşimcinin ikamet ettiğini, bunlardan 350 bin kişinin ise Doğu Kudüs bölgesinde yaşadığını söylüyor. İsrail'in Filistin topraklarında oluşturduğu yerleşim birimleri hukuka göre yasa dışı olarak görülse de uluslararası camia söz konusu adımlar karşısında sözlü tepkiden öteye geçmiyor.

HZ. İBRAHİM CAMİİ'NİN BAHÇESİNDE SAYGISIZLIK

* İşgalci İsrail güçlerinin sıkı koruması altında olan sivil işgalciler geçtiğimiz günlerde Hz. İbrahim Camii'ne saldırıda bulundu. İşgalciler, Filistin'in Batı Şeria bölgesinde bulunan El-Halil'deki Müslümanların dördüncü mescidi olan Hz. İbrahim Camii'nin avlusunda yüksek sesle sözde kutlamalar yaptı. Söz konusu olaya ilişkin yayınlanan görüntülerde bir grup işgalcinin caminin avlusunda dans ettiği, şarkı söylediği be Talmud ayini gerçekleştirdiği görüldü. Öte yandan iki gün önce de İsrail güçlerinin koruması altında olan onlarca işgalci Yahudi, Filistin'in Batı Şeria bölgesinde yer alan Nablus'ta bulunan Hz. Yusuf'un mezarına baskın düzenlemeye çalıştı. Baskın girişiminde bulunan İsrail güçleriyle Filistinli gençler arasında çatışma yaşandı.

MESCİD-İ AKSA'YA YÖNELİK SALDIRILAR RUTİNLEŞTİ

* Filistin'in Kudüs şehrinde bulunan ve Müslümanların ilk kıblegahı olma özelliğine haiz olan Mescid-i Aksa'ya yönelik her gün en az bir saldırı gerçekleştiriliyor. Mescid-i Aksa'yı zamansal ve mekansal olarak bölmek için uğraşan işgalciler bu emelleri doğrultusunda mübarek alana her gün baskınlarda bulunuyor. İşgalci Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırıları rutin bir hal alırken Müslümanların söz konusu durumu kanıksamış olmasından endişe ediliyor. Öte yandan Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırıların tehlikesine dikkat çeken Filistinliler İsrail'in adımlarının büyük bir savaşın habercisi olabileceğini söylüyor. Bu bağlamda geçtiğimiz günlerde bir açıklama yapan Kudüs Vakfı ve Mescidi Aksa İşleri Müdür Yardımcısı Nacıh Bukeyrat da bu ihtimale dikkat çekerek dikkat çeken sözler sarf etti. Filistin Enformasyon Merkezi'ne röportaj veren Bureykat, Mescid-i Aksa'da olup bitenlerin başı bilinen fakat sonu bilinmeyen dini bir savaşın başlangıcı olduğunu belirterek, bu savaşın hiçbir zaman işgalcinin lehine olmayacağını belirtti.