Muslim Port Haber Merkezi | Yunus Emre Kaynak
Gazze'ye insani yardım ulaştırmak için 2010 yılında yola çıkan Mavi Marmara filosuna yönelik vahşi baskının sözde işgalci İsrail tarafından dramatik hikayesini temel alan 'Ocean Wind' adlı sekiz bölümlük dizinin yapımcılığını Micky Rabinovitz, Gal Uchovsky ve Moshe Edery, Fransız bir şirket olan Babe Films işbirliğiyle yapacak.
Gazze'ye yardım malzemesi taşıyan Mavi Marmara gemisine 31 Mayıs 2010'da işgalci İsrail güçlerinin düzenlediği vahşi baskında 10 kişi şehit olmuştu. Türkiye-İsrail ilişkilerini uzun bir dönem kopma noktasına getiren Mavi Marmara saldırısında şehit olanlar için işgalci İsrail, Türkiye'ye 20 milyon dolar tazminat ödedi. Uluslararası Ceza Mahkemesinde açılan dava ise işgalci İsrail lehine düşerek sonuçlandı.
Yönetmen Koltuğuna Katil İşgalci Oturuyor
Dizinin senaryosunu Elad Chen ve Dean Miroshnikov ile birlikte yönetecek olan Jonni Zicoltz yazacak. Ukrayna doğumlu İsrailli aktör Miroshnikov, Mavi Marmara saldırısında yaralanan ve bir gözünü kaybeden bir IDF işgalcisi. Senaryonun kısmen onun deneyimlerine dayanacağı açıklandı.
İşgalci Miroshnikov'un Ukrayna'daki çocukluğundan başlayarak, İsrail'e göçü ve ergenliği ile IDF deniz kuvvetlerinde görev yapma hayalinin gerçekleşmesi de dahil olmak üzere gemiye saldırıda bulunanların hayatlarını araştıracak dizinin sekiz bölümden oluşacağı açıklandı.
Dizide Türk Oyuncular da Yer Alacak
Dizide İsrailli oyuncuların yanı sıra Türk ve Fransız oyuncuların da yer alacağı belirtildi.
Dizinin üretiminin ise COVID-19 salgını nedeniyle kesintiye uğradığı açıklandı. Çekimlerin 2022 baharında başlaması planlanıyor.
Sosyal Medyada Tepkiler Oluştu
İşgalci İsrail'in propaganda dizisi sosyal medya kullanıcıları tarafından tepkiyle karşılandı. Dizinin yönetmeninin baskın yapan bir işgalci olması ise en çok tepki çeken kısım oldu. Bir IDF işgalcisinin gözünden Mavi Marmara ve işgalcilerin sözde kahramanlık hikayesinin anlatılacağı dizi 2022 yılında yayınlanacak.
'Siyonizm'in Bozulan İmajını Sahte Hikayelerle Düzeltme Çabası'
Ortadoğu Haber'e değerlendirmelerde bulunan Mavi Marmara Derneği Başkanı İsmail Songür, konuyla ilgili şunları kaydetti:
Mavi Marmara Katliamından sonra bütün İslam alemi şunu net bir şekilde gördü. Siyonist çetelerin nasıl ikiyüzlü olduğu, yarım asırdır özellikle Filistin'de ve Ortadoğu'da devam eden bütün savaş ve çatışmaların baş aktörü ve fonlayıcısının işgalci İsrail olduğu, dünyayı sadece kendilerine ait bir yaşam yeri sanmaları ve tüm insanlığı kendilerine hizmetçi görme şımarıklığı, kural ve ahlak tanımamazlıkları gibi birçok karakteristik özellikleri daha çok gün yüzüne çıktı.
Siyonizm'in son 12 yılda bozulan bu imajını tekrar sahte ve yalan hikayelerle kurgulaştırarak düzeltme çabası sonucu böyle bir dizi yapmaya karar vermişler. Fakat şunu iyi biliyoruz ki İsrail bir dizi değil binlerce filmde yapsa terörist olduğu gerçeğini değiştiremez.
Mavi Marmara Katliamı
İşgalci İsrail'in 11 yıl önce "Rotamız Filistin, Yükümüz Özgürlük" sloganıyla yola çıkan Mavi Marmara gemisi ve beraberinde bulunan yardım filosuna düzenlediği saldırıda, farklı ülke ve inançlardan yaklaşık 600 yolcu, uluslararası sularda alıkonularak vahşete maruz kalmıştı.
Gazze'ye insani yardım malzemesi götüren gemiler, 30 Mayıs 2010'da Gazze'ye doğru hareket etti. 30 Mayıs gecesi ve 31 Mayıs gece yarısından sonra Mavi Marmara gemisine telsiz üzerinden tehdit mesajları gönderen işgal güçleri, filoda bulunan gemilere havadan ve denizden tacizde bulundu.
İşgal güçlerinin 2 saat süren saldırısının sonunda Mavi Marmara ile filoda bulunan gemiler, işgalci İsrail donanması tarafından ele geçirildi.
Gemideki herkes arandı ve kelepçe takılarak güvertede toplandı. İşgal donanmasına ait birçok helikopter, hücumbot, fırkateyn ve bir denizaltı da saldırıya destek verdi.
Sabaha karşı filoya saldırıya başlayan işgalciler, helikopterler ve zodyak botlardan Mavi Marmara gemisindeki sivillere önce sis ve ses bombaları attı, ardından hedef gözetmeksizin ateş açtı. İşgalci çeteler tarafından açılan ateşle 9 yardım gönüllüsü şehid oldu, 50'den fazla gönüllü de yaralandı. Başından vurulan aktivist Uğur Süleyman Söylemez'in 4 yıl bitkisel hayatta kaldıktan sonra vefat etmesiyle de saldırı sonucu şehid olanların sayısı 10'a yükseldi.
İşgalci İsrail'in vahşi saldırısı sonucunda, Ali Haydar Bengi, Cengiz Songür, Çetin Topçuoğlu, Necdet Yıldırım, Cevdet Kılıçlar, İbrahim Bilgen, Fahri Yaldız, Furkan Doğan, Cengiz Akyüz ve Uğur Süleyman Söylemez şehit oldu.