Muslim Port Haber Merkezi | Yunus Emre Kaynak

Peki, bu hamlenin bölgeye yön verecek politikalar üzerinde gerçek etkisi ne olacak?

Donald Trump'ın, İsrail ile BAE arasında, ABD arabuluculuğunda yapılan anlaşmayı duyurması üzerine, Batı medyası anlaşmayı detaylarıyla ele almaya başladı. Genel olarak anlaşmayı tanımlamak için 'tarihi' ve 'beklenmedik' gibi bir dil kullanıldı. Guardian gazetesi ve benzeri yayıncı kuruluşlar, işgalci İsrail'in Batı Şeria'yı ilhak etmesini önlemek için anlaşmanın aracılık edildiği kavramına itiraz etmeden tekrarlamaya başladı. Ancak işgalci İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'ya göre durum böyle görünmüyor.

Quds News Network internet sitesinde yayınlanan makalede Robert Inlakesh konu ile ilgili görüşlerini belirtti. Inlakesh, 'Başlangıç olarak, bu gerçekten barış için imzalanan bir anlaşma değil, iki taraf arasında normal bir anlaşma. BAE ve İsrail arasında şu ana kadar bir çatışma olmadı. Birleşik Arap Emirlikleri uzun zamandır İsrail ile çalışıyor ve bu son adımın ikisi arasındaki ilişkiyle çok az etkisi var, Filistin halkının yıkımını birlikte imzalamakla daha fazla ilgisi var' diyerek konuyu yorumladı.

İslam dünyasında yaşanan tepkilere değinen Inlakesh, 'İslam dünyasında yankılanan öfke, İsrail'in Filistinlilere karşı işlediği suçların Arap Müslüman bir ülke olan BAE tarafından fiilen kabul edilmesinin bir sonucu olarak ortaya çıktı. İslam'ın en kutsal üçüncü yeri olan Mescid-i Aksa şu anda kuşatma altında ve Kudüs İsrail'in başkenti ilan edilmiş durumda. BAE, İsrail'in Kudüs'ün tamamını ve İsrail'in sahip olduğu toprakların geri kalanını da fiilen kabul ediyor.'

'Bu nedenle bu hareket, toprakları yasadışı olarak ilhak edilen ve İsrail tarafından işgal edilen Filistinliler, Suriyeliler ve Lübnanlılar tarafından bir ihanet olarak görülüyor' dedi.

Peki Normalleşme Ne Anlama Gelecek?

Normalleşme sonucu olarak yaşanabileceklerin değerlendirildiği yazıda Robert Inlakesh, 'Bu soruyu cevaplamak için, soruyu üç bölüme ayırmalıyız. Birincisi, bu anlaşmanın Trump'ın yeniden seçim kampanyası üzerinde ne gibi bir etkisi olabileceği. İkincisi, İsrail ile başka Arap Rejimleri normalleşecek mi. Üçüncüsü ise İsrail'in ilhak girişimini nasıl etkileyeceği' dedi.

Trump'ın Tanıtım Gösterisi

Bu sorulardan ilkini ele almak için bakmamız gereken birinci kısıma değinen yazar, bu Perşembe günü Beyaz Saray'dan yapılan anlaşma duyurusunun ani görünmesine dikkat çekti. 'Bununla birlikte, Donald Trump ve yetkililerinin söyleminin, herhangi bir gerçek stratejik hedefe ulaşmaktan ziyade, Trump tarafından yapılan bir tanıtım gösterisi' olduğunu belirtti.

Perşembe günü Beyaz Saray tarafından yapılan açıklamada, İsrail-Filistin çatışmasını sona erdirmek için sözde 'Yüzyılın Anlaşması" planının mimarı olan Jared Kushner, öncelikle İran, Amerika'nın bölgedeki stratejisi gibi konulardan bahsetmiş ve Filistinlileri gündemine almamıştı.

'Trump'ın ekibi aslında birbirlerinin sırtını sıvazladı ve normalleşme anlaşmasını diğer yönetimler tarafından elde edilmiş hem tarihi hem de neredeyse akıl almaz bir şey olarak sundu' diyerek Beyaz Saray tarafından yapılan açıklamayı özetleyen yazar, 'Ancak bu söylem, Trump'ın destekçileri için kulağa harika geliyor olsa da gerçekte hiçbir temeli yok. Trump'ın bunu Ortadoğu'daki ABD dış politikasını nasıl yeniden şekillendirdiğinin bir örneği olarak ileri sürmesi ve bunu Demokrat Partili rakibi Joe Biden'ı yenmek için bir araç olarak kullanması muhtemel' dedi.

Arap Rejimleri ile işgalci İsrail'in ilişkilerinin uzun yıllara dayandığı söylenen yazıda Inlakes, 'Donald Trump ve ekibi anlaşmayı İsrail ve Arap Körfez Ülkeleri arasındaki işbirliği açısından büyük bir atılımmış gibi sundular, ancak bu gerçeklerden oldukça uzak. İsrail'in eski Mossad Başkanı Ephraim Halevy bu Cuma günü İsrail haber kanalı Kan 11'e verdiği demeçte, İsrail ile Arap Körfez Ülkeleri arasındaki ilişkinin 50 yıldan daha eski olduğunu söyledi ve "20 yıl önce Bahreyn'i ziyaret ettim ve hükümdarıyla tanıştım" dedi. Bu da gösteriyor ki Arap Rejimleri ile İsrail arasında bulunan ilişkilerin köklü bir geçmişi bulunuyor' dedi.

