Azerbaycan ve Ermenistan arasında 9 Kasım'da imzalanan ateşkes anlaşmasından tam bir ay sonra, 27 yıldır kapalı olan sınırların açılması için ilk olumlu mesaj Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan geldi.
1991'de Ermenistan Sovyetler Birliği'nden bağımsızlığını ilan ettiğinde, bağımsız cumhuriyeti tanıyan ilk ülke Türkiye olmuştu.
Sadece iki yıl sonra, Ermenistan'ın Azerbaycan toprağı olan Dağlık Karabağ'ı işgaliyle birlikte Türkiye, bağımsızlık ilanıyla kucak açtığı Ermenistan'la sınırları kapattı. Diplomatik ilişkileri askıya aldı.
İlişkilerin normalleşmesi için tek şart olarak da Dağlık Karabağ'dan Ermeni askerlerin çekilmesini koştu.
Dağlık Karabağ işgali sürerken Erivan ve Ankara arasında bazı yakınlaşma çabaları olsa da, Azerbaycan'ın tepkisi ve karşılıklı istenen tavizlere razı olunmaması, her seferinde süreci tıkadı.
İşgal bölgesinde de 27 yıldır müzakere masasında uzlaşılamayan son, savaşla geldi.
27 Eylül'de başlayan çatışmaların sonucunda, 9 Kasım'da Ermenistan yenilgiyi kabullendi. Dağlık Karabağ çevresindeki yedi rayondan çekildi, Dağlık Karabağ'da da Rusya barış gücü olarak görev yapmaya başladı.
İşgalin bitişinin üzerinden tam bir ay geçtikten sonra, Cumhurbaşkanı Erdoğan Azerbaycan'ın başkenti Bakü'ye giderek "Zafer Geçit Töreni"ne katıldı.
Dönüş yolunda da Erdoğan, önce Ermenistan'la kapıların yeniden açılacağının sinyalini verdi; ardından Azerbaycan lideri İlham Aliyev'in de, ateşkes anlaşmasının arabulucusu Rusya'nın da buna olumlu baktığını söyledi:
"Sayın Putin buna olumlu yaklaşıyor. Aramızdaki telefon görüşmesinde, benim kanaatimin ne olacağını sordu. Ben de 'Sayın İlham Aliyev buna olumlu yaklaştıktan sonra benim açımdan da buna olumlu yaklaşmak önemlidir' dedim. Sayın Putin de bundan çok çok memnun oldu. İlham Aliyev kardeşimiz de 'Siz ne derseniz ben ona uyarım' dedi. Bu şekilde mutabık kaldık."
Peki kapıların yeniden açılması nasıl mümkün olacak? Türkiye'nin şartları neler?
'Öncelikle 9 Kasım'da imzalanan hükümlerin hayata geçirilmesi gerek'
BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan bir Türk diplomatik yetkili, bunun için öncelikle ateşkesin şartlarının tam anlamıyla yerine getirilmesi gerektiğini söyledi:
"Uzun zamandır ifade ettiğimiz gibi, Azerbaycan-Ermenistan ilişkilerinde yaşanacak bir normalleşme, bölgemizin istikrarını olumlu etkileyecektir.
"Bunun için her şeyden önce, 9 Kasım'da Azerbaycan, Rusya Federasyonu ve Ermenistan arasında imzalanan Ortak Açıklama'daki hükümlerin eksiksiz hayata geçirilmesi gerekmektedir."
Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, bölgesel işbirliğinde "Ermenistan'ın kendi tercihiyle eksik halkayı oluşturduğunu" söylüyor:
"Esasen uzun zamandır söylediğimiz gibi, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin düzelmesi, Türkiye-Ermenistan ilişkilerine de yansıyacaktır. Ermenistan gerçekten barışın bir ortağı gibi hareket ettiği ölçüde, bizden karşılık görecektir. O takdirde sınırlar da açılır, normal ilişkiler devreye girmeye başlar."
'Verilen mesajlara değil, yapılanlara bakıyoruz'
Ermenistan ise, kapıların açılmasına yönelik mesajlara henüz net bir yanıt vermedi.
Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere Türkiye'den verilen mesajlara ne yanıt vereceklerini sorduğumuz Ermenistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Anna Naghdalyan, yazılı olarak ilettiği cevabında soruya doğrudan olumlu ya da olumsuz bir yanıt vermek yerine "Mesajlara değil, yapılanlara bakarız" ifadelerini kullandı:
"Biz Türkiye'den gelen mesajlara değil, yapılanlara göre hareket ederiz. Dağlık Karabağ halkına yönelik 44 günlük taarruz boyunca Türk yetkililerin yaptıkları gayet açıktı. Türkiye, Dağlık Karabağ çatışmasını Güney Kafkaslar'daki yayılmacı politikasını teşvik etmek için kullandı. Türk yönetimi 'Ermeni Soykırımı'nı meşrulaştırıyor ve Azerbaycan'ın da Dağlık Karabağ halkına yönelik aynı soykırım politikasını destekliyor. Bu gerçekler, gelen bazı mesajlarla göz ardı edilemeyecek gerçeklerdir."
Ancak Ermenistan Parlamentosu'nda gazetecilerin sorularını yanıtlayan bir milletvekilinin, Türkiye'yle kapıların açılması için yeniden görüşülebileceği mesajı verdiği; bunun üzerine büyük tepki aldığı belirtiliyor.
'Ekonomik kazanç için ihtiyaç var ama zamanlama yanlış'
Ermenistan'ın başkenti Erivan'da yaşayan gazeteci Mark Grigoryan, tüm bu gelişmeler ışığında aslında Ermenistan'ın ekonomisinin toparlanması için komşularıyla sınır kapıların açılmasının en pratik çözüm olduğunu; ancak Dağlık Karabağ'daki büyük yenilginin ardından bunları konuşmak için çok erken olduğunu söylüyor:
"Burada her şeyden önce asıl sorun, halkın mevcut hükümete olan güveni inanılmaz derecede düşük. Yani şu an bu hükümet hangi adımı atarsa olumsuz karşılanır. Eğer herhangi bir yetkili şu an Türkiye'yle ilişkilerin normalleşmesinden söz ederse, bu yeni bir savaş yenilgisi olarak algılanır.
"Ermenistan açık şekilde ekonomik olarak daha fazla gelire ihtiyaç duyuyor. Bunun en kolay yolu da komşularla ticaret yapmak. Ama daha çok yeni bir savaş kaybedildi. Ulusal bir trajedi, ciddi bir kayıp hissi var. Dolayısıyla halkın biraz daha zamana ihtiyacı var. Herkes buna ihtiyaç olduğunun farkında ama şu an Ermeniler için pek iyi bir zamanlama değil."
'Ermeni halkının Türkiye ve Azerbaycan'a güvensizliği ciddi boyutta'
Grigoryan, kış ve bahar aylarında savaşın da etkisiyle ekonominin daha kötüye gideceğini ve halkın bu koşulları daha da fazla hissetmeye başlayacağını söylüyor. Ancak o zaman sınır kapılarının açılması, halkın "kendisini güvende hissetmesine" bağlı:
"Sınırların açılması çok önemli bir konu ancak şu an asıl mesele, halkın ulusal güvenlikle ilgili ciddi endişe yaşıyor olması. Şu an birinci gündem maddesi bu. Türkiye ile Azerbaycan'a duyulan güvensizlik son derece yüksek. Güvenin tekrar sağlanması çok zor olacak ama bu sağlanır sağlanmaz, güvenliklerinin garanti altına alındığından emin olur olmaz Ermeniler de kapıların açılmasından memnuniyet duyacaktır."
Grigoryan'a göre daha önce Azerbaycan'ın engel olduğu normalleşmeye, bu kez Ermeni halkının kaygıları engel oluyor:
"Ne zaman Erivan'la Ankara arasında kapıların açılması konuşulsa, 1915 olaylarıyla ilgili tartışmalara rağmen olumlu adım atılsa, Azerbaycan aksi yönde baskı uygulamıştı. Şimdi Azerbaycan hazır ama Ermenistan çok aşağılayıcı bir yenilgiyle karşı karşıya, bu durum bu kez Ermenistan'ı engelliyor."
Dağlık Karabağ'da çatışmalar devam ederken, Ermenistan parlamentosunda 2021'in ilk altı ayını kapsayan şekilde Türk ürünlerinin boykot edilmesi kararı çıkmıştı. Grigoryan bu kararı da hatırlatarak "En azından bu süre içinde kapıların açılmasının burada gündeme gelmesi çok zor" diyor.
Kaynak: BBC News