Muslim Port Haber Merkezi | Mücahit Taş
Siyonist İsrail 2017 Temmuz’unda kapılarına
metal detektörler yerleştirerek Mescid-i Aksâ’ya giriş ve çıkışları kontrol
altına almak istemişti. Bu hamle Mescid-i Aksâ’yı zamansal olarak bölme
planının ilk adımı idi. Tüm dünya Müslümanlarının ve tabiki Kudüs halkının
büyük direniş göstermesi sonucu İşgalci İsrail geri adım atmak zorunda
bırakılmıştı.
Bu geri adımı hazmedemeyen Siyonist işgalci
yönetim 2019 Şubat ayında Mescid-i Aksâ’nın içerisinde bulunan Rahmet kapısını
işgal ederek sinegoga çevirmek istedi. Böylece Mescid-i Aksâ’nın mekânsal
olarak bölünmesini gerçekleştirmek için bir adım atmış oldu. Aslında 2003
yılından beri kapalı ve zincirli olan mekânın bu şekilde işgal edilmek
istenmesi üzerine yine tüm Kudüs halkı tüm dünyanın da desteği ile ayaklanarak
bu sefer mekânı muhafaza etmekle kalmayıp 16 yıldır kilit altında tutulan mekânı
açarak ismini Rahmet Mescidi koydular.
Tüm bu yaşanan olaylar yıl boyunca sayısız
baskınlar ve gözaltılarla devam etti. Bu süreçte Kudüs Muhafızı Şeyh Raid Salah
gözaltına alınarak hapis cezası verildi. Uzun bir süre hapsedilen Şeyh Raid
Salah geçtiğimiz aylarda ev hapsine alındı. Ancak Şubat ayında hakkında
verilecek olan kararla yeniden hapsedilmesi gündemde. Ayrıca geçen hafta Pazar günü
Kudüs Müftüsü Şeyh İkrime Sabri, Rahmet Mescidi konusunda insanları Cuma
hutbesinde provoke ettiği iddiasıyla gözaltına alındı. Şeyh İkrime Sabri’ye bir
hafta süre ile Mescid-i Aksâ’ya giriş yasağı getiren Siyonist İsrail sürenin
bir yıla çıkarılmasını istedi. Mescid-i Aksâ’da 50 yıldır hutbe veren ve Kudüs
halkının gönlünde büyük yeri bulunan Şeyh İkrime Sabri aleyhine alınan bu karar
üzerine Kudüs halkı ayaklanarak Rahmet Mescidinde toplanmaya başladı.
Son iki günde bu toplanma çağrısına uyan
herkese karşı orantısız güç uygulayan Siyonist İsrail güçleri kadınlar başta
olmak üzere birçok Müslümanı gözaltına altı.
Özellikle kadınlara uygulanan şiddetin dayanılmaz boyutlara gelmesi üzerine Kudüs halkı bu Cuma’yı Umut Cuma’sı olarak ilan ettiler. Siyonist İsrail’in, Rahmet Kapısı yasağına karşı seslerini yükseltecek olan Kudüs halkı tüm dünya Müslümanlarının Kudüs’ten yükselecek sese karşılık vermelerini bekliyor.
STK’lar Sabah Namazı’nda Camilerde Buluşacak
İHH, AGD gib
kurluşların başını çektiği STK’lar İsrail'in, kutsal belde üzerindeki işgali ve
son olarak Kudüs Müftüsü Şeyh İkrime Sabri'yi tutuklayarak Mescid-i Aksa'ya bir
sene girişini yasaklamasını protesto etmek için Türkiye Genelinde sabah
Namazında eylem düzenleme kararı aldı.
STK’lardan ‘Ne Yapmalıyız’ Sorusuna Cevap Arandı
- Siyonist İsrail’in Mescid-i Aksâ’nın, değil içerisine herhangi bir taşına bile müdahale etmesini kabul edemeyeceğimizi tüm dünyaya en yüksek sesimizle haykırmalıyız. Çünkü bu meseleyi kabullenmek Mescid-i Aksâ’nın bölünmesini kabul etmektir ki bu Müslüman alemi için bir kıyamettir.
- Şeyh İkrime Sabri gibi ömrünü Mescid-i Aksâ’ya adamış birinin Mescid-i Aksâ’dan uzaklaştırılması tüm Müslümanların Mescid-i Aksâ’ya girmesinin yasaklanması ile aynı anlama geldiğini anlamalı ve bunun kabul edilemez bir şey olduğunu haykırmalıyız.
