Muslim Port Haber Merkezi | Oğuzhan Çördük
Cezayir Başbakanı Abdülaziz Cerad'ın, İsrail ile Fas arasındaki normalleşme anlaşmasının ardından ülkesinde istikrarsızlıktan çekindiklerini dile getirdi. "Siyonizm sınırlarımıza yaklaşıyor" uyarısında bulundu.
Cezayir Başbakanı, ABD'nin Fas'ın Batı Sahra (Polisario) üzerindeki egemenliğini Rabat'ın İsrail ile ilişkilerini normalleştirmesi karşılığında tanımasının ardından, o bölgenin istikrarsızlaştırılmasının amaçlandığını söyledi "dış müdahaleleri" eleştirdi.
Başbakan Abdülaziz Cerad Cumartesi günü Cezayir'in ABD'nin kararına ilk tepkisinde 'Cezayir'i istikrarsızlaştırmayı amaçlayan yabancı müdahaleler var' dedi.
İsrail'e atıfta bulunarak, "Siyonist varlığın artık sınırlarımıza yaklaşma arzusu var" ifadelerini kullandı.
Fas'ın komşusu ve bölgesel rakibi Cezayir, 1970'lerden beri eski İspanyol kolonisi Batı Sahra'nın bağımsızlığı için kampanya yürüten Polisario Cephesi'nin en önemli dış destekçisi.
Fransız sömürge yönetimine karşı gösterilerin yıldönümü münasebetiyle yaptığı konuşmada Abdülaziz Cerad, "Bugün sınırlarımızda, Cezayir çevresinde savaşlar ve istikrarsızlık görüyoruz" dedi.
Giden ABD Başkanı Donald Trump'ın Perşembe günü Washington'un Batı Sahra üzerindeki Fas egemenliğini tanıdığına dair açıklaması, Fas güçleri çekilinceye kadar savaşmaya söz veren Polisario tarafından hızla reddedildi.
Amerika Fas Egemenliğini Tanısa da Bölgede Savaş Endişesi Büyük
13 Kasım Cuma günü Fas'ı Moritanya'ya bağlayan ve Moritanya ekonomisi için hayati öneme sahip olan karayolu, Polisario Cephesi milisleri tarafından trafiğe kapatılarak birçok kamyon şoförü alıkonulmuştu.
Bunun üzerine Fas, olayın gerçekleştiği Gergerat'a operasyon düzenleyerek durumu kontrol altına aldığını açıkladı. Bu açıklamanın ardından aynı gün içerisinde Polisario Cephesi ile Fas Ordusu arasında çatışmalar başladı.
Son durum itibarıyla Fas Ordusu'nun Gergerat'ta operasyon başlatmasının hemen ardından Türkiye, Mısır, BAE, Suudi Arabistan ve Katar gibi birçok devlet ve BM, Avrupa Birliği (AB), Afrika Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) gibi birçok uluslararası kuruluş Fas'ın bölgeyi insan ve araç trafiğine yeniden açmak için yaptığı operasyonun önemini ifade ettiler. Türkiye ayrıca Batı Sahra'da adil ve kalıcı bir politik çözüm için BM Güvenlik Konseyi'nin çabalarını desteklediğini bildirdi.
Amerika'nın Fas'ın egemenliğini tanıyıncaya kadar olan son dönemde bölgede yaşanan sıcak çatışmaların bir savaşa dönüşüp dönüşmeyeceği merak konusuydu. Bundan da önemlisi olası bir savaş durumunda Polisario ve Sahra Demokratik Arap Cumhuriyeti'nin en önemli destekçisi Cezayir'in bu savaşa dahil olup olmayacağıydı.
Fakat Cezayir'in Sahra meselesinde doğrudan taraf değil de Sahralıların haklarını gözeten üçüncü bir taraf olduğu da göz önünde bulundurulursa kendisini doğrudan ilgilendirmeyen böylesi bir savaşa bilfiil iştirak etmeyeceği kanaati de ağır basıyordu.
Cezayir'in tam bu noktadaki endişesi de Siyonizmin böylesi karışık bölgeye gelmesi. Cezayir Yönetimi, ABD-İsrail-Fas arasındaki normalleşme anlaşmasının Sahra için ise istikrarsızlığın önemli adımı olarak görülüyor.
Bölgenin ana gelir kaynakları - fosfat yatakları ve zengin Atlantik balıkçılığı - hepsi Faslıların elinde.
Sonuç olarak, Polisario büyük ölçüde, arka üsleri işlettiği ve on binlerce Sahralı mülteci için kamplar işlettiği Cezayir'den gelen desteğe bağımlı.
Polisario için, Cezayir'in desteği, büyük çatışmalara dönüş için gerekli olacaktır.