Ülkedeki Bağımsız Yüksek Seçim Otoritesi'nin pazartesi akşamı yaptığı açıklamada, Said'in oyların yüzde 90,7'sini aldığı duyuruldu. Bu da pazar günkü yarışa destekçilerinin katıldığını, muhaliflerin sandığa gitmediğini gösteriyor.

En yakın rakibi iş insanı Ayaşi Zamal, "seçimle ilgili suçlar" nedeniyle hapis cezasına çarptırıldığı için kampanya döneminin büyük bölümünü cezaevinde geçirip oyların yüzde 7,4'ünü alabildi.

Bu seçim, Tunus’ta 2011 Arap Baharı'ndan bu yana düzenlenen üçüncü seçimdi. “Ekmek, özgürlük ve onur” talepleriyle başlayan protestolar, Cumhurbaşkanı Zeynel Abidin Bin Ali'nin devrilmesiyle sonuçlanmıştı.

Sonraki yıllarda Tunus'ta yeni bir anayasa kabul edildi ve çok partili bir demokrasi modeli benimsendi.

Ancak Said, göreve başladıktan iki yıl sonra ülkenin yeni kurumlarını yıktı.

Said, Temmuz 2021’de olağanüstü hal ilan ederek parlamentoyu feshetti ve başkanlık yetkilerini artırabilmek amacıyla anayasayı yeniden yazdı.

Ülke ekonomisi büyük zorluklarla karşılaşmaya devam ediyor. Said'in Tunus için yeni bir rota çizme vaatlerine rağmen, işsizlik istikrarlı bir şekilde artarak yüzde 16 ile bölgenin en yüksek oranlarından birine ulaştı ve özellikle genç Tunuslular bundan çok etkilendi.

COVID-19 pandemisinden bu yana büyüme yavaş seyretti ve Tunus, Dünya Bankası ve Avrupa Birliği (AB) gibi çok taraflı kreditörlere bağımlı kaldı. Bugün Tunus'un bu kreditörlere 8 milyar euro'dan fazla borcu var. Tarım reformu dışında Said'in kapsayıcı ekonomik stratejisi belirsiz.

Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından 2022'de teklif edilen 1,7 milyar euroluk kurtarma paketi üzerindeki müzakereler uzun süredir durmuş durumda.

Said, borçlu devlet şirketlerinin yeniden yapılandırılması ve kamu maaşlarının düşürülmesini içeren koşulları kabul etmekte isteksiz davranıyor. IMF'nin elektrik, un ve yakıt sübvansiyonlarının kaldırılması da dahil olmak üzere bazı şartları, Tunuslular arasında muhtemelen popüler olmayacaktır.

Ekonomi analistleri, yabancı ve yerli yatırımcıların devam eden siyasi riskler ve güvence eksikliği nedeniyle Tunus'a yatırım yapmakta isteksiz olduklarını söylüyor.

Ekonomik sıkıntıların Tunus'un en önemli siyasi meselelerinden biri olan göç üzerinde iki yönlü etkisi oldu. 2019'dan 2023'e kadar artan sayıda Tunuslu izinsiz olarak Avrupa'ya göç etmeye çalıştı. Bu arada Said yönetimi, Sahra Altı Afrika'dan gelen ve birçoğu Avrupa'ya ulaşmaya çalışırken kendilerini Tunus'ta sıkışmış halde bulan göçmenlere karşı sert bir yaklaşım benimsedi.

Said, 2023'ün başlarında göçmenleri şiddet ve suçla suçlayarak ve onları ülkenin demografisini değiştirme planının bir parçası olarak göstererek destekçilerini harekete geçirdi.

Göçmen karşıtı söylem, göçmenlere karşı aşırı şiddete ve yetkililerin baskılarına yol açtı. Geçtiğimiz yıl güvenlik güçleri, bir dizi tutuklama, çöle sürgün ve Tunus ve sahil kasabalarındaki çadır kamplarının yıkılmasıyla sahilden başkente göçmen topluluklarını hedef aldı.

Mısır'da 8 İhvan Liderine İdam Cezası Verildi Mısır'da 8 İhvan Liderine İdam Cezası Verildi

Tunusluları ve Sahra Altı Afrika'dan gelen göçmenleri taşıyan tekneler batmadan önce sadece birkaç deniz mili gidebildikleri için hayatı kaybedenlerin bedenleri Tunus sahil şeridinde kıyıya vurmaya devam ediyor.

Seçim, denizaşırı ülkeler için ne anlama geliyor?

Tunus geleneksel Batılı müttefikleriyle bağlarını korudu, ancak Said döneminde yeni ortaklıklar da kurdu.

Dünya çapında iktidara gelen pek çok popülist lider gibi Said de egemenliğe ve Tunus'u "yabancı diktalar"dan kurtarmaya vurgu yapıyor. Tunus'un, Akdeniz'in daha iyi denetlenmesi amacıyla kendisiyle anlaşmalar yapmaya çalışan AB ülkeleri için bir "sınır muhafızı" olmayacağı konusunda ısrar etti.

Tunus ve İran vizeleri kaldırdı ve mayıs ayında ticari ilişkileri artırma planlarını açıkladı. Ayrıca Çin'in tarihi İpek Yolu güzergahında başlattığı Kuşak ve Yol Girişimi (BRI) kapsamında hastaneler, stadyumlar ve limanlar inşa etmek üzere milyonlarca dolarlık krediyi de kabul etti.

Ancak Avrupa ülkeleri Tunus'un en büyük ticari ortakları olmaya devam ediyor ve bu ülkelerin liderleri Said ile verimli ilişkilerini sürdürerek göçü yönetmeye yönelik anlaşmaları bölge için bir "model" olarak nitelendiriyor.

Editör: Muslim Port