- 24.01.2020 Cuma sabah namazı sonrası İstanbul’da Fatih Camii’nde, Türkiye’deki tüm illerde ve dünyanın dört bir yanında yapılacak olan basın açıklamalarına destek vermeliyiz.
- Tüm sivil toplum kuruluşları kendi bölgelerindeki merkezi camilerde Cuma günü sabah namazı sonrası basın açıklaması yapmalı ve diğer sivil toplum kuruluşlarını bu basın açıklamasına ortak olmaya davet etmelidirler.
- Her sivil toplum kuruluşu kendi bünyesinde ulaşabildiği tüm mensuplarına meselenin önemini anlatmalı ve insanları bu konuda bilinçlendirmelidir.
Rahmet Kapısı (Bab’u er-Rahme) Neden Önemli
Öncelikle şunu anlamamız gerekmektedir ki
Rahmet Kapısı sadece yıllardır kapalı olan bir kapıdan ibaret değildir. Bu
kapı, içerisinde İmam Gazalî’nin İhya eserini yazdığı ve inzivaya çekildiği odaların
da bulunduğu bir müştemilattır. Siyonist İsrail’in şu an müdahale etmek
istediği, içerisinde binaların da bulunduğu 1000 m2’lik Rahmet Kapısı
Müştemilatı ve buna ilave, içerisinde zeytin ağaçlarının ve bazı diğer
binalarında bulunduğu 20 dönümlük alandır. Mescid-i Aksâ’nın bir bölümünü ele
geçirerek iddia edilen Süleyman mabedinin inşası için bir basamak olarak
kullanmak istemektedirler.
Rahmet Kapısı Selahaddin Eyyubi tarafından
duvar örülerek güvenlik gerekçesi ile kapatılmıştır. Çünkü Mescid-i Aksâ’ya
şehre uğramadan direk olarak girilebilen bir kapıdır. Bu tarihten beri
kapalıdır. 1970lerden 2003’e kadar Mescid-i Aksâ hizmetinde bulunan bir dernek
tarafından merkez olarak kullanılmış ve bu dernek ve merkezi 2003 yılında
kapatılmıştır. 2019 yılı Şubat ayında yaşanan olaylar sonrasında kapı
Müslümanlar tarafından açılarak mescit haline getirilmiştir.
Rahmet Kapısı Hristiyan ve Yahudi inancında da
önemli bir yer tutmaktadır çünkü her iki din mensupları da kıyamete yakın bir
zamanda “Mesih”in buradan Kudüs’e gireceğine ve o zamana kadar bu kapının
kapalı kalması gerektiğine inanmaktadırlar.
2019 Şubat’ında Ne Oldu
Esasında Rahmet Kapısının Mescid-i Aksâ
içerisinden girilen (binaya inilen merdivenlerin başında) kısmında 2003
yılından beri bir kilit vardı. Ancak Müslümanlar buraya zaman zaman girip
ibadet edebiliyordu ve buna Siyonist İsrail’in herhangi bir müdahalesi söz
konusu değildi. Çünkü Siyonist İsrail zaten Mescid-i Aksâ içerisinde bir karar
verme yetkisine sahip değildir. Mescid-i Aksâ içerisindeki her türlü tasarruf
Ürdün Vakıflar’ına aittir.
17.02.2019 Pazar günü Siyonist İsrail’in silahlı teröristleri Mescid-i Aksâ’ya baskın düzenleyerek “bazı Müslümanların Rahmet Kapısında Namaz Kılmalarını” bahane göstererek merdivenlerin başındaki demir kapıya kilit vurdular. (Rahmet Kapısının müştemilatına inen merdivenlerin başına)
18.02.2019 Pazartesi günü Mescid-i Aksâ’daki murabıtlar ve Kudüs halkı Siyonist İsrail’in bu davranışının Mescid-i Aksâ’ya bir müdahale olduğunu söyleyerek zinciri ve kilidi kırarak içeride namaz kıldılar. Bunun üzerine Siyonist İsrail’in eli silahlı teröristleri buradaki Müslümanlara saldırarak bir çok genci Mescid-i Aksâ içerisinde önce darp edip sonra da gözaltına aldırlar. Ayrıca Mescid-i Aksâ’nın tüm kapılarını kapatarak giriş çıkışları yasakladılar. Kudüs halkının tepkisinin ve ayaklanmasının üzerine çok geçmeden kapıları tekrar açmak zorunda kaldılar.
Rahmet Kapısı olayları sırasında Kıyamet Kilisesi’ne yapılan siyasi ve ekonomik baskıları protesto etmek amacıyla Kudüs’lü Hristiyanlar da kiliseyi kapattı ve Müslümanlar’ın Rahmet Kapısı direnişine destek verdiler.