Nuru Şems Mülteci Kampı Hizmet Komitesi Başkanı Nihad Eş-Şaviş, işgal güçlerinin Menşiye Mahallesi'ndeki brandaları yakması ve bazı vatandaşların evlerini patlatması sonucu kamptaki insani durumu son derece zor olarak nitelendirdi. Bu evlerin tamamen yanmasına ve sakinlerinin evsiz kalmasına yol açtı. Yanan evlerden üçünün Fuad Ğannam, Avni Suleyt ve Ebu Ziyad Ed-Debur isimli şahıslara ait olduğu belirtildi.
Evlerin yakılması, çocuklar ve kadınlar arasında duman zehirlenmesi hadiselerine neden oldu.
Fuad Ğannam, işgal güçlerinin sivil savunma ve ambulans ekiplerinin mülteci kampına girmesini engellemeye devam ettiğini, ancak yalnızca dün gece evinde İsrail keskin nişancıları tarafından vurularak şehit edilen 62 yaşındaki Ayid Mahmud Nemir Ebu'l-Heyca'nın cenazesinin hastaneye taşınmasına izin verildiğini söyledi.
İşgal güçleri, vatandaşların evlerine ve ticari tesislerine kapılarını kırarak ve patlatarak baskın yapmaya, evleri aramaya devam ediyor. Bu da özellikle çocuklar, kadınlar ve hastalar arasında ciddi korku ve telaşa sebep oluyor.
Ğannam, mülteci kampının onlarca yıl geriye götürüldüğünü belirterek, bu kesintisiz saldırıların durdurulması gerektiğini vurguladı.
Ayrıca, onlarca araç ve ağır buldozerle gerçekleştirilen İsrail saldırısı, ana su hattının tahrip edilmesi nedeniyle mülteci kampına su akışının kesilmesine ve özellikle girişe yakın olan Nablus Caddesi'ndeki altyapının yanı sıra evlerin ve dükkanların tahrip olmasına neden oldu.
İşgal güçleri, birçok genci tutuklayarak, mülteci kampına yakın bir ticari tesisin alanında kurduğu sorgu merkezine götürmeye ve onlara kötü muamele yaparak bazılarını şehrin batısındaki "Netsanaur" kampına sorgulamak ya da tutuklamak için göndermeye devam ediyor.
Tulkerem ve Nuru Şems mülteci kamplarındaki saldırılar sırasında dört vatandaş şehit oldu ve işgal güçleri bunlardan üçünün cenazelerini alıkoydu.