Balkanlar

Dayton’un İzleri 28 Yıldır Silinemiyor

Bosna Hersek’te, 1992-1995 yılları arasında meydana gelen, yüz binlerce Müslüman Boşnak’ın Avrupa’nın desteklediği vahşi Sırplar tarafından hunharca katledildiği savaşın sonunda yapılan Dayton Antlaşması, 28 yıl önce Fransa’nın başkenti Paris’te imzalandı.

Abone Ol

Bosna Hersek’te silahları susturan ancak ülkeye kaotik bir siyasi yapı getiren anlaşma, Paris’teki Elize Sarayı’da Bosna Hersek’in ilk cumhurbaşkanı merhum Aliya İzzetbegoviç, Sırbistan Devlet Başkanı katil Slobodan Miloşeviç ve Hırvatistan Devlet Başkanı Franyo Tucman tarafından imzalandı.

Dayton, Bosna’yı Paramparça Etti

Bosna Hersek Anayasası’nın da temelini oluşturan anlaşmayla üç yıl boyunca birbiriyle savaşan Sırp, Boşnak ve Hırvatlar, tek bir çatı altında, “ülkenin kurucu unsurları” olarak adlandırıldı. Bosna Hersek’i dünyanın en karmaşık idaresinin bulunduğu devletlerden biri haline getiren ve Haçlıların ortasında etkisiz bırakan anlaşma, ülke topraklarını Hırvat ve Boşnak nüfusun yoğun olarak yaşadığı Bosna Hersek Federasyonu (FBIH), nüfusun büyük çoğunluğu Sırp olan Bosna Sırp Cumhuriyeti (RS) ve Brçko Özerk Bölgesi olmak üzere üç bölgeye ayırdı. Ayrıca, Bosna Hersek Federasyonu’da kendi içinde 10 kantona ayrıldı.

Kaos ve Karmaşa…

Bosna Hersek’te, devletin en üst kademesinde Üçlü Devlet Başkanlığı Konseyi bulunuyor. Genel seçimlerde konsey üyeliğine seçilen bir Sırp, bir Hırvat ve bir Boşnak, dönüşümlü olarak sekiz aylığına “konsey başkanlığı” yapıyor. Konseyin Hırvat ve Boşnak üyeleri, Bosna Hersek Federasyonu’nda yaşayan vatandaşlarca, Sırp üye ise Bosna Sırp Cumhuriyeti’ndeki vatandaşlarca seçiliyor. Ülkede, devlet, entite ve kanton düzeylerinde de hükümetler, milletvekilleri, başbakanlar bulunuyor. Bu karmaşık yapı nedeniyle çoğu zaman hükümetler arasında yetki kargaşası da yaşanıyor. Devlet düzeyindeki Bosna Hersek Parlamentosu, “Milletler Meclisi’’ ve ‘’Temsilciler Meclisi’’ olmak üzere iki ayrı meclisten oluşuyor. Milletler Meclisi’ne sadece Sırp, Hırvat ve Boşnaklar seçilirken, Temsilciler Meclisi’ne ise diğer etnik gruplardan da milletvekili seçilebiliyor. Meclis başkanlıklarını, dönüşümlü olarak Sırp, Hırvat ve Boşnaklar yürütüyor.

Bosna Hersek’i Hadım Ettiler

Ülkede ayrıca, AB tarafından atanan “Yüksek Temsilci” görev yapıyor. Geniş yetkilerle donatılmış Yüksek Temsilci, devlet başkanı başta olmak üzere bütün devlet idarecilerini görevden alma yetkisini dahi elinde bulunduruyor. Ülkedeki bu karmaşık siyasi yapı en çok karar alma mekanizmasının işleyişini etkiliyor.

Meclisten en basit bir kanun çıkarılması dahi, Sırp, Boşnak ve Hırvatların onayını gerektirdiğinden kanunun çıkarılması aylar sürebiliyor. Karar almadaki bir diğer önemli sorun Üçlü Devlet Başkanlığı Konseyi’ne yaşanıyor. Özellikle dış politika ve anayasal konularda alınacak kararla, üç konsey üyesinin de uzlaşması gerekiyor ve bu da zaman alıyor.

Bu nedenle birçok AB ülkesinin hatta Sırbistan’ın dahi kınadığı Srebrenitsa’da yaşanan soykırımı Bosna Hersek kınayamıyor. Çünkü bu soykırımın kınanması için ülkedeki Sırpların da “onay vermesi” gerekiyor.

(milli gazete)