Zağmut, Batı Şeria’dan bazı tutukluların serbest bırakıldığına dair isimlerin dolaşıma girdiğini ancak şu ana kadar bu konuda net bir bilgiye ulaşılmadığını söyledi. Serbest bırakılan binlerce tutuklunun yakınlarının onları aradığını ve ilk saatlerde büyük bir kaos yaşandığını ifade etti.
Zağmut, cezaevinde bulunanların çoğunun gizli askeri yerlerde veya güvenlik birimlerinin bodrumlarında tutulduğunu belirterek, "Filistinli tutukluların tam sayısını belirlemek şu an için mümkün değil, ancak onlarca Filistinli tutuklunun serbest bırakıldığını doğrulayabiliriz." dedi.
Suriye'deki Filistinliler Çalışma Grubu, 2011 yılından bu yana Suriye rejimi cezaevlerinde 3085 Filistinlinin tutuklandığını belgeledi. Bu tutuklular arasında 127 kadın ve 45 çocuk bulunuyor. Tutuklamaların büyük çoğunluğu 2011 ile 2014 yılları arasında gerçekleşti.
Zağmut, eski tutuklularla ilgili olarak, grubun 2011 sonrası tutukluları belgelemeye başladığını, ancak 2011 öncesinde de rejim tarafından tutuklanan çok sayıda Filistinli ve kayıp olduğunu vurguladı.
1980'li yıllarda, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ve Fetih Hareketi ile Suriye rejimi arasındaki anlaşmazlıklar sırasında, rejimin kamplara baskınlar düzenleyerek FKÖ ve Fetih üyelerini tutukladığı belirtildi. Bu tutukluların çoğu Filistin Şubesi ve Tedmur Cezaevi’nde tutuldu. 2003 yılında Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın Şam ziyareti sırasında bazı tutuklular serbest bırakılmış olsa da, bir kısmı hala kayıp durumda ve devrik rejim bu kişilerin varlığını kabul etmiyordu.
Tutukluların Tutulduğu Yerler
Zağmut, Filistin tutukluların büyük çoğunluğunun Şam’daki Sednaya Cezaevi, Filistin Şubesi (235. Şube) ve 215. Şube gibi askeri istihbarata bağlı cezaevlerinde tutulduğunu belirtti. Ayrıca, güvenlik birimlerine ait çok sayıda başka cezaevi ve sorgu merkezi bulunduğunu ifade etti.
Suriye İnsan Hakları Ağı, rejim cezaevlerinde 125 bin kişinin tutuklandığını belgeledi ancak gerçek sayının 300 bine ulaşabileceği tahmin ediliyor. Zağmut, bu farkın, ailelerin güvenlik nedeniyle tutuklamaları bildirmekte çekinmesinden kaynaklandığını belirtti. Rejimin çöküşünün ardından, daha önce kayıplarını bildirmeyen çok sayıda aile şimdi yetkililere ulaşmaya başladı.