Tel Aviv'in Filistinli aileleri evlerinden çıkarma ve boşalan evlere Yahudileri getirme kararına karşı haftalardır devam eden oturma eylemini sona erdirmek amacıyla İsrail işgal polisi, Şeyh Cerrah Mahallesinin doğu kısmını beton bariyerlerle kapattı.
Askeri Tesisler
İsrail işgal polisi, Filistinlilere ait 28 evin bulunduğu bir sokağı, sahiplerini yerinden etmekle tehdit ederek kapalı bir askeri kışlaya dönüştürerek, Filistinlilerin ve onlarla destek olanların sokağa girişini engellendi.
Cadde, bir aydan fazla bir süre önce, Arap-İsrail çatışmasının sembolüne dönüştü ve yetmiş yıldan fazla süredir devam eden zorla yerinden edilme sürecinin adeta merkezi haline geldi.
Bu 28 Filistinli aile Ürdün hükümetinin 1958'de kendilerine verdiği boş arazilerde Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) tarafından kendileri için inşa edilen evlerde yaşıyor olsalar da, yerleşimci gruplar 19. yüzyıldan beri bu mülkler üzerinde hak iddia ediyorlar.
Uluslararası baskılar, İsrail hükümetinin erteleme talebi ve evlerin boşaltılması kararının neden olduğu gerilim haline bağlı olarak İsrail hükümetinin müdahalesinden önce bu evlerden dördünün tahliye edilmesi için İsrail Yüksek Mahkemesinden çıkacak kararın yaklaşmasıyla son haftalarda bölgedeki gerilim iyice şiddetlendi.
Devam Eden Çatışmalar
Bu evlere ulaşmaya çalışan Filistinliler ile İsrail işgal polisi arasında neredeyse her gün çatışmalar yaşanıyor. Bunların sonuncusu geçtiğimiz Salı günü öğleden sonra yüzlerce gencin Şeyh Cerrah'daki yaşayanlara destek vermek amacıyla Şam Kapısı'ndan girmesiyle başladı.
İsrail işgal polisi mülk sahiplerini engellemeye çalışırken yerleşimciler de mahalleye ulaşmaya ve buradaki Filistinlileri kışkırtmaya çalışıyor.
İki gün önce Filistinli bir genç, arabasıyla İsrail polisinin mahallenin girişine kurduğu kontrol noktasındaki bariyerleri geçerek altı polisi yaraladıktan sonra yakın mesafeden vurularak öldürüldü.
Yerinden edilme tehdidi altındaki ev sahiplerinden biri olan Abdulfettah Safi, "Oturma eylemini bitirmek istiyorlar ve ayrılmayı reddediyorlar. Biz bir hapishanedeyiz" diyor ve polisin Ramazan Bayramı'nda mahalledeki akraba ve dostlarının onları ziyaret etmelerini engellediğini sözlerine ekliyor.
Belgeler
Ailesi Kudüs'ün batısındaki Bakaa mahallesinden olan 70 yaşındaki Safi ertelenen mahkeme kararını bir aydan fazla sürebileceğini ifade ederek 'Oturma eylemleri ve uluslararası baskı meyvelerini veriyor' diyor.
Safi mahkemeye sundukları bir belgenin yerleşimciler tarafından Osmanlı Devleti tarafından düzenlendiği gerekçesiyle kabul edilmeyip sahte olduğunu iddia edilmesi üzerine ailelerin avukatlarının belgelerin asıllarının bir nüshasını almak için Türkiye'ye gittiklerini ancak Osmanlı arşivlerinde asıl belgeleri bulamadıklarını söylüyor.
İsrail Yüksek Mahkemesi kararı kesinleşse dahi Filistinlilerin evlerini terk etmeyeceklerini vurgulayan Safi, Filistin devletinin Uluslararası Ceza Mahkemesini (UCM) Filistinlilerin evlerini zorla boşaltan İsrail'in suçlarını soruşturmaya çağırdığını kaydetti.
Mahkemenin erteleme kararını ayıp olarak nitelendirerek reddeden Knesset (İsrail Meclisi) üyesi Ben Gvir, 'Ne yazık ki, bir grup haydut Şeyh Cerrah'ı tehdit ettiğinde ve mahkeme kabul ettiğinde, bu isyancılara herhangi bir kararın silah zoruyla değiştirilebileceğine dair bir mesaj olur' dedi.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, bu ayın başında yaptığı konuşmada, Filistinlilerin 48 ve 67 yıllarında yaşananları tekrarlamayacağını vurgulayarak, Şeyh Cerrah halkının yerlerini terk etmeyeceğini söyledi.
Abbas, İsrail'i, Filistin varlığına, Kudüs'teki Arap-İslam kimliğine karşı hareket ederek ve gayrimenkulleri gasp ederek çılgınca bir savaş ve etnik temizlik yürütmekle suçladı.