Muslim Port Haber Merkezi | Yunus Emre Kaynak
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Kovid-19 salgınının çocuklar üzerindeki etkilerine ilişkin raporunu açıkladı.
Dünya genelinde neredeyse çocukların tamamının okula gidemediğine dikkati çeken Guterres, bazı okulların uzaktan eğitim sunduğunu ancak herkesin bu imkana sahip olmadığını söyledi.
Guterres, internetin pahalı ve yavaş olduğu ülkelerdeki çocukların ise dezavantajlı konumda bulunduğunu vurguladı.
Besinlerini Okul Yemeklerinden Alıyorlardı
310 milyon öğrenicinin, yani dünyadaki öğrenci nüfusunun yaklaşık yarısının, günlük düzenli besin kaynağı için okul yemeklerine bel bağladığını ifade eden Guterres, Kovid-19 salgınından önce bile birçok çocuğun kabul edilemeyecek oranda yetersiz beslenme ve büyüme geriliğiyle karşı karşıya kaldığına işaret etti.
Guterres, çocukların karantinada aynı zamanda aile içi şiddet, istismar kurbanı ve tanığı olduğuna da dikkati çekerek, kız çocuklarının okulu bırakma ve erken gebelik olasılıklarına karşı uyarıda bulundu.
İnternette maruz kalınabilecek şiddet ve istismara da dikkat çeken Guterres, sosyal medya şirketlerinin çocukların korunması için özel bir sorumluluk taşıdığını kaydetti.
Salgın nedeniyle çocuk felci aşılarının askıya alındığını ve 23 ülkede kızamık aşılarının durdurulduğunu bildiren Guterres, hastanelere aşırı yük bindiği için çocukların sağlık sistemlerine erişimin de azaldığını dile getirdi.
Genel Sekreter Guterres, ''Küresel ekonomik durgunluğun hız kazanmasıyla 2020'de yüz binlerce çocuk ölümü daha yaşanabilir" değerlendirmesinde bulundu.
Rapora göre, geçen yıl aşırı yoksullukla karşı karşıya olan yaklaşık 386 milyon çocuğa salgınla beraber 42 ila 66 milyon yeni çocuk daha eklenebilir.
Kovid-19 salgını yüzünden okulların kapandığı 188 ülkede, 1,5 milyar çocuk ve genç de eğitime ara vermek zorunda kaldı.
2017'de Her Beş Saniyede Bir Çocuk Öldü
BM Çocuklara Yardım Fonu'na (UNICEF) göre 2017 yılında dünya genelinde her beş saniyede 15 yaşın altında bir çocuk yaşamını yitirdi. En fazla ölümler Afrika ülkelerinde yaşandı.
BM Çocuklara Yardım Fonu'nun (UNICEF) açıkladığı 2017 yılı raporuna göre dünya genelinde 15 yaşın altında toplam 6 milyon 300 bin çocuk yaşamını yitirdi. Bu çocukların büyük bölümü beş yaşın altında. Rapora göre geçen yıl beş yaşın altında 5 milyon 400 bin çocuk, 5-15 yaşları arasında ise bir milyon çocuk hayatını kaybetti. 1990 yılında beş yaşın altında ölen çocukların sayısı 12 milyon 600 bindi.
UNICEF raporunda, "Bu rakamlara göre her beş saniyede bir çocuk öldü" tespiti yapıldı. UNICEF Veri, Araştırma ve Politika Bölümü Direktörü Laurence Chandy, "1990 yılından bu yana çocukların yaşam şansını artırmak için kayda değer ilerlemeler kaydettik. Ancak milyonlarca çocuğun yaşamı hangi ülkede ve nasıl koşullarda doğduklarına bağlı" dedi.
2030'a Kadar Çocuk Ölümleri Artabilir
Chandy açıklamasında, "Önlemler artırılmazsa bugünden 2030 yılına kadar beş yaşın altında 56 milyon çocuk ölebilir. Bunların yarısı yeni doğan bebekler olur" uyarısında bulundu. BM yetkilisi çocuk ölümlerinin ilaç, temiz içme suyu, elektrik ve aşı gibi basit yöntemlerle engellenebileceğine dikkat çekti.
