Bekir Sıtkı Şirin
Filistin Dış Alimler Heyeti Başkanı Nevvaf Tekrurî, Ramazan ayının nasıl idrak edilmesi gerektiğinden Kudüs ve Filistin'de Ramazan ayının nasıl geçtiğine, İslam ümmetinin felaha ermesinin çarelerinden Filistin'in özgürlüğü noktasında ümmetin vahdetinin önemine dek birçok konuda önemli değerlendirmelerde bulundu. Türkiye halkına seslenen Tekruri, 'Halktan ricamız, şartlar ne olursa olsun, Kudüs davası için, Mescid-i Aksa davası ve Filistin'de yaşayan kardeşleri için her zaman hazır olsunlar. Onlardan desteklerini ve bağlarını koparmasınlar' ifadelerini kullandı. Tekruri, Filistin'de Ramazan ayının nasıl geçtiğine dair de, 'Her Ramazan suçlarına suç ekleyip, çocukları yetim ve öksüz bırakıyorlar. Geçtiğimiz gün, işgalcilerin katlettiği kadının 6 çocuğu vardı, bu çocukların hepsi yetim kaldı. İşgalci Siyonistlerin korkuları arttıkça, suçları da artıyor. Her ne olursa olsun Ramazan ayı bizim için cihat, sabır ve sebat ayıdır' şeklinde konuştu.
Ramazan ayının önemi nedir, bu mübarek ayı nasıl idrak etmeliyiz?
Hiç şüphesiz Ramazan ayı İslam'ın şartlarından olan ve içinde bulunduğumuz zamanlarda ise oruç tutmamız gereken mübarek bir aydır. Allah'a kulluk etmek adına büyük bir manayı temsil etmektedir. Ramazan ayı, mü'min kulların Allah'a ibadet ve bağlılıklarını doğru bir şekilde gerçekleştirebilmeleri için bir fırsattır. Nitekim Sevgili Peygamberimiz (S.A.V.) şöyle buyurmuştur: 'Aziz ve yüce olan Allah Ademoğlunun bir iyiliğine on mislinden yedi yüz misline kadar karşılık verir, ancak oruç hariç.' Allah Teala buyurur ki: 'Oruç benim içindir, onun mükafatını ben veririm.' Ramazan ayı aslında bizler için her sene bir ay süren bir antrenman dersi gibidir. Çünkü insan hoş gelen tüm hazlardan insan uzak durur. Yemek, içmek gibi... Ramazan ayına sadece yeme içmeden uzak durmak olarak bakmamamız gerekir çünkü Ramazan ayı ayrıca Kur'an ayıdır, ibadet ayıdır, tilavet ayıdır, zikir ayıdır. Ayrıca, nefsimizi terbiye etmemizi sağlayacak bir aydır. Ramazan'ın bize kattığı ve irademizi güçlü kılmamızı sağlayan başka bir durum ise 'sabır'dır. Bu mübarek ayda sabrımızı kuvvetlendirip, her türlü bela ve musibete göğüs gerip, Allah'a olan itaatimizi artırırız. Ramazan ayı bizler için fedakarlık ayıdır. Mü'minler bu mübarek ayda sabır, sebat ve fedakarlık gösterirler.
'RAMAZAN AYI İŞGALCİ SİYONİSTLERİN KÂBUSUDUR'
Kudüs ve Filistin'de Ramazan nasıl geçiyor?
Ramazan ayı Kudüs'te ve Filistin'de, Mescid-i Aksa'ya olan akının ve bağlılığın arttığı bir aydır. Filistinliler için itikaf ve ibadet ayıdır. Ramazan ayı Filistinliler ve Mescid-i Aksa arasındaki bağın güçlendiği aydır. Filistinliler Ramazan ayında Mescid-i Aksa'da itikafa girerler. Bu bizim Aksa'ya olan sevgimizden değil sadece... Bu bizim üzerimize düşen bir farz, bir cihat ve bir ribat görevidir. Halkımızın geçtiğimiz senelerde de yaptığı gibi, Ramazan ayındaki bu kararlılık ve ibadet hali, Siyonist düşmana korku veriyor. Ramazan ayı işgalci devlet kurulduğundan beri, Siyonistlerin korkulu rüyası olmuştur. Mübarek Ramazan ayı işgalci Siyonistlerin kabusudur. Bizler için Ramazan ayı cihat ve sebat ayıdır. Bunu bilen Siyonistler adeta Ramazan ayı gelince korkudan deliriyorlar. Bunu yaptıkları zulüm ve katliamlardan görebiliyoruz. Geçtiğimiz gün şehit edilen Filistinli kadını hepimiz gördük. İşgalci Siyonistler nasıl da soğukkanlılıkla bir masumun canını hiçe sayıp, öldürdüler. Tüm bunlar korkmalarından kaynaklanıyor. Her Ramazan suçlarına suç ekleyip, çocukları yetim ve öksüz bırakıyorlar. Geçtiğimiz gün, işgalcilerin katlettiği kadının 6 çocuğu vardı, bu çocukların hepsi öksüz kaldı. İşgalci Siyonistlerin korkuları arttıkça, suçları da artıyor. Her ne olursa olsun Ramazan ayı bizim için cihat, sabır, sebat ayıdır.
