Kitle Çalışmaları bugün yaptığı açıklamada, "İsrail işgali ve müttefik milisler tarafından 16 Eylül 1982'de gerçekleştirilen Sabra ve Şatilla katliamı, Filistin halkının ve dünyanın hafızasında derin bir iz bırakmış vahşi bir katliam olarak kalacaktır. Bu katliam, İsrail işgalinin terörünü ve vahşetini gözler önüne sermiştir" dedi.
Ayrıca, bu katliamın Filistin'in ulusal tarihinde kalıcı olacağını, çünkü Filistin halkının adaletsizlik ve terörle mücadele konusunda kararlılığını gösterdiğini, bu mücadelenin kurtuluş ve yurda dönüş gerçekleşene kadar süreceğini belirtti. Bu katliamın, insanlık tarihine işlenmiş bir utanç lekesi olarak kalacağını, çünkü bu katliamı gerçekleştirenlerin yargılanmadıklarını ve cezalandırılmadıklarını vurguladı.
Açıklamada, Sabra ve Şatilla katliamının yıl dönümünün bu yıl, İsrail işgal güçlerinin Gazze'deki halka karşı her gün yeni katliamlar gerçekleştirdiği, sivil halkı öldürdüğü ve altyapıyı yok ederek yaşamın tüm unsurlarını tahrip ettiği bir döneme denk geldiğine dikkat çekildi.
1982'deki suçlunun cezalandırılmaması karşısında dünyanın sessiz kalmasının, İsrail işgalinin Filistin halkına karşı yeni katliamlar işlemesine imkan tanıdığı vurgulandı ve dünyaya, Gazze Şeridi'ne yönelik İsrail saldırganlığını durdurma ve işgal suçlularını yargılama sorumluluğunun olduğu hatırlatıldı.
Açıklamada ayrıca, "Filistinli halkımız, 1948'deki Nekbe'den (Büyük Felaket) bu yana işgal terörüne göğüs gerdi ve zulme karşı direndi. Halkımız, davasının haklılığına olan inancından sapmayacak, toprağında ve mülteci kamplarında direnmeye devam edecek, kurtuluş ve yurda dönüş gerçekleşene kadar direnişe bağlı kalacaktır" denildi.
Sabra ve Şatilla katliamına ve İsrail işgalinin her gün işlediği katliamlara verilecek gerçek yanıtın, direniş programı etrafında ulusal birliği inşa etmek ve "Aksa Tufanı" operasyonunu desteklemek olduğu, bu operasyonun İsrail işgalinin zayıflığını ortaya koyduğu, kurtuluş ve yurda dönüş yolunu açtığı ifade edildi.
Sabra ve Şatilla katliamı, 16 Eylül 1982'den 18 Eylül 1982'ye kadar devam etti ve o dönemde bu katliama tanıklık edenler tarafından "insanlık tarihindeki en korkunç katliamlardan biri" olarak nitelendirildi.
Sabra ve Şatilla katliamını, Hristiyan Lübnanlı Falanjist Parti'nin (Lübnan Kuvvetleri) lideri Eli Hubeyka, siyonistlerin güdümündeki Güney Lübnan Ordusu'nun lideri Sa'd Haddad ve işgal ordusu komutanı Ariel Şaron'un yönettiği bir güç gerçekleştirdi.
Katliamın üzerinden uzun bir süre geçmesine rağmen, kurbanların sayısı hakkında çelişkili rakamlar hâlâ tartışılmaktadır. Ölü sayısı 700 ile 5000 arasında değişmekte, ancak Filistinli araştırmacı Beyan Nuveyhid el-Hut'un "Sabra ve Şatila - Eylül 1982" adlı kitabında dile getirdiğine göre, ölü sayısının en az 1300 olduğu tahmin edilmektedir. Bu sayı, kurbanların isimlerini içeren 17 farklı liste ve diğer kaynaklarla karşılaştırılarak elde edilmiştir.