Suriye Toprağında Gövde Gösterisi Suriye Toprağında Gövde Gösterisi

İsrail ile Daha Fazla Arap Rejimi Normalleşecek mi?

Bahreyn ve Umman, normalleşme anlaşmasına övgüde bulunmasından bahseden Robert Inlakesh, 'Bahreyn ve Umman, normalleşme anlaşmasına övgüde bulundu ve büyük olasılıkla aynı yolu izleyecekler. "Yüzyılın Anlaşması" planına ilişkin ilk toplantılar Bahreyn'de yapıldığından ve birçok Arap Rejimi katıldığından, diğer Arap rejimlerinin de BAE'ye benzer şekilde Filistin davasına ihanet edeceğini hayal etmek çok da zor değil' dedi.

BAE uzun süredir İsrail ile ilişkilerini en üst düzeyde tutuyor ve son zamanlarda hem Libya'da hem de Yemen'de İsrail ile askeri olarak birlikte çalıştığı biliniyor.

İslam dünyasında ki tepkilere rağmen Suudi Arabistan'ın İsrail ile yakın ilişkiler kurmasına değinilen yazıda, 'Suudi Arabistan söz konusu olduğunda, BAE'nin bu hamlesine tepkiyi bekleyecekleri ve böyle bir karara karşı yanlıları ve karşı duranları tartacaklar. Suudi Arabistan'da dünyanın her yerinden ve rejim içinden Müslümanların tepkisini böyle bir adım olarak değerlendirmek zorunda, bu da Krallığın taahhütte bulunmasını daha zor hale getiriyor. Ancak buna rağmen, özellikle son zamanlarda Suudi Arabistan İsrail ile yakın ilişkiler kurdu ve aralarında her şey normalleşti' denildi.

Amerika ve İsrail'in bölgedeki baskılarıyla ilgili kendi yorumunu yapan yazar Inlakes, 'Hem Mısır hem de Ürdün, kendilerini İsrail yanlısı bir kampa koydular. İsrail ile aktif olarak ticaret yapıyorlar ve askeri olarak çalışıyorlar. ABD-İsrail baskısına boyun eğmemesi neredeyse garanti edilen Arap ülkeleri Irak, Suriye, Cezayir, Tunus ve Lübnan'dır. Libya tamamen farklı bir konudur, çünkü ülkenin çoğu savaş ağası Khalifa Haftar'ın İsrail ile uyumlu olan LNA güçleri tarafından yönetilirken, Trablus'ta yasal olarak tanınan hükümet İsrail ile normalleşmeye karşı çıkıyor ve yakın zamanda açıklanan anlaşmaya karşı çıktığını belirtti' dedi.

İşgalci İsrail Batı Şeria'yı İlhak Etmeye Devam Edecek mi?

İşgalci İsrail'in Batı Şeria'da planladığı ilhak konusunda yorumlarda bulunan yazar Inlakes, konuyla ilgili şunları ifade etti:

'Batılı medya kuruluşları BAE-İsrail anlaşmasını, Batı Şeria'nın ilhak olasılığını ortadan kaldırdığı izlenimini vererek yansıttı. Ancak İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun kendi sözlerine göre, ilhak, geçici olarak beklemeye alınmış gibi görünüyor.'

'Aslında, BAE ile bu normalleşmenin Benjamin Netanyahu'nun Batı Şeria'da gerçekleştirmek istediği ilhak türünün bir parçası olması son derece akla yatkındır. Bununla kastedilen, Netanyahu'nun kampanya vaadini gerçekten yerine getirmek isteyip istemediğinin birçok analist tarafından erken dönemlerde speküle edilmiş olmasıdır. Netanyahu'nun nihayetinde Batı Şeria'nın %60'ını oluşturan daha büyük olan 'C Bölgesini' değil de yasadışı İsrail Yerleşimlerini ilhak etmeye yönelmesi öngörülüyor.'

'Netanyahu, yerleşimleri ilhak ederek iki farklı amaca ulaşabilir. İlki, ilhakı devam edecek olan seçim kampanyasında iyi bir şekilde yürütmesi ve sağ görüşlü Likud tabanını yatıştırması olacaktır. İkinci hedef ise, Filistin halkına büyük bir darbe indirip aynı zamanda "iki Devletli çözüm" fikrini ayakta tutmak olacaktır.'

'Nihayetinde bu anlaşma, insanların uygulanabilir bir 'iki devletli çözüm' hakkında sahip oldukları yanılsamaları paramparça etmelidir. BAE, esasen İsrail ile ortaklık için hiçbir koşul sağlamadı ve Arap rejimlerinin çoğu gibi Filistin halkına ihanet etti. BAE, Donald Trump'ın sözde Yüzyılın Anlaşması'na açıkça imza attı ve işgali ilerletmeye yardımcı olmak için adım atan ilk hain oldu.'