Amerika Başkanı Donald Trump, Sudan'ı "teröre destek veren ülkeler" listesinden çıkarma kararını imzaladığını Kongreye bildirdi.

Beyaz Saray'dan yapılan yazılı açıklamada, Trump'ın Sudan'la ilgili karara imza attığı belirtildi.

Açıklamada, "Başkan Donald Trump, Sudan'ın teröre destek veren ülkeler listesinden resmen çıkarma yönündeki kararı konusunda Kongreyi bilgilendirdi" ifadesi kullanıldı.

Söz konusu karara ilişkin Kongre'nin önünde 45 günlük bir süre bulunuyor; bu süre içinde aksi yönde bir adım atılmaması durumunda Sudan söz konusu listeden resmen çıkmış olacak.

Söz konusu adımın, Sudan'ın "terör kurbanlarına 335 milyon dolarlık ödemeyi yapmasının" hemen ardından atıldığına işaret edilen açıklamada, ülkenin yönetimine gösterdiği anlayış için de teşekkür edildi.

Sudan: Trump'ın Kararını Memnuniyetle Karşılıyoruz

Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "ABD Başkanı Trump'ın Sudan'ın adını terörü destekleyen ülkeler listesinden çıkarma kararını imzalayıp Kongreye göndermesini memnuniyetle karşıladıklarını" belirterek, Trump'a teşekkür etti.

Trump: Sudan ve İsrail İlişkilerini Normalleştirme Konusunda Anlaşmaya Vardı

Beyaz Saray'dan yapılan açıklamanın hemen ardından ABD Başkanı Donald Trump, Sudan ile İsrail'in ilişkilerini normalleştirme konusunda anlaşmaya vardığını söyledi.

Trump, Oval Ofis'te gazetecilere yaptığı açıklamada, İsrail ile barış yapmak için bekleyen en az 5 ülke daha olduğunu iddia eden Trump, bu ülkelerden birinin de Suudi Arabistan olduğunu vurguladı.

İsrail'e Üç Sembolik 'Hayır' 'Evet'e Dönüştü

Ayrıca Oval Ofis'teki toplantıya İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk da telekonferans yoluyla katıldı.

Sudan ile ilişkilerin normalleşmesinin çok büyük bir "dönüm noktası" olduğunu açıklayan Başbakan Netanyahu, "Bugün Hartum İsrail ile barışa, İsrail'in tanınmasına ve İsrail ile normalleşmeye 'evet' dedi" ifadelerini kullandı.

Sudan ile ilişkilerin normalleşmesi özellikle sembolik bir öneme sahip. Zira 1967'deki 6 Gün Savaşı'nın ardından Arap dünyasının önde gelen liderleri Hartum'da toplanmış ve "Üç hayır" ile tanınan Hartum kararını imzalamıştı. Bu kararda İsrail ile barışa, müzakerelere ve İsrial'in tanınmasına hayır denmişti.

Uzun süredir başta BAE olmak üzere Körfez ülkeleri ile İsrail arasında perde arkasında yürütülen temas süreci, ABD Başkanı Donald Trump'ın, 13 Ağustos'ta BAE'nin, 11 Eylül'de de Bahreyn'in İsrail ile normalleşme anlaşmasına vardığını açıklamasıyla aleni hale gelmişti.

15 Eylül'de Beyaz Saray'da düzenlenen resmi törende, İsrail ile BAE ve Bahreyn arasında "ilişkilerin normalleştirilmesine" yönelik anlaşmalar imzalanmıştı.

'Normalleşme anlaşması' imzalayan İsrail ile Bahreyn arasında diplomatik ilişkiler resmen başladı.

27 Yıllık Ambargo Ve Yaptırımlar Sona Erdi

ABD, El Kaide terör örgütü lideri Usame bin Ladin'e 1991-1996 yıllarında kucak açtığı için terör gruplarına destek verdiği gerekçesiyle 'kara listeye' dahil ettiği Sudan'a 1997'de ekonomik yaptırım uygulamaya başlamış, Kenya ve Tanzanya'daki büyükelçiliklerine düzenlenen saldırılar sonrası bunları daha da ağırlaştırmıştı.

Dünya Utandı Dünya Utandı

ABD Yüksek Mahkemesi, 18 Mayıs'ta Sudan hükümetinin, 1998'de ABD'nin Kenya ve Tanzanya'daki büyükelçiliklerine düzenlenen terör saldırılarının kurbanlarına ve yakınlarına 10 milyar dolardan fazla tazminat ödemesini kararlaştırmıştı. Müzakereler sonucu bu rakam 335 milyon dolara kadar düşürülmüştü.

El Kaide'nin bombalı saldırılarında 224 kişi yaşamını yitirmiş, binlerce kişi yaralanmıştı. Olayın ardından birçok kurban ve yakını ABD'deki eyalet ve federal mahkemelere başvurarak saldırılardan dolayı Sudan hükümetini suçlamış ve tazminat talep etmişti.

ABD mahkemeleri, daha önce görülen davalarda, söz konusu saldırılarda Sudan'ın terör örgütü El Kaide ve örgüt lideri Usame Bin Ladin'e yardım ettiğine hükmetmişti.