Afrika’nın kuzeybatı ucunda bulunan, kendine has kültürel özelliklikleriyle İslam dünyasının en farklı ülkelerinden biri olarak öne çıkan Fas’ta, Müslümanlar Ramazan ayını sevinçle karşıladı.
Halkın tamamına yakını Müslüman olan Fas’ta, aylar öncesinden başlanan Ramazan hazırlıkları bu yıl koronavirüs salgını nedeniyle hüzünlü bir hâle dönüşse de Faslı Müslümanlar sabır ve dua ile eski heyecanlı Ramazanlara dönebileceklerinin umudunu taşıyor. Faslı eğitimci-akademisyen Dr. Rajae Ankoud Yıldız dini, tarihi ve kültürel bağlarla kardeş olduğumuz Fas Müslümanlarının Ramazan ayını anlattı.
OSMANLI KÜLTÜRÜ VE TARİHİ ÜZERİNE ÇALIŞIYORUM
-Rajae Ankoud Yıldız, kendinizi tanıtır mısınız?
-Benim adım Rajae Ankoud Yıldız. 2008 yılından beri Fas Millî Eğitim Bakanlığı’nda Tarih ve Coğrafya Öğretmeni olarak görev yapıyorum. V. Muhammed Üniversitesi Edebiyat ve Beşerî Bilimler Fakültesi Tarih Bölümünde “Fas ve Osmanlı Devletinde Sultanlık Müessesesi” adlı doktora çalışmamı tamamladım. 2014 yılında resmi Türk kurumlarının iş birliği içerisinde gerçekleştirilen İstanbul Bilimler Akademisi Osmanlı Kültür ve Tarihi Yaz Okulu programına katılıp Osmanlı kültür ve tarihiyle ilgili araştırmalar yapma fırsatı yakaladım. Ayrıca 2015 yılında Yunus Emre Enstitüsü tarafından düzenlenen Uluslararası Türkoloji Yaz Okulu programında Türk dili, tarihi ve kültürüyle ilgili çalışmalara iştirak ettim. Osmanlı kültür ve tarihiyle ilgili çalışmalarla Fas-Türkiye ilişkilerinin gelişmesine katkıda bulunabilmeyi çok isterim.
FASLILAR RAMAZAN AYINI DOPDOLU YAŞIYOR
-Dini, tarihi ve kültürel bağlarımız olan Fas Müslümanları, Ramazan-ı Şerifi nasıl ihya ediyor?
-Biz Faslılar üç ayların başından itibaren Ramazan ayının hazırlıklarını yapmaya başlarız ve özellikle pazartesi ve perşembe günleri oruç tutmaya özen gösteririz. Şaban ayının ortasında (siz Beraat Kandili diye adlandırıyorsunuz) gece boyunca zikir ve dua ederiz. Ramazan ayı hilalin görülmesiyle başlar. Bu nedenle her yıl hilalin görülmesi heyecanla beklenir. Hilal görüldükten sonra Ramazan ayının başladığını haber vermek için “neffar”lar mahalleleri gezerler ve deniz kenarındaki şehirlerde top atışı yapılır. İlk teravih için camiye coşkuyla gidilir. Ramazan ayı boyunca camiler dolu olduğu için caminin dışındaki yollar kapatılır, hasırlar serilir ve insanlar imamın kısa vaazının ardından hep birlikte vakit ve sekiz rekat teravih namazını eda ederler. Ayrıca camiler dışında özel yerlerde de toplu namaz kılınır. Sahurdan sonra da erkekler fecir namazı kılmak için camiye giderler. Kadınlar da Kur’ân-ı Kerîm’i hatmetmek için evlerinde “hizb” okumaya gayret ederler. Ramazan son on günü Kadir Gecesi arayışı sebebiyle akşam namazından sabah namazı ezanına kadar camilerde namaz kılınır, Kur’ân-ı Kerîm okunur ve dua edilir.Ramazan ayı içerisinde sıla-i rahim dediğimiz şekilde akraba ziyaretleri gerçekleştirilir ve fakirlere yardım edilir. Fas kültüründe iftar sofraları önemlidir, çünkü aile bir araya gelmeye itina eder. İftarda harira çorbası, chebakia, sellou, briwat, betbout, makrout gibi yiyecek ve tatlılara yer verilir. İftar açılırken Peygamber Efendimizin sünnetine uygun olarak hurma ve sütle başlanır.
RAMAZAN NEŞEMİZ KORONA SEBEBİYLE HÜZNE DÖNÜŞTÜ
-Bu yıl Ramazan ayına maalesef üzücü şartlarda girdik. Fas Müslümanları, Korona tedbirleri altında Ramazan ayını nasıl geçiriyor?
-Korona salgını Fas halkını da olumsuz etkilemiş durumda. Fas’ta şu ana kadar 3568 kişide Covid-19 görüldü. Fas Hükümeti’nin aldığı önlemler gereği 20 Mayıs tarihine kadar dışarıya çıkacak kişiler izin almak, maske takmak ve akşam saat 18.00’dan sonra da sokağa çıkmamakla yükümlüdür. Fas Başbakanı Sadeddin El-Osmani, Fas halkını Ramazan boyunca karantina tedbirlerine uymaya çağırdı. Ayrıca Evkaf ve Diyanet İşleri Bakanlığı’na bağlı Yüksek Ulema Meclisi bir açıklama yayımlayıp Fas halkına halihazırda kapalı olan camilerde teravih namazının kılınmayacağını ve aile arasında teravih namazının eda edilmesinin uygun olacağını belirtti. Fas’ta Türkiye’deki gibi toplu iftarlar yapılmamakla birlikte aile ve misafirlerin olduğu iftar sofralarımız olur. Ayrıca Ramazan ayından önce ve Ramazan sırasında devletimiz, derneklerimiz ve yardımsever kişiler fakirlere Ramazan malzemelerinden oluşan paketler dağıtırlar Ramazan ayına bu şartlar altında erişmemizden dolayı üzgünüm. Ramazan neşesi ve camilerdeki birleşme hissinin olmaması insanı hüzne sevk ediyor. Akraba ziyareti ve yardımlaşma kültürünün eksikliğini derinden hissediyorum. Evimizden okuyacağımız Kur’ân-ı Kerîm ve edeceğimiz dualarla dünyanın bu dönemi sağlıkla atlatmasını istiyorum. İnşallah Ramazan Bayramı’na kadar salgın biter de sağlık ve huzur içinde camilerimizde bayram namazı eda edilebilir.
İSLAM RUHUNA VE PRENSİPLERİNE DÖNMELİYİZ
-Faslı bir eğitimci ve akademisyen olarak İslam dünyasına vermek istediğiniz mesajlar nelerdir?
Maide Suresinin ikinci ayetinde belirtildiği üzere İslam âleminin “İyilik ve takva hususunda yardımlaşın.” emrini hatırlayarak İslam ruhu ve prensiplerine uygun bir yaşam sürmeye dönmeliyiz. Bununla birlikte Peygamber efendimizin sulh, akıl ve yardımlaşma edebinde bir yaşam sürebiliriz. İslam âlemi eğitim, kültür, sosyal ve ekonomik alanlardaki iş birliğiyle birbirlerine destek olup çeşitli kültürel birikimlerini paylaşıp sosyo-ekonomik açıdan daha iyi şartlara sahip olmak için adımlar atmalıdır. Tüm İslam âleminin sağlık, huzur ve bereketle Ramazan ayını geçirmesini Allah’tan niyaz ederim.
Milligazete-Abdussamet Karataş