Muslim Port Haber Merkezi | Büşra Zehra Çamdalı
Doğumu ve çocukluğu
Yusuf Abdullah El-Karadavi, 9 Eylül 1926'da Mısır'ın Garbiye Valiliği'nin Mahalletu'l-Kubra bölgesinin merkezi olan Saft Turab köyünde doğdu. Babası o iki yaşında iken vefat ettiğinden, onu amcası büyüttü. Kur'an'ı ezberledi ve on yaşından daha küçükken mahreç ilminin kurallarına hakim oldu.
Eğitim öğrenimi
Karadavi Ezher'e katılarak ilk ve orta öğrenimini orada tamamladı ve ardından 1953'te Usulu'd-Din Fakültesi'nden (Kelam ilmi) yüksek diploma aldı ve bir yıl sonra da Arap Dili Fakültesi'nden öğretmenlik lisansı aldı. 1960 yılında Usulu'd-Din Fakültesi Kur'an ve Sünnet İlimleri Bölümü'nde yüksek lisans derecesinde bir hazırlık çalışması yapmadan önce 1958'de Dil ve Edebiyat Yüksek Arap Araştırmaları Enstitüsü'nden diploma aldı. Daha sonra 1973 yılında aynı kolejden birincilik derecesiyle doktora tezini tamamladı. Tezinin konusu ise "Zekat ve toplumsal sorunların çözümüne etkisi" idi.
Fikri yönelimi
Şeyh Karadavi, Müslüman Kardeşler Hareketi'nin tarihinin önde gelen ilmi ve entelektüel şahsiyetlerinden biridir. Selefilik ile yenilenmeyi birleştiren ve düşünce ile hareketi karıştıran, sünen fıkhı, maksat ve öncelikler fıkhı, İslam'ın değişmezleri ile çağın değişiklikleri arasındaki dengeye odaklanan, eski ve faydalı olan eki her şeye bağlı kalarak ve yine faydalı olan yeni olan her şeyi de memnuniyetle karşılayan, mütedil İslam'ın en önde gelen savunucularından biri olarak kabul gördü. Bazı fıkhî görüşleri ve fetvaları bazı alimler tarafından kabul görmediği için hakkında pek çok ihtilaf ortaya atıldı. Bu alimlere göre o, görüşlerini modern çağın baskılarını uygun bir şekilde şer'i delillere dayandırırken, Karadavi'nin savunucuları ise, onun, fıkhın esasları ve şeriatın amaçlarında hususunda açık kurallara dayalı fıkhî görüşlere ulaşmayı başardığını söyledi.
Üstlendiği Vazife ve Sorumlulukları
Dr. Karadavi Mısır'da Vakıflar Bakanlığı'na bağlı İmamlar Enstitüsü'nde müfettiş ve ardından da Ezher'de İslam Kültürü Genel İdaresi'nin yayınlarının denetçisi olarak çalıştı. 1973 yılında Katar Üniversitesi Kız-Erkek Eğitim Fakültelerinde İslami İlimler Bölümü'nü kurmuş, 1977'de aynı üniversitede Şeriat ve İslami İlimler Fakültesi'ni kurarak 1989-1990 yılına kadar da dekanlığını sürdürmüştür. Karadavi'ye vatandaşlık veren Katar, onu 1990-1991 akademik yılında üniversitesinin ve yüksek İslam enstitülerinin bilim kurullarına başkanlık etmesi için Cezayir'e gönderdi. Ardından da Katar Üniversitesi'ndeki Sünnet ve Biyografi Araştırma Merkezi direktörü olarak görevine geri döndü. 23 Mart 2010'a kadar "Online İslam" ağını finansörü Katar'daki El-Belağ Kültür Derneği'nin yönetim kuruluna başkanlık etti.
2004'ten başlayarak kurucusu olduğu Dünya Müslüman Alimler Birliği'nin 2018'e kadar başkanlığını yaptı. Karadavi ayrıca Mekke'deki Dünya İslam Birliği (Rabıta) Fıkıh Konseyi, Hartum'daki İslami Çağrı Örgütü ve Oxford'daki İslami Araştırmalar Merkezi de dahil olmak üzere birçok Arap, Müslüman ve uluslararası birçok ilmi ve aksiyoner kurumunun da üyesiydi.
Davet serüveni
Şeyh Karadavi, Mısır'da Müslüman Kardeşler'e katıldı ve 1949'dan başlayarak -daha lise öğrencisiyken- birkaç kez Müslüman Kardeşler'e mensup olduğu için tutuklamalara maruz kaldı. 1954'te de devrim rejiminin cemaate karşı başlattığı büyük güvenlik operasyonunda tutuklandı.
Onun kitapları, fikrî görüşleri fıkhî fetvaları, yirminci yüzyılın altmışlı yıllarından itibaren İslami uyanış olarak anılan dönemin gençleri için güvenilir bir referans kaynağı teşkil etmiş ve özellikle tüm nesil öğrencilerin, araştırmacıların ve genel olarak bilim adamlarının kültürünü şekillendirmiştir. Yıllar boyunca ilim, davet, hayırseverlik, ekonomi ve medya alanlarında birçok İslami kurum ve kuruluşun kurulmasına katkısı olmuştur.
