Sosyal yardım kuruluşu "Africa Milele"nin gönüllüsü olarak gittiği Kenya’da 20 Kasım 2018'de alıkonan ve 18 aylık esaretin ardından önceki gün MİT'in İtalyan birimleriyle yürüttüğü operasyonla özgürlüğüne kavuşan Silvia Romano, ülkesinde tartışılmaya devam ediyor.
Roma’ya gelişi sonrasında savcılığa ifade veren Romano, esaretin ilk döneminde çok ağladığını, tefekküre daldığını ve İslamiyet’i seçmesinin yavaş yavaş olgunlaştığını aktardı.
'Bu ne bir ilişkiyle ne de bir evlilikle oldu, sadece saygıdan'
İtalyan basınına göre, Romano’nun tutsaklığının son döneminde Kur'an okuduğu ve İslamiyet’e geçişinin kendiliğinden, hiçbir zorlama olmadan gerçekleştiği belirtildi.
Kendisini esir alanlardan Arapça öğrendiğini aktaran Romano, "Onlar bana kendi gerekçelerini ve kültürlerini açıkladı. Benim din değiştirme sürecim de yavaş biçimde son aylarda oldu. Bu ne bir ilişkiyle ne de bir evlilikle oldu, sadece saygıdan" ifadelerini kullandı.
Silvia Romano, kendisini kaçıranların onu öldürmeyeceklerine dair garanti verdiğini ve kendisine hep iyi davrandıklarını aktardı.
Hristiyan İtalya Silvia'ya Karşı Cephe Aldı
La Stampa gazetesinin "Ben din değiştirdim, artık benim adım Ayşe" manşetiyle duyurduğu haberde, sosyal medyada Romano için fidye ödendiği haberlerini hükümetin kabul etmediği belirtildi.
Corriere della Sera gazetesi ise, Romano'un 2 ila 4 milyon euro fidye karşılığında kurtarıldığını iddia etti.
Aşırılıkçılar Sosyal Medya Üzerinden Saldırdı
Sosyal medya birçok kişi, Silvia'nın uzun süre Eş-Şebab örgütünde tutsak kalarak, Stockholm Sendromu yaşadığını iddia etti. La Stampa gazetesinde çıkan bir başka yazıda da Silvia'nın İslam’ı seçmesinin Stockholm Sendromu’ndan kaynaklanmadığı, oradaki yalnızlığı boyunca kendi içine dönmesinden kaynaklanmış olabileceği belirtildi.
Sol görüşlü İtalyan La Repubblica gazetesi ise, Silvia Romano'nun tercihi hakkında fikir beyan etmezken, kadının kendiliğinden Müslüman olması ve fidye karşılığında kurtulmasını Eş-Şebab örgütü için "çifte zafer" olduğunu yazdı.
Aşırı ve merkez sağ görüşe yakın bazı gazetelerin ise Silvia Romano’nun İslamiyet’i seçmesi dolayısıyla saldırgan ifadeler kullanması dikkati çekti.
Milano'da günlük basılan Il Giornale'de gazetesinin bir haberinin başlığında "Müslüman ve mutlu, nankör Silvia" hakaretlerini savurdu. Haberde genç kadının bunu yaparak ülkesine ihanet ettiği vurguladı.
Eski sağcı lider Berlusconi ile yakınlığıyla bilinen Libero gazetesi ise "Bir Müslümanı kurtardık" başlıklı haberinde Silvia Romano'nun Müslüman olmasını eleştirdi.
İtalyan Basını, Türkiye'nin Etkisine Dikkati Çekti
Romano’nun özgürlüğüne kavuşması, ülkesi İtalya’da da geniş yankı buldu.
İtalyan basınındaki haberlerde, Romano’nun Türk, Somalili ve İtalyan gizli servislerinin iş birliğiyle yürütülen operasyon sonucunda kurtarıldığı vurgulanırken, yapılan yorumlarda Türkiye’nin bölgedeki etkisine dikkat çekildi.
İtalya Dışişleri Bakan Yardımcısı Marina Sereni de LA7 kanalına yaptığı açıklamada, "Yerinin tespit edilmesi ve doğru zamanda harekete geçilmesi için bölgede bulunan Türk gizli servisiyle iş birliği olmuştur." dedi.
18 aylık esaretin ardından 8-9 Mayıs'ta düzenlenen operasyonla kurtarılan Silvia Romano, öğle saatlerinde İtalyan devletine ait özel jetle başkent Roma’daki Ciampino Havaalanı'na geldi.
Romano’yu, İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio ve ailesi karşılarken, 25 yaşındaki genç kız, kurtarılmasında emeği geçenlere teşekkür etti.
Sivia'nın Kurtarılma Hikayesi
Güvenlik kaynaklarının verdiği bilgiye göre, Kasım 2018'de Kenya’nın Chakama bölgesinde kaçırılıp Somali’ye götürülen 25 yaşındaki İtalyan vatandaşı Silvia Constanzo Romano için İtalyan makamları, MİT’e talepte bulundu.
Bunun üzerine MİT, Aralık 2019’da Romano’nun durumuna dair bölgede bir çalışma başlattı.
Bölgedeki yerel istihbarat ağını devreye sokan MİT, önce Romano’nun sağ olduğunu tespit etti.
MİT, bölgedeki teknik imkanlarını da seferber ederek özgün istihbari metotlar üzerinden çalıştı.
Somali ve İtalya’nın ilgili birimleriyle yürütülen koordineli çalışma neticesinde sağ kurtarılan Romano’nun, MİT tarafından dün Somali’nin başkenti Mogadişu’da İtalyan makamlarına teslim edilmesi sağlandı.
İtalyan basınında çıkan haberlerde, Romano’nun Africa Milelel Onlus isimli yardım kuruluşunda gönüllü olarak çalıştığı ve bir süredir bu amaçla Kenya’da bulunduğu belirtilmişti.