Libya'nın doğusundaki
gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'in rakibini zayıflatmak
amacıyla başlattığı "petrol savaşı", ülke ekonomisinin can damarını hedef alırken Afrika'nın en büyük
petrol rezervlerine sahip Libya'da akaryakıt kuyruklarının oluşmasına yol açtı.
Hafter'in kendisine
bağlı milis güçlere başkent Trablus'u ele geçirmek için saldırı emri vermesinin
üzerinden bir yıl geçti. Aradan geçen bir yılda Hafter amacına ulaşamadığı
gibi, 13 Nisan'da Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde tanınan Libya Ulusal Mutabakat
Hükümeti'ne (UMH) bağlı güçler, Trablus'un batısından Tunus sınırına kadar
uzanan 8 yerleşim bölgesini Hafter milislerinden geri aldı. Hafter son
dönemdeki en ağır hezimetlerinden birini yaşarken, UMH sadece bir günde 3 bin
kilometrekarelik alanın milislerden temizlendiğini duyurdu.
İkinci Bir Paralel Savaş
Dünyayı etkisi altına
alan ve Libya'da da etkisini yavaş yavaş gösteren yeni tip koronavirüs
(Kovid-19) salgınının gölgesinde, sahada böylesine sıcak çatışmalar yaşanırken,
Hafter, tüm ülkeyi uçuruma götürecek şekilde petrol üzerinden ikinci bir
paralel savaş daha yürütüyor. Hafter bu tehlikeli savaşla sadece düşmanını
değil tüm Libyalıları etkileyecek bir kumar oynuyor.
Petrol Hilalini İhracata Kapattı
Uluslarası toplumun
Libya konusunun görüşüleceği Berlin Konferansı için toplandığı sırada,
konferansın başlamasından sadece bir gün önce 18 Ocak'ta ülkenin doğusundaki
Hafter yanlısı silahlı grup ve kabileler Petrol Hilali diye isimlendirilen
bölgede petrol üretim tesislerini ve ihracat limanlarını kapattıklarını
duyurmuştu. Geçen yaklaşık üç aylık süre içinde Libya'daki petrol üretimi ve
gelirleri giderek düşerken, Afrika'nın en büyük petrol rezervlerine sahip
ülkede zaman zaman akaryakıt kuyrukları başgösterdi.
Bütçede Daralma Yaşandı
Libya'da petrolün çıkartılması,
işlenmesi, dağıtımı ve ihracatından sorumlu Libya Ulusal Petrol Kurumu, bu süre
içinde günlük bir milyon varilin üstünde üretim kaybının yaşandığını, günlük
üretimin 90 bin varile kadar gerilediğini, bugüne kadar Libya ekonomisinin
toplam zararının 4 milyar dolara ulaştığını açıkladı.
Ulusal Petrol Kurumu,
ham petrol satışı gelirlerindeki kayba karşılık gelen bu 4 milyar dolarla,
ülkedeki sağlık sektöründe yatırımlar yapılabileceği, yolların yeniden inşa
edilebileceği ve eğitim sektörünün kalkındırılabileceğini vurguladı.
21 Milyar Dolara İndi
Libya'nın Birleşmiş
Milletler nezdindeki tek meşru temsilcisi UMH, petrol fiyatlarındaki düşüşü ve
ulusal üretimdeki kesintiyi göz önüne alarak yıllık bütçesini 31 milyar
dolardan 21 milyar dolara indirdi.
Bütçedeki bu
daralmanın Libya hükümetinin ülke genelindeki altyapı yatırımlarını etkilemesi
öngörülüyor. Petrol üretimindeki kesintinin bu yönde devam etmesi halinde
hükümetin ülke genelinde dolayısıyla Hafter'in kontrolündeki bölgelerde de kamu
çalışanlarına maaş ödemeleri sıkıntıya girebilir.
Petrol İhracatçısıyken Petrol İthal Edildi
Bugüne kadar petrol
ihraç eden Libya Ulusal Petrol Kurumu, ülke içindeki petrol üretimi ve
dolayısıyla rafinerilerin durma noktasına gelmesi nedeniyle akaryakıt ithal
etmek zorunda kaldı.
