Meşal, Ürdün'de kadın etkinliklerinde yaptığı konuşmada Ürdün halkının Filistin davasına destek ve sahip çıkma konusunda öncü konumunda olduğuna işaret ederken, işgal rejiminin tüm azgınlıklarına rağmen Filistin direnişinin yoluna devam ettiğini, Kudüs'ün kalbinde ve Batı Şeria bölgesinde eylemlerde belirgin bir artış olduğunu hatırlattı.
Meşal güç dengelerinin Filistin halkının lehine olmadığını ancak Allah'ın onunla birlikte olduğunu ayrıca hak ve adaletin de bu halkın davası lehine olduğunu söyledi.
Meşal konuşmasında Gazze'de siyonist işgal güçlerinin hiçbir ölçü tanımamaları ve vahşeti sınırsız bir şekilde uygulamaları; Batı'nın onlara her türlü kolaylığı sağlaması, önlerini iyice açması sebebiyle gerçekten çok büyük bir acı çekildiğini ancak savaşın uzamasının ve çekilen zorlukların verilen savaşın büyüklüğüyle de irtibatlı olduğunu, 7 Ekim'de başlatılan savaşın siyonist işgalciler açısından da çok ağır bir darbe olduğunu, siyonist işgale karşı savaşta ve Filistin'in kurtarılması mücadelesinde belirleyici bir nitelikte olduğunu ifade etti.
Meşal, bu savaşın aynı zamanda siyonist düşmanın vahşi ve çirkin yüzünün uluslararası alanda açık bir şekilde görülmesini sağladığına, uluslararası alanda ve dünya kamuoyunda bu savaşta olduğu kadar büyük çaplı bir değişim yaşanmadığına dikkat çekti.
Meşal, hareketin yönetiminin savaşın başlangıcından bu yana çok farklı alanlarda çalışma yürüttüğünü ve bu arada işgal saldırılarında mağdur edilen ailelere ulaşmak ve yardım ulaştırabilmek için bütün gücüyle çaba sarf ettiğini söyledi.