Karadavi'nin, Filistin direnişinin İşgalci İsrail içinde yürüttüğü operasyonlarda katledilenlere "şehitlik" fetvası nedeniyle ABD ve İngiltere'ye girişi engellenmiştir.
Şubat 2011'de Mursi'nin kazanmasıyla birlikte Mısır cunta rejiminin düşmesiyle, 31 yıllık yasaktan sonra ilk kez Mısır'da imamlık ve hatiplik yapmıştır. Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek rejiminin devrilmesinden sonra Kahire'nin merkezindeki Tahrir Meydanı'nda Cuma hutbesini vermiştir. Şeyh Karadavi, Tunus, Mısır, Libya, Yemen ve Suriye'deki devrimleri "halklarının gidişatını değiştirmek için ilahi bir hediye" olarak nitelendirdi ve barışçıl devrimcilere kurşun ve cinayetle karşı çıkan hükümetlerin tutumunu şiddetle kınadı. 2008'de Amerikan dergileri Foreign Policy ve British Prospect tarafından yapılan uluslararası bir ankete dayanarak, 'Dünyanın En Etkili Yirmi Entelektüel Kişisi' listesinde üçüncü sıraya seçildi. 2009 yılında ise, Ürdün'deki resmi bir araştırma merkezi olan Kraliyet İslami Stratejik Araştırmalar Merkezi tarafından yayınlanan ve beş yüzden fazla etkili Müslüman figürü içeren bir kitapta elli etkili Müslüman figür arasında 38. sırada yer aldı. Ocak 2012'de, Katar Eğitim, Bilim ve Toplum Geliştirme Vakfı İslami Araştırmalar Koleji'nin "El-Karadavi İslami İtidal ve Yenileme Merkezi", "Şeyh Yusuf El-Karadavi Uluslararası İslami Araştırmalar Ödülü"nün verilmeye başlandığını duyurdu. Bu ödül iki daldaydı: kıdemli akademisyenler için bir ödül ve genç alimler için ayrı bir ödül içeriyordu. Bahsi geçen merkez -bu ödül aracılığıyla- çağdaş İslam kültürü hareketinde, entelektüel zorluklarla yüzleşme ve Müslüman meselelerine çözüm aramada etkisi olan ilmi şahsiyetleri onurlandırmayı amaçlıyordu.
16 Mayıs 2015'te, 25 Ocak 2011 devrimi sırasında 'Vadi al-Natrun hapishanesinden kaçma' vakası olarak bilinen olayla ilintili olarak Şeyh Karadavi'nin ve devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi de dahil olmak üzere yaklaşık yüz kişinin belgelerini Mısır Müftüsü'ne devreden bir mahkeme kararı yayınlandı. Cunta bu karar ile, Şeyh Karadavi'nin değersiz ve peşinden gitmeye değmez biri olarak nitelendiriyordu. Kararın yayınlanmasının akabinde devrik Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in hükümdarlığının son günlerinde; Mısır halkını rejime karşı kışkırtma suçlamasına Al Jazeera'den yanıt veren Şeyh Karadavi, insanların adaletsizliğe ve yalana karşı isyan etme hakkına sahip olduğunu söyledi.
Eserleri
Şeyh Karadavi, Kuran ilmi, sünnet, hukuk, inanç, davet, düşünce, tasavvuf ve edebiyat (şiir ve tiyatro) dahil olmak üzere çeşitli alanları ele alan 170 eserli geniş bir kitap grubu telif edilmiştir. Bunlardan bazıları:
- Kuran-ı Kerim'de Akıl ve Bilim
- İslam'da Helal ve Haram
- İslam Şeriatında İçtihat
- Zekat Hukuku
- Cihat Hukuku
- İslam ve Laiklik Karşı Karşıya
- Bir Alim ve Bir Tiran (tarihi bir oyun).
Ödülleri
Şeyh Karadavi, birçok ödül almıştır:
- İslam Bankası İslam Ekonomisinde Kalkınma Ödülü( h.1411/m.1990)
- Kral Faysal Uluslararası Ödülü -eski bir İslami çalışmalar ustası ile ortak olarak- (h.1414/m.1994)
- 1996 yılı Malezya Uluslararası İslam Üniversitesi Rektöründen Üstün Bilimsel Bağış Ödülü
- 1999 yılı için Sultan Uvays Kültürel ve Bilimsel Başarı Ödülü
- Dubai Uluslararası Kur'an-ı Kerim Ödülü Yılın İslami Kişiliği (h.1421)
- 2008 yılı Katar Devleti İslam Araştırmaları Devlet Takdir Ödülü
- Malezya Hükümeti Peygamber'in Hicret Ödülü (h.1431)
- 2010 yılı Ürdün Birinci Dereceden Bağımsızlık Madalyası
Hastalığı ve Vefatı
Şeyh Yusuf El-Karadavi, kendisini yataktan çıkarmayan ve birçok ilim ve davet çalışmalarından alıkoyan uzun bir hastalık döneminden sonra 26 Eylül 2022 Pazartesi günü öğle saatlerinde Katar'ın başkenti Doha'da vefat etti.