Bu durum, özellikle
başkentin 90 kilometre güneydoğusundaki Terhune ve ülkenin güneyindeki Fizan
gibi Hafter'in kontrolündeki bölgelerin de içinde yer aldığı ülke çapında bir
akaryakıt krizine yol açtı.
Libya Ulusal Petrol Kurumu, güvenlik
gerekçesiyle de karadan akaryakıt göndermenin giderek zorlaştığını duyurdu.
Hafter'in petrol
üretim tesislerini kapattırarak, kendi idaresindeki bölgeyi de ayrım
gözetmeksizin cezalandırması bir Arap özdeyişiyle, "Bir düşmanıma
(vuruyorum), bir de kendime" şeklinde tanımlanabilir. Hafter, özellikle
Trablus'taki halkı yıldırmaya yönelik politikasıyla hükümete karşı öfkeyi
artırmaya çalışırken temel hizmetleri aksatarak kendi bölgesindeki halkı da
cezalandırıyor.
Libya Ulusal Petrol
Kurumu, geçen haftalarda başkentin yaklaşık bin kilometre doğusundaki Hafter'in
kontrolündeki Bingazi'ye gemiyle yakıt gönderdi. Ancak buna rağmen Hafter'in
kontrolündeki Tobruk kentinde Libyalıların akaryakıt istasyonlarında uzun
kuyruklar oluşturduğuna ilişkin görüntüler basına yansıdı.
Halka Yakıt Yoksa Milislere de Yok
Başkente yönelik geniş
çaplı bir saldırı yürüten Hafter, petrol üretim tesisleri kapatılırken, kendi
milis gruplarının ihtiyaç duyduğu akaryakıtı tankerlerden ve depolardan karşılamaya
devam edebileceğini düşünüyordu.
Ancak Türkiye ile
imzaladığı güvenlik ve askeri iş birliği anlaşmasının ardından kendisini tahkim
eden UMH'ye bağlı hava kuvvetleri, bu konuda Hafter ile farklı görüşteydi.
Hükümetin 25 Mart'ta
sivilleri korumak amacıyla başlattığı Barış Fırtınası harekatı sonrasında,
UMH'ye ait silahlı insansız hava araçları (SİHA), Hafter'e bağlı milislere
akaryakıt taşıyan çok sayıda kamyon ve taşıtı hedef aldı.
UMH'ye ait SİHA'lar, Hafter milislerinin
kontrolündeki Bingazi ve başkentin 650 kilometre güneydoğusundaki Cufra Hava
Üssü'nden yola çıkarak Bin Velid ve Terhune'deki milislere akaryakıt taşıyan
tankerleri hedef aldı.
Hükümete bağlı hava
kuvvetleri de 2 Nisan'da Emrah bölgesinden El-Vişka cephesine doğru
hareket eden bir tankeri
vurdu.
Hafter milislerine
petrol taşıyan tankerlerin hedef alınması operasyon boyunca devam ederken, UMH,
Hafter'in kontrolündeki bölgelere uçak yakıtı tedariğini bu yakıtın başkenti
bombalamak için kullanıldığı gerekçesiyle azalttı.
Kovid-19 salgını dünya genelinde
ekonomik yavaşlamaya ve petrole olan talepteki azalma dolayısıyla ham petrol
fiyatlarında düşüşe neden oldu.
Uluslararası piyasada
petrol fiyatlarının tarihi seviyelere gerileyerek 20-30 dolar bandında
seyretmesi, Hafter milislerinin baş finansörü konumundaki Birleşik Arap
Emirlikleri'nin kara altına dayalı ekonomisini de zora sokacağı belirtiliyor.
Petrole dayalı ekonomilerin bu dönemde yaşayacağı zorluğun aynı şekilde
Hafter'e gelecek mali ve lojistik desteği de etkileyeceği ifade ediliyor.
Libya Sağlık
Bakanlığı, şu ana kadar ülkedeki teyitli koronavirüs vakasının 35, can kaybının
ise 1 olduğunu duyurmuştu. UMH, salgının yayılmasının önüne geçmek için cuma
gününden itibaren ülke genelinde 10 günlük sokağa çıkma yasağı ilan etmişti.