Normalde savaşlarda ibadethanelerin hedef alınması uluslararası hukuka ve tüm uluslararası anlaşmalara göre savaş suçu sayılmasına rağmen işgal rejimi diğer konularda olduğu gibi bu konuda da uluslararası hukuku ve anlaşmaları hiçe sayarak camileri birinci derecede hedefine yerleştirip büyük çapta yıkımlar gerçekleştirdi.
Bu belki çoğu bebeklerden, çocuklardan ve savunmasız masum insanlardan oluşan on binlerce insanı hunharca katletmekten çekinmeyen, hiçbir ahlaki değere sahip olmayan içi tüm insanlığa karşı kin ve nefret dolu bir düşman açısından normal sayılabilir.
Ancak bu konuda Filistin Enformasyon Merkezi'ne bilgi veren İslam hukuku profesörü Dr. Ahmed Eş-Şahruri siyonist düşmanın camilere düşmanlığının ve buralara yönelik savaşının yeni olmadığını, geçmişte gerçekleştirdiği muhtelif saldırılarında da camileri birinci hedef olarak seçtiğini vurguladı.
Eş-Şahruri, haklarına sahip çıkma duyarlılığı ve direniş ruhu taşıyan gençlerin bu camilerde yetiştiğinin bilinmesinden dolayı işgal güçlerinin camilere karşı özel bir kin ve düşmanlığının olduğunu ifade etti.