Arap ülkeleri de halk düzeyinde greve katılım sağladı. Ürdün, Kuveyt, Mısır, Fas ve Tunus’taki çeşitli kurumlar ve sendikalar, greve uyacaklarını duyurdu.
Batı Şeria ve işgal altındaki Kudüs’te ise grev resmi boyut kazandı. Filistin Eğitim Bakanlığı okulları tatil ederken, benzer kararlar resmi daireler için de alındı.
Ürdün ve Mısır’daki aktivistler, çağrıların yalnızca bir günlük iş bırakma grevini kapsadığını, bunun ne sivil itaatsizlikle ne de hükümet karşıtı protestolarla ilgisinin olduğunu belirtti.
Önümüzdeki saatlerde Avrupa ülkeleri ve ABD’nin de greve katılması bekleniyor.
Bu grevin amacı, hükümetler üzerinde İsrail’in Gazze’deki saldırılarını durdurmaları için ciddi adımlar atmaları yönünde baskı kurmak.
Grev kapsamındaki etkinlikler arasında, günlük işlerin durdurulması, dükkanların kapatılması, elçiliklerin önünde protesto gösterileri düzenlenmesi yer alıyor. Arap halklarının ve uluslararası toplumun bu greve geniş katılım göstermesi bekleniyor.
Son iki gün içerisinde, Filistin’e destek amacıyla birçok gösteri düzenlendi. Göstericiler, 7 Ekim 2023’te başlayan İsrail saldırılarının durdurulmasını ve Gazze’deki soykırımın sona erdirilmesini talep etti.
Avrupa ülkelerinde de çok sayıda protesto düzenlendi. Göstericiler, Gazze’de yaşananları "en çirkin ırkçılık örneği" olarak nitelendirerek, sivillere, çocuklara ve kadınlara yönelik İsrail suçlarına karşı dünya kamuoyunun sessizliğini eleştirdi. Filistin destekçileri, greve yoğun şekilde destek verdi.
Gazze’deki Ulusal ve İslami Güçler İzleme Komitesi, işgalci İsrail’e ve onu destekleyen ülkelere baskı kurmak amacıyla daha güçlü ve etkili eylem çağrısında bulundu.
Yayımlanan açıklamada, "katledilen her çocuğun, yas tutan her annenin ve çaresiz her yaşlının sesiyle, Arap ve İslam dünyasına ve tüm özgür insanlara, Gazze halkını savunmak ve ABD destekli katliamları durdurmak için küresel seferberlik çağrısı" yapıldı.
