Koronavirüs dışında dünya gündeminde konuşulan başka bir konu yok. Ne küresel güç mücadeleleri, ne ticaret savaşları, ne de başka bir şey. Haklı olarak sadece koronavirüs ile ilgili gelişmeleri takip ediyor, ona göre pozisyon alıyor ve onu anlamaya çalışan yorumlar yapıyoruz. En son yaklaşık bir asır önce İspanyol Gribi ile küresel ölçekte böylesine büyük bir salgın ile karşı karşıya kalan insanlık, o döneme göre her açıdan çok daha gelişmiş ve güçlü olmasına rağmen bugün büyük sıkıntılar yaşıyor.

Hani bazen Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi, Küresel Isınma ve İklim Değişikliği ile Mücadele - Kyoto Protokolü, Terörizmle Mücadele gibi insanlığın ortak sorunları ile ilgili tartışmalara şahit oluruz. Çoğu zaman bu görüşmelerin havanda su dövmek olduğu algısı herkesi kuşatır. Ortak metinlere imza koyan, koymayan devletlerin resmi açıklamalarının arkasına gizledikleri amaçları irdelenir, sorgulanır ve bunlara göre teoriler, öngörüler dile getirilir. Ancak sonuçta uluslararası vahşi sistemin değişmez kuralına göre güçlü olan istediğini alır, herkes de mecburen bunu kabullenir ve hayat devam eder, gider.

Peki, koronavirüs sonrası dönemde de her şey böyle olmaya devam mı edecek?

Post-Modern çağ tartışmalarının yapıldığı bu dönemde, Post-Truth gibi gerçek üstü, gerçek ötesi bir zamanda bulunduğumuzu iddia eden yazıların kaleme alındığı bir ortamda bu işin sonu nereye varacak? İster biyolojik savaş olsun, isterse de olmasın dünyanın herhangi bir bölgesindeki bir virüsün sınır tanımadan herkesi doğrudan tehdit eder hale gelmesinden insanlık kendisi için hiçbir ders almayacak mı?

Kimi yapılan yorumlar bu salgının dünyayı avuçlarının içine almış efendilerin(!) nüfusu azaltma planları olduğunu söylüyor. Bazıları da tek dünya devletine giden yolda sınırların anlamını yitireceğini ve bu durumun o efendilerin hedefi olduğunu iddia ediyor. Bu türden hedeflerin varlığından haberdar olan bir kişi olarak bunlar yanlıştır diyemem. Ancak şunu ifade etmeliyim ki, bu sürecin sonunda “Tek Dünya Devleti” değil “Ulus Devletler” kazanır, onlar öne çıkar. Sınırların değeri daha da artar. Yani eğer bu olanlar “Tek Dünya Devleti” için ise bilinmeli ki gelinen durum onların işine gelmez.

Çeşitli kitaplarda, kehanetlerde, yıllar önce kaleme alınmış makalelerde Wuhan ve virüs üzerine yazılıp çizilenlerin bugünleri anlattığını ben de izliyor, görüyorum. Ancak bütün bunlara rağmen bu bilgilere sahip olmak, bunları özellikle çoğaltmak bugünkü tehdidi ortadan kaldırmaya yetmiyor. Evet, planlı ve kurgulanmış bir süreci yaşıyorsak bile, bunu ortaya koyanların hedeflerinin kendilerini de altüst eden bu denli bir sonucu hesap ettiklerini düşünemiyorum. Maddi-manevi kayıplarını dikkate aldığınızda bu sonuçlar en başta küresel odakların kendilerine büyük zararlar verdi. Özellikle bencilliğin tavan yaptığı kimi Batılı ülkelerde, ekranlara, sosyal medyaya yansıyan görüntülerin oralardaki güçlü devlet algısına zaman içinde vereceği zararları düşünürseniz, ne demek istediğimiz daha net ortaya çıkar. Yani bu manzara onların kesinlikle karşı karşıya kalmak istemeyecekleri bir durumdur.

Sonuç olarak şunu söyleyebilirim. Thomas Freidman’ın Newyork Times’da yazdığı gibi bugün insanlık “Koronadan önce, Koronadan sonra” gibi bir dönüm noktasına geldi dayandı. Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmaz, olamaz gibi büyük bir laf etmek de artık mümkün hale geldi. Çünkü hiç kimse bu yaşadığımız zaman dilimlerini dikkate almadan bundan sonra kolay kolay adım atamaz, yol yürüyemez.

Şimdi asıl konuşulması gereken nokta ise kimlerin bu süreçten nasıl dersler çıkaracağıdır. Ellerindeki maddi güçlerinin, her şeyi yapmaya kadir(?) olduğunu zannedenlerin, koronadan sonra bu zanlarında ısrarcı olup olmayacakları çok önemli mesela.

Haklarına rıza gösterip, işbirliği alanlarını o doğrultuda belirleyip belirlemeyeceklerine göre dünya yeni şekil alacak. İnsanlığın ortak evi olan dünya denilen bu âlemde doğal afetlerin, küresel salgınların kimseyi ayırmadan tehdit ettiğini idrak edip etmeyecekleri herkesin cevabını merak ettiği soru. Yani başta onlar sonra bütün insanlık koronavirüsten gereken dersleri çıkaracak mı, hayatta kalanlar bekleyip görecek.