'BİRLİK VE VAHDET DİĞER KARDEŞLERİNİ DE DÜŞÜNMEYİ GEREKTİRİR'
Ramazan ayı ümmetin vahdetinin en güzel örneklerinden biri... Filistin'in özgürlüğü noktasında ümmetin vahdetinin önemi nedir?
Bizi biz yapan, Ramazan'ımızı Ramazan yapan Vahdet'tir. Bu ayda Müslümanlar her nerede olurlarsa olsunlar, tuttukları oruçlarla, yaptıkları ibadetlerle, ettikleri dualarla, verdikleri fıtırlarla, bir ve bir arada hissederler. Mübarek Ramazan ayında Müslümanlar fikren, ilmen, cismen, aklen ve akaidi olarak müttefik ve yekvücut olma bilincine ererler. Sabah imsak vaktiyle oruç tutmaya hep birlikte başlayıp, akşam ezanı ile hep birlikte oruçlarını açarlar, iftar ederler. Ayrıca, Ramazan ayında empati duygumuz gelişir, kendimizden başkasının ne hissettiğini ve neler yaşadığını da hissedip görme fırsatımız olur. Bununla beraber, İslam coğrafyasının çeşitli yerlerinde zulüm ve baskı altında yaşayan, açlığa ve fakirliğe mahkum edilen mazlum halkların inlemelerini ve acılarını duyarız. Müslüman kişi oruçlu iken diğer insanların zor durumlarını anlama açısından kendisinde bir bilinç oluşturur. Bu da tamamen Ramazan ayının güzelliğidir. Bugün Gazze Şeridi 15 yıldır kuşatma ve ambargo altındadır. Bir Müslüman, iftar sofrasına oturduğu vakit, Gazzeli kardeşlerinin çektiği sıkıntıları göz önüne getirip, onların yaşadığı zorlukları anlamak durumundadır. Kendi mahallesinde teravih namazını kıldığında, bu kardeşlerinin orada ne şartlarda namaz kıldıklarını düşünmesi gerekir. Çünkü orada, Siyonist işgalcilerin silahlarının gölgesinde canları pahasına namazlarını kılmaya çalışıyorlar. Birlik ve vahdet diğer kardeşlerini de düşünmeyi gerektirir.
Bu yıl da Ramazan ayında İslam ümmeti türlü zorluklarla boğuşuyor. İslam ümmetinin felaha ermesinin çaresi nedir?
İnanıyorum ki Allah (C.C.) bizlere doğru yolu gösterip, bizi irşat etmiştir. Bizim de Allah'a iman edip, peygamberlerine, kitaplarına, meleklerine, ahiret gününe inanmamız gerekir. Tüm bunlar insanın ihlasını tamamlar. Kamil iman için ihlaslı bir iman için ciddi bir amele ihtiyaç vardır. İslam ümmeti, içinde bulunduğu zor ve müşkül durumlardan, küçük hesaplara takılarak cimri davranarak çıkamaz. Vaktinde ve parasında pulunda cimrilik edip, tembellik edip takılıp kalan kimseler, hiç bir şekilde problemlerin üstesinden gelemez.
'HEPİNİZİ DUAYA, İBADETE VE BİRLİĞE DAVET EDİYORUM'
Son olarak Türkiye'deki Müslümanlara nasıl seslenmek istersiniz?
Türkiye halkı, daima Filistin'in, Kudüs'ün ve Mescid-i Aksa'nın destekçisi olup, yanında durmuştur. Biz de bu asil halkın, kamil imana, istikrara, zafere ve berekete ulaşması için dua edip, huzurlu bir yaşayış diliyoruz. Allah (C.C.) Türkiye devletini ve halkını her türlü şerden korusun. Bu büyük halktan ricamız, şartlar ne olursa olsun, Kudüs davası için, Mescid-i Aksa davası ve Filistin'de yaşayan kardeşleri için her zaman hazır olsunlar. Onlardan desteklerini ve bağlarını koparmasınlar. İçinde bulunduğumuz bu mübarek Ramazan ayında, hepinizi duaya, ibadete ve birliğe davet ediyorum. Filistin'de ve diğer mazlum coğrafyalardaki kardeşlerinize dua etmeyi, onlara destek olmayı unutmayalım. Allah tuttuğumuz oruçları, yaptığımız ibadetleri kabul eylesin...
Çeviri: Muhammed Özdemir