Bu amaçla yapılan çağrılarda, işgal rejiminin Mescid-i Aksa üzerindeki kuşatmasının kırılmasının zorunlu olduğu, bunun için kalabalık gruplar halinde harekete geçilmesi ve kuşatma kırılıncaya kadar da ribatların yani nöbetlerin sürdürülmesi gerektiği hatırlatması yapıldı.
Çağrılarda işgal rejiminin Mescid-i Aksa'yı yıkıp yerine kendilerinin sözde siyon mabetlerini inşa edebilmek için yerleşimcileri sürekli teşvik ettiklerine, onların çalışmalarının önüne geçilmesi için derhal harekete geçilmesinin zorunlu olduğuna dikkat çekildi.
Siyonist işgal rejiminin özellikle Gazze'deki savaşı gerekçe göstererek Kudüs'te faaliyetleri çok sıkı murakabe altına alması ve Mescid-i Aksa etrafında sürekli bir asker ve polis kuşatması oluşturması son dönemde Cuma namazlarında bile bu kutsal mabette kalabalık bir cemaatin oluşmasını engelliyor. Buna karşılık işgal polisleri ve askerleri tarafından korunan aşırı siyonist yerleşimci cemaatleri Mescid-i Aksa'ya sık sık baskınlar düzenliyorlar.
Son dönemde işgal rejiminin bu kuşatmasının yarılması ve Mescid-i Aksa'da yine büyük kalabalıkların oluşturulması için gerek Kudüs'te ve gerekse 1948'de işgal edilmiş bölgede çağrılar yapılıyor.