Yerel basında çıkan haberlere göre, Netanyahu kabine toplantısında, "Çağrı cihazı operasyonu ve (Hizbullah lideri Hasan) Nasrallah'ın ortadan kaldırılması, savunma teşkilatındaki üst düzey yetkililerin ve siyasi kademedeki sorumluların muhalefetine rağmen gerçekleştirildi," dedi.
17-18 Eylül tarihlerinde Hizbullah üyelerinin kullandığı çağrı cihazları ve telsizler eşzamanlı olarak patlamıştı.
Lübnanlı sağlık yetkililerine göre olayda 39 kişi ölmüş, yaklaşık 3.000 kişi yaralamıştı.
Lübnan saldırılar nedeniyle İsrail'i Birleşmiş Milletler'e şikayet etti ve ölenler arasında işçilerin de bulunduğunu iddia etti.
İsrail'in operasyondaki rolü henüz teyit edilmemişti, ancak ülkenin o dönemki savunma bakanı Yoav Gallant patlamaların ardından yaptığı açıklamada İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (IDF) "Shin Bet ve Mossad ile birlikte, tüm çerçevelerle beraber mükemmel başarılar sağladıklarını ve sonuçların çok etkileyici olduğunu" söyledi.
İsrail, Lübnan'ın içlerine doğru ilerliyor
Bu arada İsrail Başbakanı Netanyahu'nun seçilmiş başkan Donald Trump ile görüştüğünü açıkladığı pazar günü İsrail saldırıları Lübnan ve Gazze'de onlarca kişinin ölümüne neden oldu.
Hava saldırısında Beyrut'un kuzeyindeki Aalmat köyünde aralarında yedi çocuğun da bulunduğu en az 23 kişi öldü.
İsrail ordusu, Hizbullah'ın silah deposunun vurulmasının planladığını ve operasyonun gözden geçirildiğini duyurdu.
Lübnan Milletvekili Raed Berro, hedef alınan binada Hizbullah'a ait herhangi bir varlık ya da personel bulunmadığını ve saldırıda sivillerin hedef alındığını iddia etti.
Pazartesi sabahı Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampına düzenlenen saldırıda üç kişi öldü.
Hastanenin ambulans biriminden sorumlu ismi Mohamed Muhareb, kamptan en az 24 kişinin taşındığını söyledi.
Gazze Şehri'ndeki El-Ehli Hastanesi'nin müdürü Dr. Fadel Naim'e göre, İsrail'in saldırıları sonucu giderek izole hale gelen kuzey Gazze'de, Cibaliye mülteci kampında 17 kişi öldürüldü.
İsrail ordusu, militanların faaliyet gösterdiği bir bölgenin hedef alındığını ve olayın incelenmekte olduğunu açıkladı.
Netanyahu - Trump görüşmesi
İsrail, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ve örgütün üst düzey komutanlarından bazılarının öldürüldüğü eylül ayından bu yana Lübnan'ın iç kısımlarında operasyonlarını sürdürüyor.
Nasrallah'ın öldürülmesinin ardından ABD Başkanı Joe Biden, Lübnan ve Gazze için ateşkes çağrılarını tekrarlamıştı.
O zamandan beri ateşkes çabaları, çatışmada kilit bir arabulucu olan Katar'ın pazar günü görüşmelerin askıya alındığını ve tarafların "acımasız savaşı sona erdirmek için isteklilik ve ciddiyet" göstermeleri halinde görüşmelere devam edileceğini açıklamasıyla sekteye uğradı.
Trump'ın Beyaz Saray'a dönüşüyle ABD'nin çatışmaya yaklaşımında değişiklik görülebilir, fakat şimdiye dek savaşı nasıl durduracağına dair henüz yorum yapmadı.
Pazar günü Netanyahu, Trump ile seçimlerden bu yana üç kez görüştüklerini ve özellikle Lübnan'daki Hizbullah'ın kilit destekçisi olan "İran" konusunda "aynı fikirde" olduklarını söyledi.
Trump, ilk döneminde ABD'yi 2015 yılında İran ile Washington arasında imzalanan nükleer anlaşmadan çekmiş ve İsrail'in kararlı bir destekçisi olmuştu.
Öte yandan, seçim kampanyası sırasında, ABD kaynaklarının ülke içinde daha iyi kullanılabilmesi için "israf" olarak gördüğü "tüm savaşları sona erdireceğini" ilan etti.