Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed Ali başkanlığındaki Etiyopya millî ordusu, Amhara Ulusal Demokratik Hareketi (ANDM) ile Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) arasında devam etse de savaşın etkisi tüm ülkeyi etkisi altına almış durumda. Hatta sadece ülkeyi değil aynı zamanda bölgedeki diğer ülkelerden Eritre'nin savaşa dahil olması, büyük halk kitlelerinin sınır ötesine geçmek zorunda kalması ile bölgesel de bir boyut kazanmış durumda.

Mısır, Sudan başta olmak üzere politik ilişkiler sebebiyle bölgedeki pek çok ülke, bir şekilde Etiyopya savaşının içinde bulunuyor. ABD ve İsrail'in bölgedeki politik yatırımları sebebiyle savaşın dışında kalmadıkları ve savaşı kızıştırıcı adımlar attıklarını da tahmin etmek çok zor olmasa gerek.

Afrika Birliği Zirvesi İsrail’in Suçları için Uluslararası Soruşturma İstedi Afrika Birliği Zirvesi İsrail’in Suçları için Uluslararası Soruşturma İstedi

Tigray savaşı belli taraflar arasında olsa da ortaya çıkış şekli ve neden olduğu etki sebebiyle geniş bir alanda zarara neden oluyor.

'SİLAHLANIN VE KENDİNİZİ KORUYUN'

Silahları alınmış Wollo Müslümanları Tigray hakimiyeti altındaki bölgede çok ağır bir dram yaşamaktadır.

Etiyopya ordusunun diğer eyaletlerden topladığı karma ordu bu savaşın Amhara ve Tigray arasında bir savaş olduğunu ve kendilerini ilgilendirmediğini ifade ederek savaş meydanından kaçmışlar ve Wollo bölgesini kendi kaderine bırakmışlardır.

Yakın zamanda OHAL kararının alınması ile Etiyopya'da bir iç savaş durumunun ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Bu iç savaşın daha şimdiden milyonluk insan kitlelerini hareket ettirdiğini, devasa insan nüfuslarını göçe zorladığını, yağma ve insani dramlara sebep olduğunu da söyleyebiliriz. Somali'nin ardından, Sudan şimdi de savaş baronları Etiyopya'da bir krizin çıkmasını adeta destekliyor, bir görüntü içinde vaziyet alıyorlar. Binlerce paralı askerin geldiği Etiyopya, savaş ekonomisinin ve savaş baronlarının yeni bölgesi gibi gözüküyor.

MAĞDUR MÜSLÜMANLARA KARŞI MİSYONERLİK

Etiyopya Müslümanlarının bir kısmı için Wollo'da Müslümanlar aleyhine çok büyük bir kriz mevcuttur. Abiy Ahmet'in Müslümanlara verdiği taahhütlerin ve özellikle özgürleşme konusundaki sözlerin tutulmaması nedeniyle Abiy Ahmet'e bir güvensiz bakış mevcuttur.

Özellikle savaştan etkilenen bölgelerde Protestan hükümet eliyle sistematik misyonerlik faaliyetinin yapılabileceği ile alakalı bilgi ve emareler bulunmaktadır. Savaştan mağdur olan Müslüman ahalinin mağduriyetinin istismar edilmemesi konusunda mutlaka çalışmalar yapılmalıdır. Wollo'da yaşanan travmatik sorunun üzerine gidilmek zorundadır. Bir medya kotasının da yaşandığı bölgeden dünyaya hiçbir haber sızmamaktadır. Abiy Ahmet'in belirsiz tutumu, Amhara bölgesindeki sistematik yalnızlaştırma ve TPLF zulmü arasında sıkışan Müslümanların durumunun ne halde olduğunun bilinmesi amacıyla hızla bölgede bazı çalışmalar yapılmalıdır. Wollo'da Müslümanlara yaşatılan dram konusunda TPLF ve hükümet dünyaya bir açıklama yapmak zorundadır.

TÜRKİYE SAHİP ÇIKMALI

Etiyopya adeta iç çatışmalara terk edilmiştir. Amhara ve Tigray diasporasının çok güçlü bir şekilde beslediği küresel yapılar ağır insani dramlara rağmen çatışma çözücü bir rolü tercih etmemektedir. Bölgede üstlendiğimiz kalkınma ve kapasite inşası odaklı mesaimiz tam bu süreçte en aktif pozisyonu almalı ve bölgedeki çatışmaların tamamlanması ve özgür, katılımcı bir Etiyopya'nın teşekkülü konusunda gayretimiz ortaya çıkmalıdır.

MÜSLÜMANLAR BİR ANDA MAĞDUR OLDU

TPLF tarafından yakın zamanda Tigray bölgesinde yaşanan saldırgan savaşın adeta bir rövanşı gibi savaş Müslümanların yaşadığı Wollo bölgesine taşındı. Savaşın tarafı olmayan Wollo ve Dessi Müslümanları bir anda bu savaşın mağduru oldular.

Yakın zamanda TPLF tarafından ele geçirilen Dessie ve özellikle Wollo bölgesi Müslümanların yaşadığı bir bölgedir. Kendi kimlik özellikleri yanında medreseleri ile meşhur olan Wollo bölgesi Tigray savaşçıları tarafından yağmalanırken Amhara federal ordusu da, Etiyopya ordusu da hiçbir şey yapmamıştır. Adeta Müslüman kimliği ile ortada kalan Wollo halkı bu savaşı en ağır şekilde arada kalarak ödemektedir. Uzun zamandır planlı bir şekilde silahsızlandırılan Müslümanlar, silahsız bir şekilde Tigray savaşçılarının önündeki kurban gibiler. Kendilerinin korunmasını ya da silah desteğini Abiy Ahmed'den talep eden Müslümanlara verilen cevap çok şaşırtıcı olmuştur.

İSMAİL MANSUR ÖZDEMİR