2030 yılına kadar yeni doğan bebeklerle küçük çocukların yaşamlarının güvence altına alınması hedefini belirleyen BM, çocuk ölümlerinin azaltılması yönündeki eğilimin devam etmesine rağmen, yine de bu konudaki ilerlemenin ağır olduğunu ifade etti.
UNICEF'e göre beş yaşın altındaki çocuk ölümlerinin yaklaşık yarısı Afrika'da, geri kalanların yüzde 30'u ise Güney Asya'da yaşanıyor. Rapora göre kırsal kesimde yaşayan çocuklar ile anneleri okula gitmemiş çocukların yaşamı daha fazla risk altında.
En Çok Çocuk Afrika'da Öldü
İstatistiklere bakıldığında yaşam şansı en düşük çocuklar Somali, Çad ve Orta Afrika Cumhuriyeti’nde yaşıyor. Bu ülkelerde doğan her sekiz çocuktan biri beş yaşını görmüyor. Bir karşılaştırma yapmak gerekirse; Almanya’da beş yaşın altındaki ölümlerde bu oran 250 çocukta bir.
UNICEF çocuk ölümlerinin nedenlerini doğum sırasında komplikasyon yaşanması, zatürre, sıtma ve kan zehirlenmesi olarak sıraladı. Birçok vakada bebek ve küçük çocukların ölümlerinin basit ve düşük masraflı yöntemlerle engellenebileceğine dikkat çeken UNICEF, bunları hijyenik ortam, zamanında tedavi, iyi donanıma sahip doğumhaneler ve cibinlik olarak sıraladı. Daha büyük çocuk ve gençlerde ölüm nedenleri ise trafik kazaları ve boğulma olarak sıralandı.
BM: 2018'de Çatışma Bölgelerinde 12 Binden Fazla Çocuk Öldürüldü Ya da Yaralandı
Dünya genelindeki çatışma bölgelerinde geçtiğimiz yıllarda 12 binden fazla çocuk öldürüldü ya da yaralandı.
Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ne sunulan raporda ölüm ve yaralanmalarda listenin başında Afganistan, Filistin, Suriye ve Yemen bulunuyor.
BM raportörleri tarafından onaylanan çocuklara karşı işlenen ağır ihlal sayısı çocuk askerler, cinsel şiddet, kaçırma, okul ve hastane saldırıları gözönüne alındığında 24 bini aşıyor.
Kamuoyuyla paylaşılmayan fakat AP ve Reuters'in ulaştığı rapora göre Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyon güçlerinin saldırıları Yemen'de geçen yıl 729 çocuğun hayatını kaybetmesine ya da yaralanmasına yol açtı.
Genel Sekreter Antonio Guterres bu sayının geçen sene Yemen'de kayıtlara geçen çocuk ölümü ve yaralanmalarının yarısına yakın olduğunu belirterek koalisyonun üst üste üçüncü yılda da kara listede kaldığını belirtti.
UNICEF: Yemen'de Her İki Saatte 1 Anne ve 6 Bebek Ölüyor
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Yemen'de hamilelik ya da doğum sırasında yaşananlar nedeniyle her iki saatte 1 anne ve 6 bebeğin öldüğünü açıkladı. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'ndan (UNICEF) yapılan yazılı açıklamada, Yemen'deki savaş yıllarının hamilelerle bebekleri zayıf düşürdüğü ve doğumları olumsuz etkilediği belirtildi.
Savaş nedeniyle Yemen'in Orta Doğu'nun en fakir ülkelerinden biri haline geldiğine işaret edilen açıklamada, "Anneler ve bebekleri, Yemen'de en zayıf düşen grupta. Anneyi ve doğumları desteklemek için verilen sağlık hizmetleri tamamen çökmek üzere. Ülkede hamilelik ya da doğum sırasında yaşananlar nedeniyle her iki saatte 1 anne ve 6 bebek hayatını kaybediyor." ifadeleri kullanıldı.